Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '12

 
Kategori
Mizah
 

Şirince'de sahte Maya Koç'larının kıyamet sömürüsü!.. (Son )

Şirince'de sahte Maya Koç'larının kıyamet sömürüsü!.. (Son )
 

Net'ten Zafer ve eğlence :))


Şirince'den bidiriyorum...

Şimdi yetti gaari bu Şirince muhabbeti diyenler çıkabilir.

Maksadımız ülkemizin menfatlerini ön plana çıkamaktır. Kendimiz için bir şey istiyorsak Maya Koç'undan kötü olalım !..

Kıyamet anının geldiği an, Ak Sakallı Maya Koç'larının direktifleri doğrultusunda, halkın tamamı cenin pozuna gelip çömelmişler idi.

Gök gürlemeleri, dağlardan gelen uğultular, kadın ve çocukların çıkardıkları çığlıklar arasında geçen saniyeler, sanki saatler, aylar gibi gelmişti bize.

Ben kuralları ihlal edip de kafamı kaldırıp olan bitenleri seyre daldığımda, o anda neler gördü bu gözler neler!

 'Tüm protokol cenin vaziyetini bozup korkudan yere kapaklanmış vaziyyette ' tir tir titriyorlardı.'

*Çevredeki gizlendikleri yerlerden çıkan Çin'li Ecüc Mecücler, jammer cihazlarının başına geçip tüm halkın telefen iletişimlerini, sinyallerini bozmakla meşguldüler.

Ak sakallı Maya Koç'ları, Laptoplarının  başına geçmiş ve adeta klavyeleriyle sevişircesine, sevinçten çoşarak uzaktaki adamlarına talimatlar gönderiyorlardı.

Bu koç'ların bir tanesi vardı ki kadın kılığına girmiş ve o şekilde klavyesiyle sevişiyordu.. O zaman anladım ki bunlar manyaktı... Huylu huyundan vazgeçmemiş; çift cinsiyetli olaraktan kıyamet günü  bile kendünü tatmin eylüyor idü. Yanında kendisine benzeyen yardakçılarıyla birlikte habire klavyeleşiyorlardı.

Bacanağımı da tabanları yağlamış, tepedeki pansiyonumuza doğru ayakları poposuna değercesine kaçarken görüyordum. Belli ki bir yerlerden ' tiyo almıştı.' Ve ambardaki paraları cukkalayıp kaçmayı planlıyordu.

Çevredeki bazı sarhoş turistlerin de Angelina Coli'nin 'cenin pozunu ' şevkle seyrettiklerine tanık oluyordum... Kuralı bozan bu adamlar, taş olmadıklarına göre, ben de olmazdım...

Kahraman komandolarımız, elleri tetikte halkın bu durumunu gülerek izliyorlardı... Demek ki Peygamber Ocağı'ndan gelen yiğitlerimiz, kıyamet uğursuzlularına karşı aşılanmışlardı.

Ses ve ışık gösterileri yapan ve milleti kıyamet atmosferine sokan iki sahtekar kişiyi yaka paça hemen oracıkta yakaladıklarına tanık oldum..

Bu arada vaziyeti fırsat bilen bazı yankesicilerin, cenin pozundaki vatandaşların arka ceplerinden taşan şişkin cüzdanlarını çalmakla meşgul olduklarını gördüm.

Bu yankesicilerin çaldıkları cüzdanları Maya Koç'larının başındaki Ak Sakallı Şirin PakMaya Efendü'ye aceleyle teslim edişleri bendeki jetonu fazlasıyla düşürmeye yetmişti..

.....

Gün bugündü !.. Perçemler düşmüş; keller görünmüştü. Ben de askerliğimi jandarma komando olarak yapmıştım. Bu üç kağıtçılara meydanı bırakmak bana da yakışmazdı!..

Malkoçoğlu filmlerini de az izlememiştim... Karaoğlan, Tarkan neyim okumuştum..

O anda Allah bana bir güç ve süper power verdi... Ve yerimden fırlayıp ortaya çıkıp mikrofonu da kucaklayıp haykırmaya başlamıştım...

