Sizi çok özledik sayın Aslantuğ

Vurguna inmek, Kopuk Dünyalar, Kapıları açmak, Yalancı, Yengeç Sepeti, Sıcak Saatler, Bir İstanbul Masalı … En İyi Erkek Oyuncu Ödülleri… Ve Mehmet Aslantuğ…

Gündoğmadan, Ateşböceği, Belene Kampı, İz Peşinde, Başka Olur Ağaların Düğünü, Bir Kadının Anatomisi … İlk anda aklıma gelenler…

Pek çok önemli filmde izledik onu… Hayran kaldık oyunculuğuna… Yüzündeki bin bir mimiğe… Gülüşüne… Gülünce beliren gamzesine… Yüzünü buruşturduğunda alnında beliren çizgilere… Sahne duruşuna… Star ışığına… Yeteneğine… Hayattaki duruşuna… Sanatçı kimliğine… Sesinin rengine… Büyüleyici tınısına… Bakışlarındaki gerçekliğe…Doğruluğuna, dürüstlüğüne, samimiyetine… Bugüne kadar içinde bulunduğu hepsi birbirinden değerli projelere… Hayat verdiği rollere… Başarısına… Evliliğine…Adam gibi adam oluşuna… Sanatçı gibi sanatçı oluşuna… Hayran kaldık …

Lakin uzun zamandır göremiyoruz ekranlarda… Magazin programlarındaki bir iki haber de olmasa hiç göremeyeceğiz kendisini… Biliyoruz saçma sapan magazin haberleri ile gündeme gelmek istemiyor Sayın Aslantuğ… Yerden göğe kadar da haklı. Basın işini yapacak elbette ama bazen insanların özel yaşantısına haddinden fazla giriyor ve gereksiz yere üzüyor onları… Şöhret olmanın bedeli diyeceksiniz belki de … Ama yapılan işlerle gündeme gelmek istiyorsa kişiler buna saygı duyulmalı. Arzum Onan da, Mehmet Aslantuğ 'da defalarca bunu istemediklerini dile getirdiler. Saygı duymak lazım... Onlar özel hayatları ile değil yaptıkları işle gündeme gelmek isteyen insanlar... Ve basın bazen ne yazık ki zarar veriyor onlara… Oysa etraflarında reklam malzemesi olmak isteyen binlercesi var... Onlarla ilgilenmeli magazinsel basın… Alan razı veren razı olur böylece… Zarar vermemeli hiçbir şekilde yaptığı işle gündemde olmak isteyen insanlara… Yaptıkları işleri, yapacaklarını konuşmalı, desteklemeli.

Evlilikleri hakkında yazılıp çizilen onca şeye inanmamızı beklemesinler bizden… Her evlilikte inişler çıkışlar olabilir… Olacaktır da… Ama bunlar ne basını ilgilendirir ne de hayranlarını… Evlilik iki kişiliktir ve öyle kalmalıdır… Onları incitmeye varacak haberleri okumak istemiyoruz bizler… Sevgili Arzum Onan ve Mehmet Aslantuğ birbirine çok yakışan bir çift…Onlar benim en hayran olduğum çift… Ve oğulları, Can… Allah bağışlasın. Yüreğimin derinliklerinden gelen bir cümlem var o güzel çift için :

"ALLAH AĞZINIZIN TADINI HİÇ BOZMASIN…SİZ ÇOK ÖZEL İNSANLARSINIZ VE BİR BİRİNİZE ÇOK YAKIŞIYORSUNUZ… SİZE İMRENİYORUM...BU GÜZELLİK BİR ÖMÜR BOYU DEVAM ETSİN… SEVGİLERİMİ GÖNDERİYORUM KABUL EDİNİZ.CAN'I ÇOK ÖPÜYORUM..."

Bir İstanbul Masalı’ndan sonra göremez olduk Sevgili Aslantuğ’u ekranlarda… Bir röportajında “ Bence oyuncu çok sık ekrana gelip, seyircinin gözünü rahatsız etmemeli. Verdiğim arayı demlenme dönemi olarak nitelendiriyorum” demişti. Ama bitmedi mi bu süreç… Seyirci kitlesi kendisine hasret kaldı… Manken oyuncuların televizyonları doldurduğu konulu, konusuz, birbirine benzeyen konularla öyle çok dizi var ki televizyonlarda… Biz seyirciler daha kaliteli filmlerde tiyatro kökenli sanatçıları görmek istiyoruz ekranlarda… Hep denir ya seyirci neyi istediğini neyi istemediğini çok iyi bilir , kötüleri ayıklar içlerinden iyi olanlar kalır geriye…

Yine Sevgili Aslantuğ ‘un bir röportajından aklımda kanlalar… “ Sadece oyuncu olmak gibi bir derdim yok; bazen vizörün arkasından da bakabilirim ya da yapım sorumluluğu da üstlenebilirim. Sinemayı farklı yanlarıyla da göğüslemek yeterince lezzetli benim için…”

Evet… Saygı duymak gerek bu söyleme… Ve eminiz ki çok başarılı işlere imza atacak…Bir senaryo çalışması olduğu da gelmişti kulaklarımıza… Lakin biz seyirciler için kendisini dizi film ya da sinema filminde izlemek çok daha leziz… Öyle bir kabiliyet ki bünyesinde barındırdığı ve üzerinde çok şık duran… Bizleri, hayran kitlesini bundan mahrum bırakamamalı… Çünkü O biraz da sevenlerinin … Ve Onlara bunu borçlu…

Biliyoruz kırılgan ve küsen bir yapısı var . Ve yine biliyoruz ki çok duygusal oluşundan kaynaklanıyor bu durum… Uarız birileri küstürmemiş ve kırmamıştır kendisini… Bu suskunluk o nedenle değildir… Sadece dinlenmek için zaman ayırmıştır kendine.

İşletme okumayı bırakıp da tiyatroya gönül verişi ne kadar da isabetli bir karar… O zaman…

Zaman akıp gidiyor…

Biz sevenleriniz… Biz seyircileriniz… Bizler, sizi ekranlarda ve sinema perdelerinde görmeyi çok özledik Sayın Aslantuğ.

"RESİM:ALINTI"