Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '07

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Sigorta sektörünün sermaye piyasaları kapsamında değerlendirilmesi

GİRİŞ

Uzun dönemli ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için sağlam, sürekli finansal sistemlerin geliştirilmesi son derece önemli bir konudur. Modern ekonomilerin temel taşlarından biri olan sağlam finansal pazarların oluşturulması için, süreklilik gösteren politik ve ekonomik ortamın bulunması ön koşul olup, finans sektörünü oluşturan kurumlara olan kamu inancı aynı derecede önem taşımaktadır. Finansal kurumların güvenilir ve nitelikli hizmetler sunması sonucunda bu inanç güçlendirilebilir ve korunabilir. Bu bağlamda hükümet yetkililerinin görevi; finansal hizmetleri sunanların uzun dönemde sürekliliğini, onların finansal güvenilirliklerini ve müşterilerine dürüst davranmalarını ciddi denetimlerle sağlamaktır

Sigorta şirketlerinin, esas fonksiyonları mal ve can güvencesi sağlamaktır. Ancak, günümüzde sigorta şirketleri bu temel fonksiyonlarıyla birlikte birçok ekonomik fonksiyonu da gerçekleştirmektedir.

Sektörde faaliyet gösteren şirketler, hayat dışı ve hayat şirketleri olarak ayrılmıştır. Yeni kabul edilen yasa ile bunlara Bireysel Emeklilik Şirketleri eklenmiştir. Hayat dışı şirketler, mal sigortaları olarak tanımlanan yangın, kaza, nakliyet, sağlık ve sorumluluk sigortaları branşlarında faaliyet göstermektedirler. Hayat şirketleri ise, hayat, ferdi kaza ve sağlık branşlarında faaliyet göstermektedirler. Yeni kabul edilen yasa ile faaliyete başlayacak olan Bireysel Emeklilik Şirketleri ise, mevcut sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olarak gönüllü katılım esasına dayalı bir tasarruf sistemi sunmaktadırlar.

1. SİGORTA ŞİRKETLERİNİN FONKSİYONLARI

1.1 Güvence

Sigorta şirketlerinin esas fonksiyonları, sigortalıların mal ve hakları ile ilgili gelecekte beklenmeyen olası kayıplara karşı güvence sağlamaktır. Bununla beraber, can sigortalarında, sigortalıların gelir ve yaşam standartlarının korunmasına yönelik olarak, birikimli hayat sigortaları satılmaktadır.

1.2 Riskin Dağıtılması

Sigortanın temel işlevi, rizikoyu bölmek ve zararı diğer ekonomik birimler arasında paylaştırmak, diğer bir ifadeyle ekonomik riski azaltmaktır.

Sigorta şirketleri, sigortalılarına sağladıkları teminatlar nedeniyle taahhüt ettikleri riskleri, restosesyon ve reasürans yoluyla diğer şirketlere transfer ederler. Şirketin konservasyon oranı, yani üzerinde tutacağı risk büyüklüğü, şirketin mali gücüne göre, riskin gerçekleşme olasılığına ve ekonomik gelişmelere göre tespit edilir.

1.3 Fon Yönetimi

Sigorta şirketleri, özellikle 1991 yılında tarıfe serbestisinden sonra yoğun bir rekabet içinde pazarlama ve tutundurma faaliyetlerine ağırlık vermişlerdir. 1994 krizinden sonra ise, birçok sigorta şirketi, fon yönetimine ağırlık vermiş bu işlemler için ayrı bölümler oluşturmuşlardır. Yapılan düzenlemelere paralel olarak bazı sigorta şirkletleri yatırım fonu kurmak süretiyle fonlarını daha profesyonel olarak yönetmeye başlamışlardır.

Sigorta şirketleri, sigortalılara ait fonları, Hazine Müşteşarlığı tarafından yayınlanmış yönetmeliklere göre yatırım araçları arasında dağıtmak zorundadır. Ayrıca portföy getirisi en az TEFE oranında olması zorunludur.

