Sigarasız bir toplum ve sigarasız bir gelecek!..

Bu, ''kapalı mekanlarda sigara içme yasağı'' çok yerinde oldu...

Bu sabah (20.05.2008, salı), dükkanı erkenden açtığımda, yandaki komşu pastanenin önünde oturan bir tanıdıkla göz göze geldik, birbirimize kafa sallıyarak selamlaştık...

Bana bir şeyler söyledi fakat anlıyamadım;

-Efendim abi?!..dedim yüksek sesle.

-Sigara sigara!..dedi, sesini biraz daha yükselterek. İlâve etti sonra, elindeki sigarayı gösterip;

-Yasağa uyacağız artık!..dedi, sigara yasağını kasd'ederek...

-Haa!...Tamam tamam!..dedim.Yeni anlamıştım ben de mes'eleyi...

-İyi oldu böyle, değil mi?..dedim

-Olmaz mı âbi?!..Biz başka türlü adam olmayız zâten. İllâ bir yasak veya yasakçı olacak, ondan sonra harekete geçeriz biz...dedi.

*******

Geçen hafta da Düzce Gölyaka'dan İstanbul'a gelmek için, ayırttığım yerin biletini almak üzere, Gölyaka sapağındaki otobüs yazıhanesine girmiştim. Küçücük yer'de iki genç kız ile bir delikanlı, üç kişi âdetâ sis baskınına uğramış gibiydiler. Ben, biletimi alıp çıkmaya yetiştiremedim.

Çıkarken de gençlere;

-Kapalı mekânlarda sigara içmek yasaklandı. Haberiniz yok mu?!..dedim

-Yok âbi, ne yasağı yâa!..dedi delikanlı, laubâli laubâli...Aynı zamanda büfe olan, yazıhâne'nin sâhibi ile göz göze geldik;

-Nasıl yâni?!..dedim.

-Âbi daha kanun çıkmadı, dedi yazıhaneci arkadaş. İş gerginleşecek zan'nı ile...

Otobüs te gelmişti...Bindik otobüse geldik İstanbul'a...

Şimdi yasak çıktı, bundan sonra sigara içenler, içmeyenlere mecbûren saygı gösterecek!..

Vallâhi ne güzel oldu!..

Allah razı olsun bu kanunu çıkaranlardan...Yasağın hemen bir gün sonraki sabahı, bir şeyler atıştırdığı pastanenin dışına çıkarak sigarasını içen vatandaş gibi, herkes bu yasağa uyacak gözüküyor...

Biz de içenleri uyarma konusunda hassas olursak, herhâlde daha çabuk alışacağız, insan sağlığına faydalı bu yasağa!..

Otobüs deyince de aklıma yıllar öncesi geldi,

1983'ten sonra idi gâlibâ, arabalarda da içilmekte olan sigarayı, merhum Turgut Özal yasaklamıştı. Nasıl sevinmiş, nasıl rahatlamıştık o zaman.

Bir yerden bir yere gidemezdik o tarihler. İçimiz yanardı arabalarda.

Bir de adam, içine çektiği sigara dumanını, arkadan, ensenize doğru üflerdi ki, Aman Allahım!..Herif'le beraber siz de sigara içerdiniz âdetâ...

İyi oldu Vallâhi!..Hem de çok iyi oldu.

Avrupa bizden çok mu medenî sanki?..

Değil!..

-Ne yapmış onlar?..

-Bireysel hakları kanunlarla koruma altına almışlar ve bu kanunları da uygalamada ısrarcı olmuşlar....

Aynı şey'leri yapmamız, bize de bireyler ve toplum olarak, çok kazanımlar sağlıyacaktır.

Şu, sigara izmaritlerinin ve çöplerin yere atılmasına da bir cezâî müeyyide gelmeli...

Onlardan mühim'mi de; şu yerlere tükürme'ye mutlaka cezâ gelmeli hemen. Çünkü, yerler balgamdan geçilmiyor. Mikrop yuvası, hastalık kaynıyor âdetâ...En az sigara kadar mühimdir bu...Üstelik, âcilen ele alınmalı bence.

31.12.2007 Tarihinde Milliyet blog'da yayınlanan, ''Yere Tükürme Lân!..'' başlıklı yazım da da, bu mes'eleyi müstakilen işlemiştim...

Sanırım, yetkililer buna da bir çözüm bulurlar İnşaAllah!..

Sigarasız ve tertemiz bir çevre için...

Sağlık ve muhabbetle...

Bektaş Azizoğlu
20.03.2008, salı
Üsküdar-İSTANBUL