Sevginin Gücü

Zaman zaman yazılarımda sevgi'ye ve sevginin gücü'ne yer veririm. Hatta bir yazımda sevgi bakanlığı'nın kurulmasına yönelik istemim olmuş ve buna tanıdıklarım gülmüştü.

Elbette ki karşi cinse olan sevgi'den söz etmiyorum. Koşulsuz şartsız şurtsuz insan sevgisinden söz etmekteyim. Hem de hatalarıyla sevebilmekten..

Bir diğer söylemle, Yunus'un Mevlana'nın Bektaşi'nin sevgi kavramından söz etmekteyim..

Din dil ırk ayrımı yapmadan dünyadaki bütün insanları sevmekten söz ediyorum. Tüm insanları sevebildiğimizde ancak insan olunur.

İnsan olmak sadece gözü kolu bacakları hatta düşünebilme özelliğe sahip olmak demek değildir. Düşünebilme özelliğini doğru kullanmasını bilmektir.

Madem 'doğru bir tanedir' diyoruz, doğru olan dünyadaki tüm insanları koşulsuz sevmektir sevebilmektir.

Sevgi varsa her şey güzel olur..

Sevgi varsa dünya ülkelerindeki ülkeler arasında olan birbirlerine olan sorunlar çözüme ulaşır..

Sevgi varsa dünyadaki çözülemeyen çok bilinmeyen denklemler gibi duran denklemlerin çözümü de gerçekleşir..

Ben dünyada sevginin gücü'nün üstünde bir güç tanımıyorum.

Ekrem İmamoğlu'nun tekrar büyük bir farkla İstanbul seçimlerini kazanması, evet demokrat ülkücükerin de Adalet ve Kalkınma partisinin bazı seçmenlerinin de ve Kürt kökenli seçmenlerin de katkıları olmuştur kuşkusuz ama en önemlisi 'sevgi' olmuştur. Yani İmamoğlu'nun seçim meydanlarında sık sık insan sevgisine vurgu yapması seçmeni heyecanlandırmış ve aslında toplumumuzda var olan ama kapştalizm olgusu nedeniyle çıkar çatışmalarından dolayı bireyci toplum haline dönüşmemizden dolayı unutulmuş olan değeri hatırlattı İmamoğlu sevgi kavramını öne çıkarmasıyla..

İnanıyorum ki sevginin gücü, bir gün ülke sınırkarını ortadan kaldıracaktır.

İmamoğlu'yu hemen toplumun anlayabileceğini pek zannetmiyorum. O'nun adalet hukuk yargı yasama ve yürütme eksenindeki İstanbul sınırları içerisindeki çalılmalarını izledikçe anlayabikeceklerini düşünüyorum.

Her şey insan odaklı merkezden yürütülmeye başlandığında gerisi çorap söküğü gibi kendiliğinden gekecektir.

Biz insanlar güzel şeyleri hak ediyoruz.

Her şey güzel olmaya onsekiz günlük icraatıyla başlamıştı zaten İmamoğlu'nun.