Siz hiç bir sabah erkenden dinç bir kafayla uyandınız mı?

Uykunuzu almadığınızı, almamış olmanız gerektiğini çünkü sadece 3 saat yattığınızı ve bu yüzden ayık olmanın biyolojik olarak mümkün olmadığını düşünerek uyandınız mı? Benim olmuştur, hem de birden çok kez olmuştur ve bu zamanlarda olduğumdan farklı hissetmeye çalışır, birşeylerin farklı olacağını düşünürüm.

Aslında İstanbul'da yaşıyorsanız, daha doğrusu nerede yaşıyorsanız yaşayın, eğer bir işte çalışıyorsanız, ki ne mutlu size ki siz işsiz olan 2 milyon 243 bin kişiden biri değilsiniz, monotonluk başınızı ağrıtıyordur. Her sabah işe yetişmek için yataktan kıvranırcasına kalktığınızda, her akşam mesainin bitmesine dakikalar kala yeni işlerle boğuşmaya başladığınızda, iş sonrası eve dönüşte, 20 dakikalık yolu ışık ve korna kirliliğinde saatlerce katettiğinizde, hayatınızın ne kadar tekdüze olduğunu işte o zaman bir kez daha, üzülerek ve bazen kızarak anlarsınız. İşte bu tekdüzelik içinde bir sabah, öğlene kadar uyumayı düşünüp fakat hiç beklemediğiniz bir zamanda, uykunuzu almamış olabildiğiniz fakat dinçlikle uyandığınızda, bu o gün hayatınızda bazı şeylerin değişeceğine, güzel şeylerin olacağına işarettir.

Siz eğer bir sabah erkenden ayık bir kafayla uyandıysanız bu, güzel bir günün/günlerin sizi beklediğine işaret olabilir. O gün sizinle o zamana kadar konuşmamış karşı komşunuz sizi çaya davet edecektir, sabah ekmek almaya gittiğinizde bakkaldaki adam size güleryüzle "günaydın" diyecektir. O gün gazeteyi okuduğunuz hayatta güzel şeylerin de olduğuna kanaat getireceksiniz. Bu sabahları iyi değerlendirmeniz gerekir. Boyle sabahlarda gerçekten değişeceğinize inanmanız gerekir, yoksa bir ömür renksiz geçecektir. Herkese iyi sabahlar!!!