Siyasetin ilişkileri

Siyaset dediğimiz şey nedir ve biz siyasetten ne anlıyoruz? Siyaset bir yönetim şeklinin sanatı mıdır yoksa insanları idare etme biçimi midir? İdareden kasıt oyalama sanatı bunun içine girer mi?

Bir maça çıkan takım maçtan önce taktiklerini belirler. Ortaya maçı kazanmak için bir hedef koyar ve şartlarını ona göre ayarlayarak oyuncuları yönlendirirler. Maç kazanılırsa işler iyi gitmiştir ve amaca ulaşılmıştır. Ya tersi olursa işte orda siyaset devreye giriyor. Maç içindeki olumsuz şartlardan, hakemlerinin kararlarından vs. konulardan bahsedilerek bir çıkış yolu bulunmaya çalışılıyor. Olması gereken de budur. Ama esas olan bu olumsuzları çözecek bir sonraki maçı kazanabilecek çözüm yolları bulunamamaktadır.

İşte basit ve sade bir anlatımla siyaset budur. Ülkemizde çözülmesi gereken meseleler vardır ama nedense bir türlü çözülememektedir. Bunların sebebi şudur veya budur demeyeceğim. Ama ortada çözüm için bir gayrette yoktur bir tetikleme de. İktidarı ve muhalefeti ile bir çözüm odaklı gayret yoktur. Çözümsüzlük odaklı bir siyaset vardır.

Sorunlar suni yöntemlerle halledilmeye çalışılmakta fakat hasta ayağa kaldırılamamaktadır. Bunun sorumlusu sadece hükümet değildir, muhalefette sorumludur. Bu muhalefet bizlerin bildiği manasıfla bir hava muhalefetidir. Yani gerçek anlamıyla geciktirici, engelleyicidir. Olumlu bir muhalefet olsalardı zaten olumsuzluklar üzerinde olumlu çabalar üzerinde olurlardı.

Çözüm odaklı gayret siyasete girmez. Bir emek vardır ve gayret gerektirir. Bu bir iştir. İşte siyaset bir iş değildir. Ülkemizdeki siyaset bir iş değil bir oyalama mekanizmasıdır. Ülkemizde görsel olarak ya da üretim olarak bir değişim görmek zordur. Neye göre zordur? Dünyaya bakmak yeterlidir. Dünya liginde bazı toplantılar olmakta ve bazı ülkeler toplantılar yapmakta. Bu toplantılar sonucunda dünyayı etkileyen kararlar ve uygulamalar ortaya çıkmakta. Biz bunların neresindeyiz. İçinde değiliz ama etki alanın bile çevresinde değiliz. Sadece görsel olarak seyredenlerdeniz ve kısacası etkilenenlerden olacağız.

Bizim etki alanımız kurumsal çatışmalarımız, rejimimiz, kürt sorunumuz, alevi sorunumuz, inançlarımız, ve giyimlerimiz. Ha bir de derin devletimiz. Kimimiz avukat olur savunur kimimiz karşısında durur savunur.

Esas amaç nedir? Onu anlamak için müneccim olmak bile yetmiyor. Boş işlerin boş siyaseti olarak işimize devam ediyoruz. Neden bununla uğraşıyoruz bu söz çok iyi açıklıyor:Büyük adamlar büyük işlerle küçük adamlar küçük işlerle uğraşırlar.