Sindirim

“SİNDİRME”  

Hayatlarımızı dizi film seyreder gibi yaşamaya başladık.  

Anormal olan her şeyi birkaç gün içinde bünyemiz kabul eder oldu.  

Halka, halkın parasıyla buzdolabı, odun, prinç ve bulgur dağıtıldı.  

Hop oturup, hop kalktık. Seçimler için kendi paramızla kendi oylarımız satılıyor diye ortalığı velveleye verdik.  

Açıklamalar bizi ikna etmiş olmalı ki, bunu sineye çektik ve sindirdik.  

İhtiyaç sahiplerine yardım mahiyetinde kabul gördü, unuttuk gitti.  

KPSS sınavında yaşananlar karşısında, sınava girenler mağdur oldu,  

Mağdur edebiyatı ki her daim yurdumda tutar.  

Yok bunu bile sineye çektik ve sindirdik.
Piton gibi yavaş, yavaş acıtmadan sindirdik, vallahi bunu da unuttuk.  

Kadınlar sokaklarda doğranıyor.  

"Kanunlarımız kadınlarımızın canlarına  

Sahip çıkamıyor" diye günlerce yazdık çizdik.  

Kadınlar gününe kadar, kadınlar hala doğranıyor ve öldürülüyor.  

Bunu da kanıksadık, adamların işleri ağır evde şiddet uygulamaları normal, açıklamalar ikna edici.  

Açıklayan da kadın. Gerisi vesselam.  

Alkollü içeceklerin satışı ve kullanılmasına ilişkin yapılan değişiklikler karşısında;  

Kazan kaldırdık. “Oy vermeye oluyor da içmeye mi olmuyor o yaşta” dedik.  

Toplumu korumak için yapıldığına ikna olduk, edildik.  

Payidar olduk. Bunu fırsat bilenler lokantaları bastı.  

Sahillerde insanları tutukladı, unuttuk.  

Sindirdik yavaş, yavaş.  

Şimdi üniversite sınavında yapılan bir kodlama olduğu yönünde yaratılan haberlerin doğru olmadığı,  

Dershane öğretmenlerinin de bunu kabul ettiğini beyan eden haberler var.  

Unuturuz bu da geçer…  

Erman Toroğlu katıldığı bir programda, “Hareminiz var mı?” sorusuna “Evliyim ama tek eşli değilim.  

Eşim de bunu biliyor ama zaten aramız limoni...  

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.  

Ben bakıyorum da etrafa herkes oynuyor.  

Kadınlar daha fazla oynuyorlar” diye yanıt vermiş. (Haber Habertürk Gazetesi’nden alınmıştır.)  

Buyurun, başlar bir tartışma.  

“Alan memnun satan memnun size ne, adamın karısı biliyormuş.” Şeklinde abuk saptamalar. Kadın da yapıyorsa… şeklinde başlayan feminist saptamalar.  

Kanunlar, peki kanunlar buna izin veriyor mu? Yani isteyen çok eşli yaşayabiliyor ve bunu ifşa etmekte hiçbir sakınca görmeden televizyonda, insanlara söyleyebiliyor mu?
Bir sonrakine kadar…  

Sonra mı?  

Bunu da sindirir yürürüz Allah’ın izniyle.  

Bir daha ki kadınlar gününe kadar.  

En iyi yaptığımız sindirmek.  

Ülkemde kayısının ve incirin alası var.  

Halleder yavaş, yavaş…  

Sağlıkla ve mutlu kalın.