Tablo 1 Sigorta Şirketlerinin Mali Yatırımları

Tablo 1'de görüldüğü gibi, sigorta şirketlerinin yatırımlarının ağırlıklı olarak Devlet Tahvili Hazine Bonosu gibi sabit getirili yatırım araçlarına yapılmaktadır. Ancak, devletin borçlanma ihtiyacının azalması ve diğer borsaların istikrarlı hale gelmesinden sonra sigorta şirketleri, hisse senedi ve diğer finansal enstrümanları portföylerine alabileceklerdir.

2. SİGORTA SEKTÖRÜNÜN FON KAYNAKLARI

2.1 Özkaynaklar


Tablo 2 Sigorta Şirketlerinin Özkaynakları
Sigrta şirketlerinin özkaynakları yıllar itibariyle incelendiğinde, genellikle enflasyona paralel bir artış gözlenmektedir. Bunun nedeni ise, sermaye artışlarının genellikle yeniden değerleme fonu ve diğer sermaye yedeklerinden yapılmasıdır. Özellikle son yıllarda yüksek faiz oranları nedeniyle sektöre nakdi sermaye girişi çok az olmuştur.

Halen sektörde faaliyet gösteren bazı sigorta şirketleri mali bünyelerindeki sorunlar nedeniyle taahhütlerini yerine getirmekte zorlanmaktadır.

2.2 Primler

Prim gelirlerindeki artışın genellikle enflasyona paralel artış göstermesine rağmen, kişi başına prim gelirindeki artış buna paralel olarak gelişmemiştir. Döviz kurlarındaki aşırı artışlar nedeniyle kişi başına USD primde bazı yıllarda düşüşler görülmektedir.

Tablo 3 Toplam Prim Gelirleri

Kişi başına prim gelirinin düşük olmasının diğer bir nedeni ise, ekonomik dalgalanmalar nedeniyle gelir dağılımındaki bozulmalardır.

2.2.1 Hayat ve Hayat Dışı Sigortalar

Sigorta branşları hayat ve hayat dışı olarak iki ana gruba ayrılır. Hayat dışı branşlarda genellikle mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları bulunmaktadır. Ve bu sigortalar özellikleri nedeniyle genellikle bir yıllık süre için düzenlenirler.

Tablo 4 Hayat ve Hayat Dışı Prim Gelirleri
Hayat sigortaları ise, mal sigortalarının dışında kalan can sigortalarını kapsar. Bu sigortalar yıllık ve birikimli olarak iki ana gruba ayrılır. Ayrıca, ölüme ve hayatta kalmaya bağlı teminatlar sunarlar.

Ülkemizde hayat sigortası fonlarının yatırımları 1, 660, 940, -Milyar TL' ye ulaşmıştır. Bu yatırımların büyük bir kısmı ekonomik konjonktür gereği, sabit getirili menkul kıymetlere plase edilmiştir.

2.2.2. Özel Emeklilik Fonları

Özel Emeklilik Fonları, Tablo-5' de görüldüğü gibi gelişmiş ülkelerde ekonomiye önemli miktarda fon sağlamaktadır. Bu fonlar, uzun vadeli, piyasaların derinliğini artıran ve piyasalara istikrar getiren fonlardır. Hollanda'da GSMH' nın % 87, 3 ü, İngiltere'de ise, % 74, 7 ' gibi önemli oranlardadır.

Tablo 5 Gelişmiş Ülkelerdeki Özel Emeklilik Fonları

Menkul Kıymet
( % Dağılım ) Arjantin Şili Kolombiya El Salvador Peru Uruguay
HB& DT 50 50 50 30 40 60
Vadeli Hesap 20 50 50 40 30 30
Bono 20 45 20 40 40 15
Hisse Senetleri 35 37 30 20 35 25
Tablo 6 Özel Emeklilik Fonlarının Yatırımları

Özellikle Latin Amerika ülkelerinde yaygın olarak uygulan sistemin yatırımları incelendiğinde, genellikle % 30 - 35 cıvarındaki bir kısmın hisse senetleri yoluyla reel sektöre plase edildiği görülmektedir.

