Sizin demokrasiniz beyazsa eğer...

Sizin demokrasiniz, 21. yüzyıla girdiğimiz şu yıllarda bozuk bir saat gibi hep 1930'u gösteriyor ve "anakronizm" sorunu yaşıyorsa...

Sizin demokrasiniz, açık açık "kritik bir coğrafyada askere ayrıcalık tanımayacak mıyız?" diyorsa, yani hala vesayet rejimini savunuyorsa...

Sizin demokrasiniz, seçimle iktidara gelmeyi başaramayınca, demokrasinin sahipleri olan halkı aşağılıyorsa, onlara "aptal", "bidon kafa", "göbeğini kaşıyan adam" diye hakaretler ediyorsa...

Sizin demokrasiniz, iktidara gelebilmek için halktan değil de başka odaklardan medet bekliyorsa...

Sizin demokrasiniz, yine bu asırda, karanlık odalarda demokrasiye tuzaklar kuran, kumpaslar hazırlayan Ergenekon'un, ortaya çıkan bunca somut delillere rağmen, hala gönüllü avukatlığını yapıyorsa... Hatta, ta başlangıçta onlarla işbirliği yapmış ve onları cesaretlendirmişse...

Sizin demokrasiniz, Ergenekon avukatlığı sebebiyle yediğiniz "antidemokrat" damgasını silebilmek için, bir taraftan 92 yaşındaki Evren'i yargılamaya kalkıyorken, diğer taraftan onun antidemokrat Anayasasına gönülden bağlılık gösteriyorsa, bir virgülünün bile değiştirilmesinden paniğe kapılıyorsa...

Sizin demokrasiniz, size zarar veren darbelere karşı ama sizi iktidara getiren darbeleri baş tacı yapıyorsa...

Sizin demokrasiniz, 27 Mayısta Ankara caddelerine koşarak, caddelerden gövde gösterisi yaparak geçen tankları çılgınca alkışlamışsa...

Özetle, sizin demokrasiniz riyakar ve iki yüzlüyse...

Ve bütün bunlara rağmen sizin demokrasiniz, saflığı ve temizliği temsil eden "beyaz" olarak adlandırılıyorsa...

Benim demokrasim kara da değil, hem de kapkara!