Sinem Kobal'dan Yerli Angelina Jolie Olur mu?!

Baştan söyleyeyim olmaz.

Selana'yı Seliha  yapıp beyinleri nostaljiyle gıdıklamaya çalışarak asla olmaz!

Yeni bir dizi yayınlanmaya başlamadan evvel akranlarından farklı, özgün, üstün, daha önce yapılmamış olduğunu göstermek üzere sosyal medyada janjanlı haberleri vuku bulur.

 
Başrol isimler üzerinden yapılan bu dürtmeler, merak unsurunu tetikleyecek ki; seyirci de vay anasına farklı bir işmiş bu deyip ekran önüne geçiverecek, cek,cek, cekkkkk....

Reytinglerceeeee.....

Genelde genç isimlerden olan bu oyuncu kızan ve kızçeler öncelikle saç, sakal ve renk değiştirme çalışmalarıyla  ses getirmeye çalışırlar. Fiziksel değişikliğin, oynanacak rol üzerinde etkili olup olmadığını bilemem tabii! Oyunculuk yeteneğinin bir tüp boya, bir iki santim kıldan tüyden etkilerle aşama kaydedeceği, bizim dizi sektörünün möhüm yaptırımlarından sayılmakta şimdilerde.

Sonrasında bilhassa sportif kurslar almak önemlidir. Öncesinde iki aylık bir çalışma usta bir dövüşçü, dansçı, polis, dedektif, mafyangiz eleman, kahraman aşık, cesur gariban... olmak için hatrı sayılır zemin hazırlayıcıdır.

Geçmişi çocuk yıldızcılıktan gelen Sinem Kobal  sihirli dizisi Selena'dan sonra gençlik kulvarını seks en dı siti çakması filimlerle romantizm kokulu olarak ekran sayfalarına bırakmıştı. Şimdi de Yüz Yüze isimli polisiye bir dizi ile Angelina Jolie'nin Türkiye şubesi olarak huzurlarımızda olacakmış. Bu rolü için aylardır poligonlarda silah atış denemeleri yapıyor, savunma sporları dersleri alıyor, canlandıracağı polis rolünün hakkını verebilmek için derin yırtmacıyla çalışıyormuş!

Dizilerin oyuncu üzerinden izlenebileceği yanılgısı hala devam etmekte, bazı yapımcılar tarafından.

Dediğim gibi Selena'yı Seliha yapmakla bu iş olmaz. Her oyuncunun alışılagelmiş bir kumaşı vardır, elbisesine uygun.Onu çıkartırıp  yeni elbise giydirmeye çalışırsanız dikişleri atar.

Sonra da terzi arar durursunuz. Malum artık hades reyting ölçümleri;)))