Tablo 7 Bireysel Emeklilik Sisteminden Elde Edilmesi Beklenen Tahmini Fon

Ülkemizde 7.Ekim.2001 tarihinde kabul edilen yasa ile uygulamaya giren Bireysel Emeklilik Sistemi, ile 10 yıllık bir süre içinde yaklaşık 19 Milyar USD tutarında bir fon hedeflenmektedir. Bu ise, GSMH' nın yaklaşık % 6' sı düzeyindedir.

2.3 Dağıtılmayan Karlar

Şirketlerin dönem içindeki faaliyetleri sonucunda elde ettikleri net karlar, ortaklar tarafından işlemleden çekilmeyerek sermayeye eklenmektedir. Bu şekilde sigorta şirketlerinden fon çıkışı engellenmektedir. Ancaki yüksek enflasyon oranlarının şirketlerin mali tabloları üzerindeki olumsuz etkileri, nakdi sermaye artışını gerektirmektedir.

3. SİGORTA SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK İŞLEVİ

3.1 Ulusal Değerlerin Korunması

Sigorta sektörünün ekonomik işlevlerinden biri , ulusal varlıkların beklenmeyen risklere karşı korunmasıdır. Sigorta şirketleri, sigorta teminatı verdikleri mal ve haklar için yurtdışı reasürans şirketleri ile yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde prim ödeyerek, hasar olması durumunda hasarın belirli bir kısmını tekrar alırlar. Bu şekilde büyük sınai riskler tüm dünyaya dağıtılmış olur.

Özellikle büyük doğal afetlerde, bu işlev oldukça önem kazanmaktadır. Örneğin, 19 Ağustos depreminde sigorta şirketleri ödedikleri deprem hasarlarının büyük kısmını yurtdışı reasürörlerden geri almışlardır.

3.2 Tasarruf Sermaye Birikimi

Sigorta şirketleri, sigortalılarına, birikimli hayat ve özel emeklilik poliçeleri ile küçük miktarlarda tasarruf yapma imkanı sağlarlar. Sigortanın diğer tasarruf araçlarında olmayan bu özelliği sayesinde, katılımcılar, aktif çalışma dönemlerinde yapacakları küçük ödemelerle, emeklilik dönemlerine veya önemli olayların finansmanına yönelik olarak tasarruf yaparlar.

Bu ise, katılımcıların tüketim ve tasarruf alışkanlıklarını değiştirmesine neden olur. Uzun vadeli ve büyük fonlar, ekonomi için oldukça önemli fon kaynaklarıdır.

3.3 Mali Piyasalara Uzun Vadeli Fon Aktarma

Sigorta sektörü, ülkemizin ihtiyaç duyduğu uzun vadeli fonların toplanmasında ve reel sektöre finansal piyasalar yoluyla aktarılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Toplanan fonlar, aynı zamanda sermayenin tabana yayılması ve küçük tasarruf sahiplerinin üretime katılmasını sağlamaktadır.

Sigorta sektörü, sigortalıya sağladığı teminatların yanı sıra aynı zamanda ekonomiye uzun vadeli fon yaratarak önemli bir fonksiyonu yerine getirmektedir.

Küçük tasarruf sahipleri aynı zamanda, bu fonlarla profesyonel yatırım olanaklarından faydalanmakta ve daha güvenli ve yüksek getiri sağlamaktadır.

Toplanan fonlar, finansal piyasalar kanalıyla, daha istikrarlı, uzun vadeli altyapı ve üretim projelerinin finansmanında kullanılmaktadır.

4. SİGORTA SEKTÖRÜNÜN FON YARATMA KAPASİTESİNİ
ETKİLEYEN FAKTÖRLER

4.1 Atıl Kapasiteler

Sigorta üretimi yapılacak branşlarda üretim düzeyi, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki teknoloji, sermaye, eğitim ve gelir dağılımı gibi etkenler nedeniyle, sigortalanabilecek bütün rizikoları kapsayacak ölçüde değildir.

