Şike iddianamesi, mahkemeye sunuldu (Sadece Aziz Yıldırım, Fenerbahçe yok)

Sonunda beklenen gün geldi çattı, “Şike İddianamesi”  mahkemeye sunuldu.

Türkiye, rahat bir nefes almalı; çünkü nefesler tutulmuştu!

Basına verilen bilgilerden görüldü ki, "iddianame", öne çıkarıldığı gibi sadece Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'yle ilgili değil.

Dün “Şike İddianamesi”nin açıklanacağı haberinin yayılmasının üstünden birkaç saat geçmeden Çankaya’dan “veto” haberi geldi.

Neydi bu?

Resmi adı “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”, kamuoyundaki adıyla “Şike Yasası” olan yasayı Cumhurbaşkanı’nın “veto” etmesi, Meclis’e geri göndermesiydi.

Cumhurbaşkanı’nın “veto” gerekçesi neydi?

Değişikliklerin, ölçülülük ve caydırıcılık gibi ceza hukukunun temel prensiplerini etkisiz kılacağı ve bazı sakıncaları doğurabileceğini düşündürmesi...

Yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında bulunan kişilere yönelik özel bir düzenleme olduğu intibaını uyandırması...

Bu gerekçeyi değerlendirmek bizim işimiz değil, hukukçuların işi.  Ama “iddianame”nin açıklanacağının duyurulması, ardından gelen “veto”;  “açıklama” ile “veto” arasında birbirini bekleme gibi bir izlenim uyandırdı. Cumhurbaşkanı zaten çarşamba günü yaptığı değerlendirme ile yasayı “veto” edeceğinin sinyalini vermişti.

Biz, “iddianame” adından yola çıkarak biraz “laf”layalım:

İddia ( İleri sürülerek savunulan düşünce, sav)

İddianame (Savcılığın soruşturma sonunda elde ettiği kanıtları ve savları içinde toplamış olduğu, mahkemede okudu yazı; savca)

Savcı (Devlet adına ve yararına davalar açan, kamu haklarını ve tüzeyi yerine getirmek ereğiyle yargıç katında sanıkları kovuşturan görevli; bir başka deyişle kamu avukatı)

Sanık (Suçlu olduğu sanılan kimse)

Savunma ( Bir davada iddianın reddedilmesi, iddianın haklı olmadığının ileri sürülmesi)

*****

Cumhurbaşkanı “Şike Yasası”nı Meclis’e geri gönderdi. Belli kişi ve çevrelerce, bu yasa, Aziz Yıldırım’ı kurtarma yasası diye sunuldu. Ayrıca, şike soruşturmasında sadece Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe varmış gibi bilinçli bir hava da yaratıldı.

Sanki yasadan sadece Aziz Yıldırım yararlanacak, ötekiler yararlanmayacaktı.

Aslında yapılan bilinçli ve kasıtlıydı. Bunu yapanların, önce yüzlerinin kızarması, yanı “kırmızı”ya bürünmesi, sonra sararması, yani “sarı”ya dönüşmesi gerekiyordu.  

İşte iddianame!

İddiaların neler olduğu, kimlerin neyle yargılanması gerektiği yer alacak.

“İddianame”, adı üstünde “iddia”lar toplamı. “İddia”lar, kanıtlanmayı bekler. Kanıtlandığı zaman, “iddia” olmaktan çıkar, “gerçek” olur. Bunun karşılığı da yasalarda vardır. Kanıtlanamayan “iddia”lar, “suç” niteliği taşımaz.

“İddia”ların kanıtlanacağı/ çürütüleceği yer mahkemedir.

Mahkeme, "iddianame"yi kabul ederse yargılamaya başlayacak.

Mahkeme evresini, mahkemede ne gibi gelişmelere olacağını izleyeceğiz. Savunma hakkını kullanan “sanık”lar, iddiaları ya çürütecekler ya da iddialar kanıtlanacak.

Konuşma sırası sanıklara gelince, bakalım neler göreceğiz?

Kuşkusuz, son söz mahkemenin....
 

*** İddialar için bkz:

milliyet.com.tr

milliyet.com.tr


TURGUT ÇELİK/ Mersin