Şeytan Üçgeni: İsrail, Hitler, PKK

Şeytan Üçgeni: İsrail, Hitler, PKK... Bir nevi şeytan üçgeni diyelim..

Gazze’ye insani yardım için giden gemileri basan İsrail askerlerinin gemide bulunan korumasız ve silahsız insanlara saldırarak ölümlere ve yaralanmalara sebebiyet vermelerinin ardından yavaş yavaş sular durulurken herkes sakin kafa ile düşünmeye başladı sanırım.

Olay olduğu anda ve sonraki birkaç saat içerisinde birçoğumuzun da şahit olduğu gibi anlık ve duygusal tepkiler verdik. Silahsız ve korumasız insanların askerlerce öldürülmesine gösterilen bir tepkiydi. Ancak…

Ancağı şu ki bu tepkinin doğrudan silahsız ve savunmasız insanlara saldırı nedeniyle olduğunu söylemek tek kelimeyle k-ö-r-l-ü-k-t-ü-r.

Bu olayın öncesinde var olan bir insanlık dramının biriktirdiği duygunun patlamasından başka bir şey olmayan bu durumu basite indirgemek en az olayın kendisi kadar vahimdir.

Öyledir çünkü yıllardır Filistin halkına zulüm eden İsrail devleti son dönemlerde ABD’den de aldığı destekle bu zulmün şiddetini arttırmış ve son olarak Gazze’de bir insanlık ayıbı işlemişti. Şimdi gelinen noktadaki fütursuz ve korkusuz saldırganlığın bardağı taşıran son damla olduğundan kuşku yok.

İsrail’li yetkililerin bu yardım gemilerine müdahale edeceğini önceden bildirmesi saldırı hakkı vermiyor. Her ne kadar bu gemiler Gazze’ye yardım götürüyorsa da daha henüz İsrail kara sularına girmemişti, yani uluslararası kara sularında seyir halindeydi. Bu olayın ciddiyetinin ve vehametini arttıran bir başka unsurdur.

Bu saydığım gerekçelere göre, saldırgan ve adeta terör odağı haline gelmiş İsrail’in bu yaptıkları elbette yanına kar kalmayacaktır, kalmamalıdır. Fakat burada zuhur eden bir başka tehlikeli durum vardır…

Yanlışı bir başka yanlışla düzeltme yanlışlığı!

Yanlışa yanlışla karşılık vermek. Evet, olayın oluş anındaki duygusallığın ve çaresizliğin getirdiği bir tehlikeli durumdur bu. Zaten onların istediği de muhtemelen budur…

Hitler’den bahsettiğimi anlamışsınızdır. İsrail zulmünü kınarken Hitler’i övmek, methiyeler düzmek ve yaptığı katliamı mubah kılmak bize yakışmaz. Katilin, katliamın, zulmün milliyeti ve dini olmaz. Katil her yerde katildir, zalim her yerde zalimdir.

İsrail’i protesto edelim, evet edelim. Kınayalım. Ambargo uygulayalım. Eğer gerekiyorsa ve başka çıkar yol kalmadıysa savaş açalım!! Ama bize yakışmayacak söylemlere ve eylemlere girişmeyelim…

İtidalli olmak gerek. Bu gibi anlarda her cümlenin, her kelimenin önemi büyüktür.

Bu olay hiç olmamalıydı, gereken önlemler alınmalıydı, dış ilişkiler daha iyi yönetilmeliydi, etkili adımlar atılmalıydı, birlik olunmalıydı vb. yığınla öneri; eleştiri; analiz; değerlendirme yazıları okuyorsunuz ve daha da okuyacaksınız…

Mevcut kriz devletlerarası diyaloglarla ya da diyalogsuzluklarla çözülecektir ya da iyice düğümlenecektir. Kimseye akıl verecek değilim. Haddimi bilirim.

Bizim yapacağımız sükûnetimizi muhafaza etmek, yasal protestolar dışına çıkmamak, bir devletin yanlışını o ırka mensup vatandaşlardan çıkarmamak…

Unutmayın! Aynı gün PKK terör örgütünün hain saldırı ile askerlerimiz de şehit oldu. Gazze’ye gösterdiğimiz ihtimamın birazını da oraya gösterelim…

Unutmayalım ki bugün gemi basan İsrail nasıl birçok devlet tarafından kınandıysa (doğrusu budur) PKK da aynı şekilde devletler tarafından şiddetle kınanmalıdır. Bunu sağlayacak olan da biziz galiba…

Hasıl-ı kelam olayların altında yatan bir çok sebep var. İki cümleyle hepsini analiz edip çözümleyivermek kolay değil… İş insanda bitiyor. Sevgiyi ve muhabbeti insanlar arasında vasıta kılabilsek ne güzel olurdu. İşe önce kendimizden başlamanın tam sırası…

Sevgi ve muhabbetle kalınız..

Murat HACIOĞLU

W E B B E N