Türk sigorta sektöründe de bu etkenler nedeniyle tam olarak kapasite boşluğu mevcuttur. Ayrıca, Türkiye'de hatalı risk seleksiyonu, yanlış fiyatlandırma, hatalı reasürans uygulamaları gibi nedenlerden dolayı oldukça önemli bir atıl kapasite vardır. Atıl kapasite sorunun çözümünde finansal reasürans tekniklerinin de kullanılması gereklidir.

4.2 Sektörle İlgili Yasal Düzenlemeler

4.2.1 Sigorta Denetleme Kanunu

Türkiye'de, 539 no.lu KHK sigorta sektöründe yasal düzenleme yapılmış, ancak sözkonusu KHK' nın dayandığı yetki yasasının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonucunda ilgili KHK hükümsüz kalmış ve sigorta sektörü ile ilgili olarak ypaılması beklenen yasal düzenleme yapılmamıştır.

Şirketler halen 7397 sayılı Sigorta murakaba Kanunu hükümlerine göre faaliyetlerini yürütmektedirler. Buna ek olarak Hazine Müşteşarlığı tarafından çıkarılan Sigorta ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliği ve ilgili diğer yönetmelikler uygulamalara esas teşkil etmektedir.

4.2.2 Prim Tahsilat Sorunu

Ülkemizde yaşanan ekonomik krizler ve sigorta sektöründe vade farkı uygulaması olmaması nedeniyle, sektörde ciddi tahsilat sorunu mevcuttur. Sigorta şirketleri, sözkonusu alacaklarını vadesinde tahsil edemediklerinden, sigortalılara karşı olan yükümlülüklerini karşılamada gecikmeler olmaktadır.

4.3 Yatırımlarla İlgili Sınırlamalar

Sigorta şirketleri, Sigorta ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Yönetmeliği ve Hayat Sigortaları Yönetmeliği 'nde yer alan kaynak kullanım oranları ve yatırım sınırlamaları çerçevesinde yatırımlarını yapmaktadırlar.

Bu değerler, kamuoyunun ve poliçe sahiplerinin korunmasını amaçlamıştır. Bununla birlikte diğer bir müdahale şekli daha vardır. Sigorta şirketleri özellikle hayat sigorta şirketleri, yatırım amacıyla büyük miktarda para toplarlar. Bu bir ülkenin dövizleri ve ekonomisi üzerinde kuvvetli bir etkiye sahiptir. Hükümet, elde edilebilir yerel fonların büyük bir kısmını yatırıma sevk etmek suretiyle döviz rezervlerini koruyabilir. Bunun anlamı yerel poliçe sahipleri ve üçüncü şahıslar yerel para birimine sağlanan fonlara güvenebilirler. Hükümet, ''ekonomiyi korumak'' için sabit bir türde veya oranda menkul kıymetlere yatırım yapma konusunda emredici olabilir. Bu eylemlerin temelinde ise güveni sağlama düşüncesi yatmaktadır

Sigorta şirketleri özellikle hayat şirketleri sigortalılardan topladıkları fonları ekonomik koşullara göre en düşük risk düzeyinde en yüksek getiriyi sağlayacak şekilde yönetmek zorundadırlar.

Bu yönetmeliklerde yer alan sınırlamalar ve Hayat sigortaları için Hazine müşteşarlığı lehine yapılan blokaj nedeniyle sigorta şirketletleri, ani piyasa değişmelerine karşı portföylerini anında revize edememektedir. Bu nedenle kar kayıpları oluşmaktadır.

4.4 Ekonomik İstikrarsızlık

Ülkemizde son yıllarda seyreden yüksek enflasyon nedeniyle, tasarruf sahipleri ve yatırımcılar uzun süreli yatırım ve projeleleri ertelemiş veya iptal etmişlerdir. Yine yüksek enflasyon nedeniyle, gelir dağılımında bozulmalar oluşmuş, satın alma gücü reel olarak düşmüştür.

