- Kategori
- Gezi - Tatil
Seyir defteri (1)
Evettt… Bir söz vermiştim kendime; Konya turu süresince notlar alacağıma dair. Sözümü de tuttum. Az da olsa bir şeyler yazdım yolculuk süresince. Ayrıca teknolojinin nimetlerinden de yararlandım. Yani cep telefonumun ses kayıt cihazından yararlandım. Rehberin, otobüste kısa da olsa anlattıklarını kaydettim. Pek tatmin edici şeyler değildi açıkçası. Ne yapalım her şey benim beklentilerim doğrultusunda gelişmiyor. Eldeki ile yetiniyorum ve o kaydettiklerimden notlar aktarıyorum.
Önce Kula’ dan geçerken söyledikleri:
“ Yeni bir Kapadokya oluşuyor burada. En son patlayan yanardağın lavlarıdır şu gördüğünüz siyah kayacıklar. Topraktan aldıklarını atamamışlar henüz. Rüzgârla, yağmurla zamanla temizlenecek ve sarıya ya da beyaza dönüşecek renkleri. Lavlar, tüflü kayacıklar yine doğa olayları ile birlikte şekil de değiştirecekler. İleride “ Kuladokya “ denilen bölgede bu örnekleri görmek mümkün. Fakat bugün yoğun sis dolayısıyla görünmüyor. Biz, bu bölgeye günü birlik turlar düzenliyoruz. İsteyen gelebilir. Çok zevkli oluyor.
Bu turlarda “Kuladokya” yı gezdikten sonra, yine Kula’ nın ünlü tahinli pidesi olmak üzere mutfağından seçmelerle öğle yemeğimizi yiyoruz. Çorum gibi ünlü olan leblebilerinden alıyoruz. Sizler de biliyorsunuz ki; Kula maden sularıyla da ünlü.”
Sohbete dönüşüyor bilgilendirme. Biz de ana-kız aramızda sohbet ediyoruz ses kaydına. Rahmetli babamın Ramazanlara özgü tahinli pidelerini birbirimize anımsatıyoruz. Belki ileride günü birlik turlara da katılabileceğimizi de belirtiyoruz konuşmalarımızda.
Şimdilik bu kadar söyleyeceklerim. Yalnız size bir şey söyleyeyim mi; Gezi Yazısı deyip geçmeyin, ne zor işmiş bu böyle. Ki, benim yazdığımın, yazacaklarımın gezi yazısı ile yakından uzaktan pek ilgisi olduğunu düşünmüyorum bile. Anı niteliğinde günlük yazılar diyebilirim herhalde. Neyse ne, sadece tek dileğim var; kendime koyduğum hedefe ulaşabilmek. Teşekkürler!