Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '13

 
Kategori
Müzik
 

Siempre 'Bebe'

Siempre 'Bebe'
 

Bebe…

Bu sesi dinlediğimde, ruhumda ılık bir esinti hissediyorum. Bazen hüzün, bezen keyif, bazen asilik, bazen durgunluk… Dinlerken, her ruh haline bürünebilirsiniz. O kadar çok renk var ki sesinde Bebe’nin… Bu geçişleri mutlaka yaşamalısınız!

İşte bu mükemmel ses, 15 Şubat’ta Salon İKSV’de harika bir konsere imza attı.

Günler öncesinden biletim hazırdı. Sağ olsun bi’ arkadaşım, tükenmeden benim için bir bilet temin etti. Konser için İzmir’den İstanbul’a gidecektim.
Arkadaşlarımı ve İstanbul’u çok özlemiştim. Bu yolculuk, hem arkadaşlarımla ve İstanbul’la hasret gidermemi sağlayacaktı, hem de Bebe’yi izleme fırsatı yakalayacaktım. O kadar çok planım vardı ki…
Tabi -çoğu zaman olduğu gibi- hayat, planlarıma uymadı ve ben konsere bile gidememe riskiyle karşı karşıya kaldım.
Gidebilecek miyim, yoksa sonuç hüsran mı olacak derken konser sabahı İstanbul’da olacak şekilde yola çıkabildim ve Bebe’yi sahnede izleyebildim.
‘Mutlu hissetmemek’ mümkün mü!

15 Şubat günü Saatler 21.30’a doğru ilerlerken, ben de Salon İKSV’nin yolunu tutmuştum.
İstanbul en sevdiğim hallerine bürünmüştü; içimde keyif, yağmur eşliğinde yürüyordum.
Salon’a ulaştım ve sırada beklemeye başladım. Neyse ki en önlerdeydim. Sonunda kapılar açıldı ve sıkı bi’ (yaş ve güvenlik) kontrolden geçtikten sonra içeri alındık. Ortam güzeldi. Çalan güzel ve keyifli parçalar bizi konsere hazırlıyordu. Hemen sahnenin önünde yerimi aldım. Küçük sohbetler eşliğinde, keyifle dakikaları tüketiyorduk.

Konserin başlamasına az kala, şarkı listesi hoparlörlerin önüne yerleştirildi.
Son düzenlemeler, son ayarlar…
Sonra… Gitarist ve baterist sahnedeki yerini aldı.

*
Ve, işte! Bebe sahnedeydi!
Sessiz sedasız, abartısız belirdi güzelliğiyle. Sadeliğiyle göz dolduruyordu.
Öylesine toplanmış saçları, yok denecek kadar az makyajı, sade ama dikkat çekici kıyafeti ve kovboy çizmeleriyle karşımızdaydı. Takılarını biraz abartılı bulsam da göze batmıyordu; güzelliği, hiçbir şeyin ön plana geçmesine izin vermiyordu.

Performansına Menseñara ile başladı. Keyifli bir başlangıç yaptık.
Herkes Bebe’nin marjinal havasına çoktan kapılmıştı.
Şarkılarını seslendirirken -gitar çaldığı zamanları saymazsak- danslarıyla da göz doldurdu.
Söylerken şarkılarının ruhuna bürünüyordu. Kimi zaman çocuksu, kimi zaman hüzünlü, kimi zamansa asi…

Şu kesin ki, Bebe sahnedeyken, içi içine sığmayan bi’ yapıya bürünüyor. Hiç bitmeyen bi’ enerjisi var.

Salon İKSV’nin o küçük sahnesi, sonsuzlaştı sanki ve Bebe sahne de hem şarkılarıyla hem de şovlarıyla devleşti. Gitar çaldı, piyanonun başına geçti, gitarist ve baterist ile dans etti.
Hayranları olarak biz, şarkı sözleri İspanyolca olduğu için, şarkıları dinleme yoğunluğumuza göre eşlik ettik parçalara. Ama öyle anlar oldu ki hep bir ağızdan söyledik şarkıları; Siempre Me Quedara, Malo, Me Fui, Como Los Olivos ‘o anlar’ın en mükemmelleriydi.

Şunu da belirtmeliyim ki, şarkılara az eşlik edilmesine rağmen, seyirciyle hiç kopmadı Bebe. O bağı o kadar güzel kurdu ki… Seyirciyle göz teması kurması, şarkı aralarında bizimle duygularını paylaşması (çevirmen eşliğinde), birebir kurduğu keyifli diyaloglar, sempatik ve samimi tavırları… Hepsi, bizi kazanması için yetti de arttı bile.

Çok keyif aldık konser boyunca, çok güzeldi her şey! Farkında olmadan, Bebe’nin etkisindeydik hep.
En güzel noktalardan biri de bu(ydu) zaten, farkındasız teslimiyet.

*
Konser sonrası, CD’lerini imzalayacağını öğrendiğimde, keyfim daha da arttı. Elimde ilk albümü(en sevdiğim albümüdür), herkes gibi Bebe’nin kulisten çıkışını bekliyordum sabırsızlıkla. Ve, sonunda bizlerleydi. Küçük bi’ izdiham yaşandı kapı önünde.

O kadar sempatikti ki Bebe… Hiç panik yapmadı ya da sinirlenmedi, sıkılmadı da ve kaçmadı! Yüzündeki tebessümle, hepimize ulaşmaya çalıştı.

Sırayla, CD imzalatma ve fotoğraf çektirme faslı başladı.
İşte, ben! Önce CD’ye imza… Ve, artık ismim ‘BAZAK’tı. Çünkü Bebe, adımı ‘BAZAK’ olarak kazıdı CD’ye. Ardından, benim pek de başarılı çıkmadığım, güzel bi’ fotoğraf çektirdik. Sarıldık ve birbirimize teşekkür ettik. Tabi benim ‘thank you’ deyip Bebe’nin ‘teseggurler’ demesi, hoş bi’ an ve anı oldu.

Bu arada, belirtmezsem olmaz, Bebe yakından çok daha güzel. Resimleri, klipleri, konser videoları vs. asla gerçeği yansıtmıyor. Yansıtmamasının ya da yansıtılmamasının sebebi, belki de, -bazıları gibi- beğenilme kaygısı olmaması ve abartısızlığından ileri geliyordur.

Ve, bir konser mekanını daha içimde güzel hislerle, mutlulukla, yüzümde sonsuz tebessümle terk ettim.

*
Bebe’yi dinlerken, o anlara gidiyorum ve daha bi’ keyifleniyorum.
Hayatımızdaki bir anının, ilk andan son anına kadar ‘güzel’ olması harika bir şey!
‘Bebe Konseri’, benim için, o anılardan biri.

Herkesin bir kez olsun Bebe’yi sahnede dinleme ve izleme şansı yakalamasını diliyorum, tabi kendim için de tekrar(lar)ını…

*
Kapanış’ı, Bebe’nin en sevdiğim performanslarından biriyle sizi baş başa bırakarak yapmak istiyorum.
 

http://www.youtube.com/watch?v=DEgwOgC9uZs
 

Başak GÜZEL

 
Toplam blog
: 51
: 488
Kayıt tarihi
: 12.07.11
 
 

Yazan & Okuyan & Sorgulayan   Burç : Başak Yükselen burç : Koç İlk nefes: 22 Eylül 1983, Perşembe..