Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '10

 
Kategori
Sigorta
 

Sigorta poliçelerinin çokluğu ve bir öneri

Hayatınız boyunca sigorta şirketlerine ne kadar para ödüyorsunuz, hiç düşündünüz mü?

Bunu hesaplamanız çok zor olabilir ancak basit bir şekilde hayatınız boyunca sigorta şirketleriyle ne kadar içli dışlı olduğunuzu kolaylıkla gözünüzün önünde canlandırabilirsiniz.

Daha doğumunuz başlarken anne ve babanız, sizin daha rahat ve daha sağlıklı kabul ettikleri özel bir hastanede doğabilmeniz için doğum sigortası yaptırmış olabilir.

Henüz ilkokul çağında aileniz veya okul idaresi tarafından hastalık ve sağlık sigortanız, çıkacağınız geziler için seyahat ve sağlık sigortanız yapılır. Sizleri seyahate götüren şirket ise karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası ve kaza sigortası yapmak zorundadır. Şayet bir taşınma durumu var ise eşyalarınız için de sigorta gerekecektir.

Ailenizin maddi durumu iyi ise belki henüz daha bu yaşlardayken size hayat sigortası veya erken emeklilik sigortası da yaptırabilir.

Devlet, aileniz ve sizin için ‘Sosyal Güvenlik’ primleri kesmeye başlamıştır bile,

Okul bittiğinde işe girdiğinizde sigortalı olmak zorundasınız.

Araba aldığınızda, devlet sizden trafik sigortası yaptırmanızı ister mecburidir. Ancak ödeme kısıtlı olduğu için aracınıza daha geniş kapsamlı KASKO sigortası da yaptıracaksınız. Bunun dışında Tekne veya deniz aracınız varsa bunlar için de ayrı sigortalar var.

Ev veya iş yeri almışsanız, üstelik bir kısmına banka kredisi kullanmışsanız, bu takdirde öncelikle kredi ödenmemesi durumunda banka kendisini garanti altına alabilmek için evin veya işyerinizin ipoteği, kefiller ve bunların dışında kredi sigortası ve hayat sigortası yaptırmanızı isteyecektir. Hayat sigortanız dışında, devlet DASK (deprem) sigortanızı görmedikçe bu alım satım işlemlerini yaptırmanız da hayal olacaktır.

Bütün işlemler bittikten sonra ev veya işyerinizde rahatça oturabilmeniz için yangın, halk hareketi, hırsızlık, su basması, sel felaketi, cam kırılması gibi genel zararlar için de sigorta yaptırabilirsiniz. Ancak işyerinizde özellikle doktorsanız mesleki sorumluluk sigortası yaptırmanız da zorunludur.

İşyerinizdeki aletleri kredi veya leasing ile alıyorsanız, aynı şekilde aletleriniz için de sigorta yaptırmanız gerekecektir. Bunun yanında, işyerinde çalışan işçilerin veya tarladaki işçisini ve ekinini sigorta ettirmek zorunda olan çeşitli meslek dallarını da bunlara ilave ederek konuyu genişletmek istemiyorum.

Bütün bunlara ilaveten, devlete ödediğiniz mecburi primler dışında, emeklilik için özel sigorta yaptırabilirsiniz. Ayrıca İş yeriniz veya işiniz için finansal kayıplara, risklere karşı veya hukuksal koruma için özel sigortalar da seçenekler arasında sayılabilir.

Bu sigortaların görüldüğü gibi bir kısmı devlet tarafından zorunlu tutulmuştur. Birçoğu ise isteğe bağlı olarak söylenmesine karşı, bu sigortaları yaptırmadığınız takdirde o banka veya kuruluşta işiniz yapılmamaktadır. Bu nedenle bana göre bahis konusu bu sigortaları da mecburi sigortalar arasında sayabiliriz.

Burada asıl anlamsız olan sizin özel hayat sigortanız veya iş riski sigortanız mevcut olsa bile, devlet, kurum ve kuruluşları veya bankalar ve diğer finansal kuruluşlar aynı branştaki sigortanızdan bir kez daha yaptırmanızı istemektedir.

Konuyu birkaç örnekle açmak gerekirse; Sizin, özel hayat sigortanız olsa bile her hangi bir banka veya kuruluştan kredi kullanabilmeniz için, bir kez daha kendi kuruluşlarıyla ilgili bir acenteden hayat sigortası yaptırmanız için sizi zorlarlar. Kredi kullanarak araç alırken mecburi trafik sigortası yaptırmış olsanız bile, kredi aldığınız kuruluşla ilgili bir sigorta acentesine Kasko yaptırmak zorundasınız. Her ne kadar sigorta mecbur tutulamaz denilse de, yaşantınızda bunun böyle olmadığını görürsünüz. Size yaptırmanız söylenen sigortayı yapmadığınız zaman, konuyla ilgili işinizin de yürümediği açıkça görülmektedir.

Ancak benim burada asıl üzerinde durmak istediğim konu, vatandaşın rahatı ve huzuru için var olduğu ifade edilen devletin kendi eliyle vatandaşa bu şekilde zorluk çıkartıyor olmasıdır. Çünkü bu uygulamalarda vatandaş sadece ekonomik yönden değil, sigorta ile ilgili bürokratik işlemlerden, mecbur tutulmaktan ve işini görebilmek için defalarca gidip gelmekten de sıkıntı duymaktadır. Ekonomik yönden ise vatandaş devlet eliyle adeta soyulmakta veya devlet belli şirketler tarafından vatandaşın soyulmasına müsaade ediyor gibi bir görüntü vermektedir.

Bu güne kadar hiçbir iktidar veya muhalefet partisi bu konuya el atıp, olayı vatandaş lehine basitleştirmeyi düşünmemiştir.

Bana göre çözüm basittir. Bir insanın kimlik numarası gibi tek bir hayat sigortası olur. Primler biraz daha ve insaf sınırları içersinde yükseltilir. Sosyal güvenlik, emeklilik, sağlık, trafik, kaza, iş riski v.b bütün sigorta branşları buna dahil edilir. Vatandaş ve devlet birçok bürokratik işlemden kurtulur. İşlemlerin takibi kolaylaşır. Belki o dev sigorta şirketlerinin kar oranı biraz düşer ama vatandaş için daha sayılamayacak birçok fayda sağlanabilir.

Eminim ki; Konunun siyasi partilerce ve ilgili uzman kişilerce proje haline getirilmesi ve uygulanabilme imkanı bulması durumunda sağlayacağı büyük kolaylıklar, hayatı daha yaşanılır kılacaktır.

Böyle toplumsal projelerin ortaya konması, bunları hazırlayan siyasi partilere de halkın sempatisini arttıracaktır.

 
Toplam blog
: 106
: 597
Kayıt tarihi
: 13.02.09
 
 

1953 Denizli doğumlu, evli ve iki çocuk babası. Doktor dişhekimi, şimdiye kadar yayınlanmış yedi ..