Sizin film keyfiniz hangisi?

Film izlemek, hiç şüphesiz hepimizin büyük keyif aldığı bir ortak aktivite. Sevdiklerimizle beraber veya yalnız başımıza, çok uzun dakikalarımızı ve saatlerimizi ayırdığımız ve sadece bir konuya odaklanıp, kafamızı kurcalayan diğer konulardan bir süreliğine uzaklaştığımız.

Hepimiz için, film izlemek gibisi yoktur mutlaka; hayatımıza bu denli renk veren ve anlam katan. İster evde, sıcak bir aile veya dost ortamında; isterse loş bir sinema salonunda. Ya da teknoloji artık çok ilerledi; isterseniz bir DVD’den, bilgisayarda film izleme keyfi. Seçim sizin… Keyif de sizin…

Yalnız, keyiften keyife de fark var elbette. Diyelim ki; yalnız başınasınız. Yoğun bir iş temposunda geçen bir haftanın ardından, hafta sonunuzu sinemalarda gösterimde olan, sizin de görmeyi çok istediğiniz bir filme giderek değerlendirmeyi düşündünüz. Baktınız, bu hafta sonu programınıza sizinle birlikte iştirak edecek olan hiç kimse yok. İş arkadaşlarınızın çoğu da, hafta sonlarını ya aileleriyle beraber, ya da ofise kapanıp, çalışarak geçirmeyi planlıyorlar. Ya da arkadaşlarınızın bir kısmı hafta sonunda şehir dışına çıkıp, bütün haftanın iş stresinden ve şehrin gürültüsünden 1-2 günlüğüne de olsa uzaklaşmak istiyor.

Peki, ya şimdi ne yapacaksınız? Ne de olsa bütün bir haftayı; "Hafta sonunda bizimkilerle buluşup, beraber sinemaya gideceğiz" hayaliyle geçirdiniz ve durdunuz. Bir anda bütün planlarınız altüst oluyor ve hayalleriniz yıkılıyor.

Böylesi de hâkikaten çok hazin bir durum olsa gerek. Tek başınıza sinemaya gidip, film izlemenizin de bir anlamı yok. Çünkü sinema salonunda, yanınızda patlamış mısırınız ve kolanızın olduğu kadar, omzuna başınızı koyacağınız birinin olması da önemli.

Kişisel nedenlerden ötürü, görmeyi çok istediğiniz o filme gidemediniz. Bu arada film hâlâ gösterimdeyken; işportada filmin DVD’lerinin satıldığını duydunuz. Yine çok geçmedi; televizyon kanallarından biri, o filmi yayınladı. O film, televizyonlarda ilk kez gösterilmesinden kısa bir süre sonra, bu kez bir başka kanalda bir daha yayınlandı.

İşte tam bu sırada, kafanızı allak bullak eden bir durum ortaya çıkıyor. Tabi bu arada siz de bilinçli bir tüketici olarak, işporta malı DVD satın almak istemiyorsunuz. Çünkü daha önce bu yolla satın aldığınız DVD’lerin hepsi bozuk çıkmıştı, yok yere paradan olmuştunuz. Zamanla bilinçlendiniz ve artık bir daha işportadan mal satın almamaya tövbe ettiniz.

Sinema salonları, televizyon ve DVD… Film izlemenin keyfinin yaşandığı ve tadının çıkarıldığı üç alternatif:

DVD’nin işporta malı olanı var; ama yine de bir başkadır DVD’de film izlemenin keyfi. Sinema salonları ve televizyonun tadı da, sevdiklerimizle beraber bir başka güzeldir. Ne de olsa hep beraber ağlarız, hep beraber güleriz…

Sizin film keyfiniz hangisi?