Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Sıkıldım yine herşeyden!!

Sıkıldım yine herşeyden!!
 

işte böyle birşey;


Pozitif düşünmeye şartlıyorum kendimi, gülümseyerek aynaya , olaylara, insanlara bakmaya çalışıyorum. Ama kimi zaman başaramıyorum, nedensiz, anlamsız ve aptalca stres halindeyim.. Biliyorum ki şu kahrolası hormonlarımın işi ... beni böyle çıldırtıp keyif almadığım ruh hallerine itiyor.. Ama neden , nedennnnn böyleyim???

Stres yönetiminde de başarı sağlayamıyorum ne yapmak lazım?

Okuduğum yazıları güncelleştirebileceğim bir formül var mı?

Stresle baş etmede iki yol vardır: Durumu değiştirmek yada duruma gösterilen tepkileri değiştirmek, der uzmanlar .

Düşünme tarzınızı olumluya değiştirin, gerçekçi hedefler belirleyin, kendinize hata yapma hakkı tanıyın, derin nefesler alarak gevşeyin, ağlayın ve en önemlisi bol bol gülün de derler ayrıca...

Tüm bunları biliyoruz esasında, aslında bilmediğimiz uygulama aşaması ve nasıl yaşam biçimine çevirilebilir noktası...

Öğrenmek esasında çok zor... Biz toplum olarak öğrendiğmizi sanıyoruz. Ya ezberliyor yada idrak etmeden, öğreniyoruz .

Konfiçyüs, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu. Bu yüzden sınıfın tam karsısına geçti. Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde havaya kaldırdı. Diğer elinde de bir elma vardı. Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve :

-Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı yiyebilir , dedi.

Çocuklardan biri acıkmıştı , ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu.

-Elimi çıkaramıyorum!.. diye sızlandı.

Konfiçyüs :

-Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır, dedi.

Çocuk elmayı bırakmak istememesine rağmen zorunlu olarak gevşettiği elini vazodan çıkardığında, yüzünden şaşkınlık okunuyordu.

(“Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir fikriniz var mi? “)

Konfiçyüs, vazoyu yerden alıp ters çevirdi. Elma yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı . Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu!...

Konfiçyüs :

-Fakat bu, göründüğü kadar basit değil, dedi. Elmayı havada tutuyordu konuşurken.

"Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir istir. Onu bırakabilmek de bir beceridir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız.

Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz. Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız. iste, ancak o zaman hedefinize ulaşabilirsiniz."

Umarım hergün birşeyler öğreniyorsunuzdur , iç huzuruyla, en az stresle!!!

 
Toplam blog
: 86
: 8215
Kayıt tarihi
: 07.10.07
 
 

Çocuk yetiştiriyorum dünyanın en zor, en güzel, en önemli işi değil mi? İşim bu. Vizyonum, Eğ..