Sizde neyin zamanı?

Olgunluğunu taşıyorum omuzlarımda sıcak Temmuz yazının.

Yeni bir yazdan beklentileri oluyor yorgunluklarımın.

Hani şimdi dinlenmek, kumsala yavaşça serilmek, her dalga sesinde denizin kokusunu hissetmek zamanı içimde.

Şu an ismini bilmediğim bir sahilde, günbatımını izlemek, mavinin her tonuna kavuşma isteği gözlerimde.

Belki de en dost bildiğimle kimin kazanacağına takılmadan, denizde taş sektirmenin zamanı.

Kumsal üzerinde dünden kalmış, kumdan kaleleri bir bir yıkıp, yerine yeni kaleler dikmenin zamanı.

Haykırarak anlatmaya çalıştıklarımın, dinlenmediğinin farkına vararak belki susmanın zamanı.

Tüm kelimelerden, sorulardan ve alınamayan cevaplardan sıyrılıp yüreğimle baş başa kalma zamanı.

Med cezirlerin çoktan geçtiği, güneşin kavurucu sıcaklığında bir serinlik arama zamanı.

Akşamüzeri salaş bir balıkçı lokantasında, ahşap bir masada bardaklarımızı tokuşturmanın zamanı.

Her çalkalanan şişede tortularından bir bir kurtulma, yıldızlı semalarda bir dost ile sohbetin tadına varma zamanı.

Hayallerimi daha da genişletip, boş bir teknenin dümenine geçmenin, hiç gitmediğim koylarda, görmediğim saflığın rengini ruhumda bulmanın zamanı.

Ben de huzurun zamanı, ya sizde?