Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Beyhan BiÇKİN KOZANOGLU

http://blog.milliyet.com.tr/turk35

16 Ocak '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Seviyorum sizi, ekmeği tuza banıp banıp yer gibi

Seviyorum sizi, ekmeği tuza banıp banıp yer gibi
 

Cok tatlılar değil mi?


Bu hafta biraz fazla yoruldum. Saat 15.30 a doğru hazırlandım, masamı topladım, camdan dışarı baktım hava kararmak üzereydi ve -4 derecelerdeydi. Omuzlarım çökmek üzereyken içimde bir yerlerde saklanan Polyanna cıktı geldi. Takvime baktım 26 gün kalmış gelişime. Bu hesaplamadan sonra havanın karanlığını unuttum, kararsın ki bir gün daha geçsin. Hazırlanıp dışarı çıkınca ne yalan söyleyim ben de Polyanna da dondu. Hızlı adımlarla Kopenhag tren istasyonuna doğru ilerlerken, sevgili!belim çok hızlı yürüdüğümü hatırlattı. Yavaşlayınca önümde yürüyen kumru ile yollarımız kesişti, cantamda kalan yarım dilim ekmeği ' ayy kıyamam sana aç mı kaldın sen güzel gözlüm! diyerek kumruya akşam yemeği olarak sundum. Sanırım bu ikramdan memnun kaldı. Ve nihayet istasyondayım. Girişte Vivaldi, nin harikalarından 4 Mevsimini duyunca braz yavaşladım, deriinn bir nefes alıp medivenleri çıktım ağır ağır, Ahmet Haşim'in şiirinden tek eksiğim ardımda bir yığın güneş rengi yapraktı.

Merdivenleri ağır ağır çıkmakta işe yaramıyor artık bu ağrı yüzünden, perona inerken yürüyen merdiveni kullanmak zorunda kaldım. Uflaya puflaya treni bekledim Allahtan gecikme yoktu hemen geldi. Eve gelirken yarıyolda Anıl'ı aradım ' su ısıt kuzumu hazırla geliyorum annem' dıye. (resimdeki kuzu sıcak su torbası) Annemin tüm ısrarlarına rağmen onlara uğramadan eve geldim. Canım annem Yoğurtlu çorba yapmış benim aç kalacağım korkusu ile ısrarla yemeğe gel dedi. Onlar da ben de 3. katta oturduğumuzdan gözüm kesmedi onca merdiveni.

Veee evim canım evim. Merkezi ısıtma sayesinde sıcacık olan evim. Anıl'ım mutfaktan çıkıyor elinde kuzum, sevgi dolu güzel gözleriyle bakarak 'hoşgeldin annem, nasıl geçti günün' diyerek öptü alnımdan. Laf aramızda boyu 1, 85 oldu, artık öpmek için uzanamıyorum boynum ağrıyor. 'iyiydi annem' diyerek attım kendimi koltuğa. Ayışımı kucaklayıp bilgisayarımı açtım. İlk baktığım blog sayfam oluyor, mesaj/yorum gelmiş mi kontrolundan sonra blog okumaya başladım. Daha yeni başlamıştım ki annem aradı' gelseydin çorba içince bir şeyin kalmazdı' dan ibaret olan beni sinir eden o yanlış cümleyi kurdu. Neden yanlış, çünkü şu an ihtiyacım olan ve duymak istediğim cümle bu değil neden anlatamıyorum ki bunu....

Moral bulmak lazım, bu da gurbet diye isimlendirilen bu yerlerde ne yazık ki telefonla gerçekleşebiliyor. Önce ablalarımı aradım, birine ' sevgisiz kaldım sev beniiii' dedim, diğerine 'cuma günü pazara gideriz değil mi' dedim daha gitmeden gezme planları yaptık, seslerini duymak iyi gedi. Fılız ablam 'teyzemi aramıyor musun seni merak ediyor ' dedi. İzmir görüşmeleri bitince hemen İstanbul, u teyzemi aradım. 12 Şubatta geleceğimizi duymuş heyecanlanmıi her zaman aktarma Atatürk Hava Lımanında olurdu biz de görüşme fırsatı bulurduk. Bu kez gecenin bir yarısı Sabıha Gökçen Hava Limanına ineceğimizi duyunca üzüldü biraz. 'Üzülme ben ilk fırsatta ucuz bir İstanbul bileti bulup sana süpriz yaparım diyince sevindi tontonum canım teyzem.

Hava iyice soğudu minik hamsterlarımıza da bir göz atmak istedim. Balkona çıkıp 'annemmm, nerdesiniz bakayım' diyince hemen samanların altından çıkıyorlar. :) Kaan ve Anıldan sonra hamsterların da annesı oldum. Yumuşacık tüylerini sevip içeri kaçtım feci soğuk var.

Trende aldığım ilaç etkisini göstermeye başlayınca bulantı eşliğinde mayıştım kaldım koltukta. Tam uyusam mı, uyumasam mı diye düşünürken kapı çaldı komşum/arkadaşım geldi. Kaldığım apartmanda 2 türk komşum var. Hemen türk kahvesi eşliğinde sohbete başladık. Kahveler orta şekerli değildi ama sohbet iyi geldi. Masanın üzerinde boncukları görünce ' bundan güzel kolye olur ' dedi. Kolye için ucu bulup beş dakikada bir kolye yapıp sohbeti bitirdik. O'nu yolcu edip koltuuma ve yazıma geri döndüm..

Bilmem sonuna kadar okudunuz mu ama bu yazı ile anlatmak istediğim, eğer bir gün kendinizi bezgin, bitkin, üzgün hissederseniz sevdiğiniz birilerini arayın. O sevgi dolu sesleri duymak, bir an bile olsa kendinizi onlarla hisetmek inanın çok iyi geliyor. Bunun üzerine bir de yazımı bekleyenlerin olduğunu bilmek öyle iyi geliyor ki, ayışıma sarılıp herşeyi unutup gecenn ve yılzların tadına varmak kalıyor geriye...

 
Toplam blog
: 124
: 1137
Kayıt tarihi
: 24.08.06
 
 

Danimarkada yaşayan bir İzmir'liyim. Hiç de sanıldığı gibi yurtdışında olduğum için milliyetçi değil..