- Kategori
- Edebiyat
Şiirin Kanunu "Kanuni Sultan Süleyman"

Osmanlı padişahları, şiir ve edebiyatla ilgilenmiş, kendileri de şiirler yazmışlar. Osmanlı padişahlarının sanatçı mizaçları olduğunu biliyoruz. Sanata fazlasıyla ilgi göstermişler, özellikle de şiirle içli dışlı olmuş ve bulundukları devirlerin şairlerini hep el üstünde tutmuşlar. 16.yüzyılın padişah şairleri arasında Kanuni Sultan Süleyman bulunmakta. Hepimizin bildiği mısralar onun:
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”
Bu beyitlerin günümüze kadar ulaşması onun şair karakterini ve duygusal dünyasını yansıtmakta.
Büyük devlet adamı ve bizce döneminin büyük şairleriyle yarışacak kadar güzel şiirlerin sahibi Kanuni Sultan Süleyman’ın şair karakteri hakkında kısa bilgiye göz atalım.
“Muhibbi mahlasıyla şiirler yazan Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı Devleti’nin on ikinci padişahıdır. Babası Yavuz Sultan Selim öldükten sonra tahta geçerek kırk altı yıl padişahlık yapmıştır. Kanuni devlet idaresinde gösterdiği başarının yanı sıra bilim ve sanatın gelişmesi için de çaba göstermiş, bilim adamlarını ve sanatçıları korumuştur.
Şiirlerinde bir padişahtan çok sıradan bir insan gibi görünen Muhibbi, aşk ıstırabı, kanaat, tevazu, felekten şikâyet gibi diğer şairlerin işlediği konuları işlemiştir. Muhibbi’nin şiirlerinde gurur, büyüklenme gibi duygular görülmez. Şair, daha çok fakirlikten, kimsesizlikten, sevgilinin vefasızlığından ve kadrinin bilinmediğinden şikâyet eder. Muhibbi, Zati’den sonra en çok gazel yazan şairlerdendir. Divan’ı üzerinde çalışma yapılarak yayımlanmıştır.”