-Yeaaaaaaatttth !.. Savılın leeeyn hırhızlar, din bezirganları, sahte KOÇ'lar, klavye sevişiciler, Şemsi Paşa pasajında dili büzüşeciler; sizi gidi algülüm ver gülüm soytarıları ; çift kimlikli i... neleeeer... Çaptan düşmüş geri kafalı kısır döngücüler... Tahtadan tüfek ;kedi pakından saçma erkeksen kaçma!.. Yakalayın yiğit askerlerim !.. Şu sahtekar Maya Koç'larını bakiiiim !..

Haykırışımı duyan yüzbinlerce cenin modundaki halk, aniden kafalarını kaldırıverdiler.TAŞ olmadıklarının farkına vardılar...'Yusuf.. yusuf ' sesleri ve birtakım kokular ortalığı kaplayıverdi. O sırada iki yüz komando benim çevremi sarmaladılar...

Onlara :

'- Suuuussuuun siz !..dedim ve göz kırptım !..( Hemen geri çekilip saygı duydular .)

Sahte Maya Koç'ları bayır aşağıya tabanları yağlamakla meşgulken suç âletleriyle yakalandılar.

Maya Koçlarını karşıma alıp yakalarından silkelemeye başladığımda, 1. Koç'un şapkası düştü... Kel kafası göründü... Üzerindeki kadın kıyafetinin altından, halktan aşırdığı cüzdanlar yere seriliverdi.

2. Koç'un takma sakalı ve takma saçını yoluverdim..

Her iki Koç da tanıdık çıkıverdi. Mübarek günlerde Tv'lere çıkıp ahkam kesen; sosyal paylaşım sitelerinde kendinden olmayanlara bulaşık yazılar yazan ruh hastalarıydı bunlar...

( Ülen!.. dedim içimden... KOÇ'un da şerefini on paralık ettiniz... KOÇ, mübarek bir HAYVAN'dır... Bayramda kesilir.. Sizin etiniz bile mundardır... Tööbe..töööbe .)

Bunları yakinen tanıyan onbinlerce Şirince kıyamet konuğu olan, yerli turistler, yavaş yavaş Koç'lara yaklaştılar.Hep bir ağızdan tam yüzlerini hedef alarak...

-Tüüüüüüüüüü  .. Tüüüüüüü ! diye tükürdüklerinde tüm müdahalelere rağmen Koç'larımız ve karaktersiz yandaşları oracıkta tükürük ifrazatından boğuluverdiler.

......

Böylece, hak yerini bulmuştu... Beklenen kıyametin günü gelmemişti;ama ülkemiz büyük bir sahtekârlar şebekesinden böylece kurtulmuştu.

Tüm Şirince halkı beni omuzlarına alarak şehir turu yapmak istediler; fakat bendeniz yere yatarak böyle bir gösteriye engel olmuştum.

Ayakta kalan belediye bandosu neferleri komandolarımızı uğurlarken, hep beraber İzmir Marşı'nı söylüyorduk...

Bu muhteşem görüntüler,Tv'lerde -live live (yani canlı canlı ) dünyaya verilirken, Dünya'da yer yerinden oynadığından, gerçek kıyamet kopacak diye korkulmuş idi.

Protokolden bazıları bana ters ters bakıyorlardı. Belli ki sahte Koç'larla ilişkileri vardı. Ancak şahsımın süperpower durumundan tırsmışlardı.

Bu muhteşem zafer,' ol gice' sebbaha kadar.. dans.. dans.. dans...  çılgınca kutlandı... Yüzbinlerce turist, yılbaşına kadar Şirince'de kalmaya ve her yıl 21 Aralık'ta buraya gelmeye ant içti.

Trilyonlarca para harcayıp reklam yapmamıza gerek kalmadan iman gücüyle ülkemizi tüm dünyaya tanıtmış olduk..

Bendeniz bacanağımı bulup, kazandığımız tüm paraları üleşmek üzere, sessiz ve sağlam adımlarla (İyi-Kötü-Çirkin müziği eşliğinde) pansiyonumuza doğru gururla yürümeye başlamıştım.

( THE END )

***************************************

NOT: Tüm yasal hakları mahfuzdur. İzinsiz alıntı yapılamaz.

 

 

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..