Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Carolina Isolabella Özgün

http://blog.milliyet.com.tr/carolinaozgun

23 Kasım '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şifayı kaptık!!

Şifayı kaptık!!
 

Hepimize geçmiş olsun, şifayı kaptık! Evet, evet geçmiş olsun, hayırlara vesile olsun, yolumuz ışık, kalbimiz hûlûs dolsun.

Öyle veya böyle şu hayatın ucundan bir kez de şifa bulduk. .

Nedir şifa diye soracak olursak; maraz halimizden selâmete ermek, dar kalıplı çerçeveden ufka bakmak, kendini hor görürken kabullenmek olduğunu anladık. Yok, yok hadi canım iyice bir bak deme, şu dönemde hepimiz öyle veya böyle adam olabilmeyi başardık.

Nasıl mı? Çok basit; çok özel olduğumuzu anladık, bilge olduğumuzu, eleştirmen ve yargıç olduğumuzu çaktık, aslında saymakla bitmez kısacası bir halt olduğumuzu zannetmeyi mutluluk sandık. Her yerde bir öğreti, bir anlatma isteği, bir farkındalık tutkusu, kendini özel ve önemli hissetme arzusu… Herkeste bir bilgiçlik, bir eleştirmenlik. Eh tabi anlamak lâzım hâlden. İnsan olmayı öğrenmek isteği olmadığını kanıtlamaktan daha mı zor yoksa daha mı kolay? Hangisi şifalanmak, bugün karnım ağrıyor bir hap yutayım geçer demek mi yoksa bedenime neden bu eziyeti çektirmeyi seçiyorum diyebilmek mi?

Arkadan konuşmalar, kıskançlıklar, tutkular, ihanetler, yalanlar, dolanlar, acınmalar, yüksünmeler, suçlamalar, kızgınlıklar ve daha niceleri. Tabii bunlar da hayatın gerçekleri.

İyi de neye yaradılar, nereye koşuyoruz, nereye ilerliyoruz? Ortalıkta bin türlü şifa tekniği, yok şu nefes metodu, yok bu arınma seansı, yok şu yok bu. Kimi kandırıyoruz, neye inanıyoruz. Bu bir güç savaşı mı, o kanaldan bu bilgi, şu kaynaktan o öğreti, aman bu eşyayı oraya koyma negatif etki, sus bunu düşünme etki tepki, sağ ayağınla gir bereketi, ve nice benzeri söylenti…

Enerjiyi, bilgiyi parayla satıp satmama tartışması ve yetkisi, insanları bağımlı kılma arzusu, kadına bak ne giymiş muhabbeti, bu da amma sakat bir aile yapısı yargısı, vah vah, ah ah serzenişleri. Diyorum kaptık şifayı haberimiz yok.

Dünya artık şu dönemde yalpalayarak dönmeye çalışırken, üstünde yaşayan tüm canlılara ona verdikleri eziyete rağmen saygı duyarken, kirletilen sulara, betonla kaplanan topraklara, kesilen ve yok edilen ağaçlara, var olan güzelliklerin istismar edilmesine rağmen everene ve varoluşa S.O.S verirken biz iyi çalışıyoruz.

Tabii, tabii iyi çalışıyoruz, bilgi satıyoruz, ahkâm kesiyoruz, pozitiflikle ilgili mail gruplarına mailler atıyoruz, hakiki erenlerin kelimelerini papağan misâli birbirimize söyleyip duruyoruz,

Anca konuşuyoruz. Bir ileri iki geri debelenip duruyoruz. O bunu demiş, bu bunu yapmış, ay o adam bunu elde etmiş, kadın çocukları terk etmiş, bu şunu boşamış, vs,vs,vs…

Zaman icraat zamanı, boş laflarla veya taklitlerle yaşamdan ve hayattan çalma zamanı değil. Olay kendini kavrama anı, hayata sahip çıkma, kollama, paylaşma, bir olma anı. Sadece onu bunu okumakla değil, okuduklarımızı bire bir sorumluluklarınla devreye alma, farkına varma ve tatbikata geçirme görevi. Her birimiz içinde nur taşıyan Tanrı’nın zerreleriyken toplanıp insan olma zamanı. Bunca öğreti, bilgi, metodun içinden kendimiz olabilmeyi ve iç sesimizle konuşabilmeyi başarma yetisi. Kafamızda bir idol veya mürşit belirlemeden, feyiz alarak yürüme hali, hayatı aşma ,aklı kullanma, sezgilerle haberleşme ve kendimiz olabilme saadeti.

Şifayı kaptık evet, iyi de oldu, nedenleri ve sonuçları sorgulamak için en gerekli yola girdik. Yaralarımızı, hastalıklarımızı, korku ve endişelerimiz, yetersizliklerimizi, eksikliklerimizi, birer şifalanma, arınma ve mutluluğun içinde olduğumuzu fark etmemize yarayan mizansenler olduğunu anladığımızda da hapı yuttuk demektir, yani gerekli panzehiri aldık ve şifa bulduk demektir.

Hepimize geçmiş olsun, ruhumuz ışık dolsun, hâkikat yolumuz, sevgi nurumuz, insan hedefimiz olsun.


10 Ekim 2005
Carolina Isolabella Özgün

 
Toplam blog
: 144
: 676
Kayıt tarihi
: 21.09.06
 
 

İstanbul'da yaşayan bir levantenim, yeni özler, sözler, gözler tanımayı, farklı bakış açılarını p..