Uzun vadeli projeksiyon yapılamaması, ve alım gücündeki düşüş nedeniyle, sigorta primlerinin ödemelerinde gecikmeler yaşanmış ve iptaller artmıştır. Son ekonomik kriz nedeniyle işsiz kalan birçok sigortalı, birikimlerini sistemden çekmişlerdir.

Bu nedenle, sistemdeki fonlarda önemli ölçüde düşüşler olmuş ve yeni poliçe girişi azalmıştır. Sigorta ve bireysel emeklilik kanalıyla tasarruf yapılabilmesi, herşeyden önce ekonomik istikrar, gelir dağılımında eşitsizliğin giderilmesi gibi etkenlere bağlıdır.

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Birikimli hahat sigortaları ve bireysel emeklilik sistemi, ülkemizin ihtiyacı olan uzun vadeli fonların sağlanmasında önemli bir fonksiyon üstlenecektir. Devlet denetiminde güvenilir şahıs ve kurumlar tarafından kurulacak bireysel emeklilik şirketleri, rekabet yoğunluğu olan bir piyasada pazar payı alabilmek için kısasıya bir rekabet içinde kaliteli ve güvenilir ürünlerle pazarda faaliyet göstereceklerdir.

Ancak, ülkemizde yapılan düzenlemelerde sadece belirlenmiş katkı madeli benimsenmiştir. İlerde ekonomik stabilite sağlandıktan sonra diğer uygulama modeli olan belirlenmiş fayda modelinin uygulanmasına izin verilmesi sistemin gelişmesi için önemli bir adım olacaktır.

Halen kamu içinde bir problem oluşturan Zorunlu Tasarruf Fonunun tasfiyesi, çalışanların hisselerinin uzun vadeli devlet borçlanma senetleri ile bireysel emeklilik sistemine aktarılması hem hazineye uzun vadeli borçlanma sağlayacak, hem de çalışanların bireysel emeklilik sistemine girişini teşvik edecektir.

Ayrıca, şirketler nezdinde sadece rezerv olarak tutulan kıdem tazminatı karşılıkları da çalışanlar adına bireysel emeklilik sistemine aktarılarak çalışanların emeklilik döneminin finansmanında önemli bir katkı sağlayacak, hem de bireysel emeklilik sistemi kanalıyla hazineye uzun vadeli borçlanma imkanı sağlayacaktır.

Uygulamada çıkabilecek sorunlar olmasına rağmen, bireysel emeklilik sistemi, ülkemizin ihtiyaç duyduğu reel sektör yatırımlarının finansmanı için uzun vadeli kaynakların sağlanmasında öncemli rol üstlenecektir.

Ayrıca, katılımcıların emeklilik dönemlerinde hayat standartlarını düşürmeden ve daha da önemlisi devlete yük olmadan yaşamlarını sürdürmelerini sağlayacaktir.

K A Y N A K L A R

1. Sigorta Sektörünün Ekonomik İşlevi ve Fon Yaratma Kapasitesi, İTO, 1994, İstanbul

2. 2000 yılı Sigorta Faaliyetleri Hakkında Rapor, T.C. Başbakanlık Hazine Müşteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu, 2000

3. Bireysel Emeklilik, Prof.Dr. Muhittin Füsunoğlu, Yayınlanmamış Araştırma,

4. Hazine Müşteşarlığı web sitesi, www.hazine.gov.tr

5. Resmi Gazete, 26.12.1994 tarih ve 22153 sayı

6. Resmi Gazete, 9.12.1996 tarih ve 22842 sayı

7. Adnan AVCI, Özel Sigorta Kanunları, Uygulaması ve Mevzuatı, Alfa Yayın, İstanbul, 1997
 
Toplam blog
: 20
: 3422
Kayıt tarihi
: 22.03.07
 
 

1964 yılında Adıyaman Besni'de doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi Besni de tamamladıktan sonra Çu..