Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Şubat '12

 
Kategori
Güncel
 

Siyah adam gelir, bayaz adam gider, gri adam kalır!

Siyah adam gelir, bayaz adam gider, gri adam kalır!
 

OBAMA


Önümde Milliyet internet sayfası; Sn. Büyükanıt'ın resmi var. Yazılanlara bakılırsa: sinyaller, sıradaki B.Anıt için yanıp sönüyor gibi. Sonra bir an aklıma generallerimizin paşalı, şaşalı eğilemez, bükülmez gibi görünen günleri geldi; sonra, Siyah bir adamın ‘Beyaz Sarayın’ başina oturması imgesi aklıma düştü. Çok değil, elli yıl öncesine kadar Birleşik Devletlerde siyahların belediye otobüsünde ön koltuklarda oturmasının yasak ve beyazlara yer vermenin zorunlu olduğu bir zihniyetten, Siyah bir Adamın ‘Beyaz Sarayın’ başinda oturduğu zamanımıza geldik.

Soğuk savaş dönemlerinde  birleşik devletlerde, ‘Beyaz Sarayın’ başindaki Beyaz Adamlarla, Bizim başimızdaki Beyaz Adamlar müthiş bir  ittifak içindeydiler. Birbirlerini hem gözleri, hem sözleri hem başları ile onaylar Orta Doğudan, Afrika’ya kadar birlikte çok iyi oyunlar hazırlarlardı. Hatta bu oyunlardan sıkılıp başka bir oyun oynamak istediklerinde; kurallarını ve kurbanlarını kendilerinin belirledikleri yeni bir oyun olan darbecilik oyunları bile oynarlardı, daha doğrusu bizimkilere oynatırlardı. Birleşik devletlerin beyaz oyuncuları, zaman zaman oyunun içinden oyunbozanlıkla dışarıya bakıp; koşulları, zamanı, çagin gerek ve gerçeklerini kontrol etmeyi asla ihmal etmezlerdi. Lakin bizim beyaz adamlar oyunu o kadar gerçek sandılar ki, zamanla oyunun içinde uyuklayıp kaldılar. Beyaz adamın oyunu bozup, sahaya sürdüğü siyah oyuncularla yeni oyunlar oynama başladığını göremediler. Siyah adamla birlikte oyunun şekli, kuralları, araçları hatta oyuncuları bile değişmişti çünkü Siyah Adam artık silahçılıktan sıkılmış, daha sahici oyunlar oynamak istiyordu. Siyahın siyahlığından, beyazın beyazlığından sıkıldığı gezegende ; grileşmek siyahla beyazın yeni antlaşmasıydı ve bu gri gezegende bizim beyaz generallere yer yoktu…ve tarih bize şunu ögretmistir ki: varlıklarını değişmezliğe bel bağlayarak korumaya çalisanlar, bunu bedelini değişime fırsatı bulamamak gibi ağır bir bedelle ödemek zorunda kalmışlardır.

TANRI MEDENİ DÜNYANIN RUHUNU KORUSUN....

(m. ali şirin tarih ögrt)

 
Toplam blog
: 124
: 736
Kayıt tarihi
: 28.06.08
 
 

Kelebek için kanat neyse insan için kelime odur. (m.ali şirin) 1969 senesinde  Tunceli/ pülümürde..