Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

Siyasetin zarları

Siyasetin zarları
 

Mert Demir NY USA


Zarların malumunuz 6 yüzü vardır ve zarın her yuvarlanışında o 6 yüzden birinin gelme olasılığı (eğer adil bir zar ise) birbirine eşittir. Diğer deyişle: dışarıdan gelebilecek etkilerin mümkün olduğunca kontrol edildiği bir ortamda, birbirinin aynı ya da aynıymış gibi benzeri olayların gerçekleşme ihtimalleri de birbirlerine eşittir. Örneğin 1 gelme ihtimali ile 6 gelmesi arasında olasılık açısından hiçbir fark yoktur. Öyleyse, zarda gelen yüzü diğer 5 yüzden ayıran nedir? Bu sorunun cevabı oldukça basit: Rastlantı! Diğer deyişle bir “şans”.

Gelgelelim bunun günümüz siyasetiyle bağlantısına: değişik coğrafyalara baktığınızda dahi değişmeyen tek şeyin düzen partilerinin hep birbirlerine yakın oylar aldıkları ve bunların dışındaki partilerin ise ya çok düşük oy alıp(olumsuz farklılık) yok olup ya da çok yüksek oy alıp(olumlu farklılık) iktidar olduklarıdır. Seçim sistemine olasılık zemininde baktığımızda ise aslında partilerin arasından hangisinin 1. geleceğini tamamen bu olasılıkların belirlediğini göreceksiniz.

Gerçek anlamda siyaset sahnesinde farklılık yaratamayan fakat sistemin dışında da kalmama refleksi gösteren partilerin başına gelenler aslında zarın her yüzünün başına gelenlerden pek de farklı değildir. Siyasi konjonktüre göre biri diğerine -her seçim döneminde değişebileceği ihtimalini göz ardı etmeden- ya üstünlük gösterir ya da adeta paranın dik gelmesi gibi bir eşitlik ve neticesinde oluşan koalisyonları doğurur. İşte gerçek anlamda siyaset yapmak da tam bu noktada ortaya çıkmaktadır: Fark yaratmak! Siyasiler ve partiler bu çarkı kırabilmek için mutlak surette rakipleriyle aralarında fark yaratmalı ve bunu da seçmenlerine iyi anlatabilmelidirler.

Yaşamakta olduğumuz günlere baktığımızda, mevcut iktidarın göreve ilk geldiği günlerdeki “farklı” duruşunu hala koruduğunu söylemek artık çok zor! Bunu ister yalancının mumu durumu olarak nitelendirin, isterseniz de geçici dalgalanmalar olarak yorumlayın ama hükümetin içine sürüklendiği “sıradanlığı” saklamanın artık imkanı yok! Daha önce iktidar edenlerin içine sürüklendikleri sosyal, siyasal ve ekonomik çıkmazların aynısına kendilerinin de düşmeye başladıkları bu süreç, onları da zarın herhangi bir yüzü yapmak yolunda var gücüyle ilerlemektedir. Zira vatandaşların yükselen hoşnutsuzlukları, ekonomik krizin etkileri, bunları tamamlayan siyasal pasiflik ve halkın gözünde düşülmeye başlanan “kavgacı, kışkırtıcı” etiket ve üslup, artık yolun sonunun yaklaştığını gösterir nitelikte önümüze dikilmektedir. Siyaset, fark yaratanın da diğerlerine uyduğu basit bir zar oyununa dönmeye başladığında ise halk da mengeneye sıkışmaya başlar; umutsuzluk, boş vermişlik ve doğal sonucu olan toplumsal gerginlik kendini daha yoğun gösterir.

Gelinen noktada, önümüzdeki seçimlerde kimin birinci çıkacağı -bir atılım yapmadıkları takdirde- mevcut partiler için artık çok da önemli değildir. Çünkü bu durumun atılan bir zarın bir yüzünün mutlaka geleceği gerçeğinden pek de farkı kalmamıştır. 4-5 tane büyük ve/veya köklü partinin bulunduğu bir siyasi arenada küçük yüzdelerle önde olmak ne yazık ki seçmen gözünde ve ülkenin ufkunda ciddi bir değişime neden olmayacaktır. Meselenin özü; değişik bir bakış açısıyla mevcut sorunlara yeni çözüm önerileri geliştirerek diğer gruptan tamamen farklı bir yerde durmayı başarmak ve böylece değişim rüzgârını arkanıza almakta yatmaktadır. İşin üzücü yanı ise; bunu yapması gereken asıl merciler olan muhalefet partilerinin, durumun hala farkında olmadıklarını gözlemliyor olmamızdır. Bu çıkmazın seçim ile çözülüp çözülmeyeceğinin değerlendirmesini ise sizlere bırakıyorum.

 
Toplam blog
: 14
: 1400
Kayıt tarihi
: 10.05.09
 
 

Mert Demir. New York'ta Baruch College'da Finans doktorası yapmaktayım. Türkiye'de Odtü MBA ve İst..