Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '15

 
Kategori
Siyaset
 

Siyasetçiler, Siyaset okulundan olmamalıdır!

Siyaset, en genel anlamıyla devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıdır, diyebiliriz. Yüzyıllardan beri siyaset; insanoğlunun uğraştığı, uğraşırken geliştirdiği, geliştirirken kendine yeni ufuklar açtığı bir olgudur. Siyaset, bu zaman içinde çeşitli biçimlerde kendini göstermiştir. Yani siyaset, insanlığın doğuşuyla başlamıştır dersek yanlış ifade de bulunmuş olmayız. Siyasette amaç; devletin koruması altındaki insanlarına daha huzurlu, mutlu bir hayat sürmenin yollarını vermektir. 
 
Demokrasinin en etkin kullanıldığı devletlerin başında gelen ülkemiz, her durumda ve şartta bireylerinin özgürlüğünü kısıtlamadan yönetim faaliyetlerini gerçekleştirmiştir. Bazen bu özgürlük belli dönemlerde sekteye uğramasına rağmen Türk halkı doğru seçeneği bulmakta zorlanmamıştır. Siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme faaliyetini kendilerine siyasetçi dediğimiz kişiler vasıtasıyla yürütür. Siyaset arenasında boy göstermek de hiç de kolay bir etkinlik değildir. Belli bir eğitim, kültür, vizyon, temsil gerektirir.
 
Türk Demokrasi hayatına baktığımızda kaliteli siyasetçilerimiz olduğu gibi para ve nüfusa sahip kişilerin de bu arenada göründüğüne tanık olmuşuzdur. Yalnız halkımız bu kişilere rağbet göstermemiş bir sonraki seçimlerde onları seçmemiştir. Halk, bu yönüyle bir jüri görevi üstlenmektedir. Kendisine ait olmayan, kendisini yansıtmayan siyasetçileri yarışın dışına itmiştir. Bu yönüyle siyasetçi olmak için fakülteler bitirmek yetmiyormuş. Öyle olsaydı siyasal bilgiler fakültesinden her yıl binlerce öğrenci mezun olmakta, bunların çok azı siyaset alanında kendine yer bulmaktadır. Bana göre siyasetçiler, siyaset okulundan olmamalıdır. Şöyle ki bazı siyasetçiler, bürokrasinin sınırlı alanlarında yürütme görevini sağlarken halkın içinde kendilerine yer bulmak yerine halka fildişi kulelerinden bakmayı yıllardır kendilerine görev saymışlardır. Zamanla bu tip siyasetçiler, halkın gözünden düşmüş kendilerine rağbet edilmemiştir. Elbette siyasetin de bir okulu olmalı; fakat siyaset yapmak için illaki bu okuldan mezun olmak şartı bana çok geçersiz bir dayatma olarak geliyor. Bir esnaf, memur, doktor, çiftçi de hakeza siyasetçi olmalıdır. Yıllarca bu millet televizyonlarda kendilerine siyasetçi denen kuklaları izledi. Hem halk adına yürütmeyi sağlamakla görevlendirileceksin hem de halkla arana duvar öreceksin. Artık bunlar geçerli akçe olmaktan çıktı. Halk bu tiplere prim vermiyor. Son dönemde siyaset alanında yaşananlara bakılacak olursa yıllarca kendine halk tarafından belli bir yer verilen kimseleri günümüzde başka kimliklerle görmeye başladığımız için siyasette dürüstlüğün önemi bir kez daha ortaya çıktı. Halkın karşısına çıkan siyasetçilerimiz dürüstlük anlayışını benliklerine yerleştirmeliler. Yoksa herkese iki anahtar, herkese iş, herkese maaş, şu bedava bu bedava gibi süslü yalanlarla milleti kandıramazlar.
 
Bu amaçla yazımı sonlandırırken siyasetçinin okulu olmalıdır. Lakin milletimizin içinde o görevi layıkıyla yerine getirecek nice evlatlarının olduğunu, onlara sahip çıkılması gerektiğini vurgular, sevgi ve saygılarımı sunarım. 
 
Toplam blog
: 6
: 94
Kayıt tarihi
: 30.01.15
 
 

Türkçe Öğretmeniyim.Yazmaya karşı aşırı bir ilgim var.İnsanlara düşüncelerimle seslenmek istiyoru..