Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '09

 
Kategori
Bilim
 

Şizofreni için

Alıntı:

Şizofren birey için kimi zaman; ‘çizgiyi aşan’, ‘sınırın ötesine geçen’, ‘normali / ortalama olanı tutturamayan’, ‘normaliteyi dışlayan, normları reddeden’, ‘ortalamanın üzerinde seyreden’, ‘ortalamanın dışında bir yerlerde duran’, … gibi düşünüldüğü olur. Dernek başkanı; ‘aralarından bazısı öyle naiftir ki, karıncaya basmaya bile kıyamadıklarına tanık olursunuz’ diye söz ederek, durumlarını tarif etmeye çalışırken, bir bakıma olgunun pozitif gibi görünen bu yönüyle kendilerini özdeşleştirme çabasına giren, şizofren durumunun yakınından bile geçmedikleri halde, kendilerini şizofrenmiş gibi takdim etme uğraşında olan, böyle bir algıya yol açabilmek için türlü yollara başvuran kimselerin eğilimlerinin nedenine de açıklık getirmektedir.

İşin özü çok basittir aslında. Şizofren(miş) izlenimi ile ortaya her ne konsa (davranış, söylem, …), aşkın kabul edilecek, olağanüstü sayılacak, hayranlık uyandıracak, ilgi toplayacak, … gibi kaba bir ‘yanılsama’ sözkonusudur. Bu tutumdaki insanların durumunu şizofren olgusuyla açıklamak doğru olmamakla birlikte, başka bir takım psişik olgularla açıklamak mümkündür sanıyoruz. Bununla birlikte, her türlü aykırı tutumu itibar elde etme, popüler olma aracı olarak gören ve benimseyen kimselerin, moda niteliğinde bir takım rüzgarlara herkesten önce teslim olmalarının da aleni göstergesidir.

‘Normal olmayan’, ‘normalleşmeyi reddeden’, ‘evcilleşmeyi reddeden’, ‘ortalamanın dışında duran’, ‘bilinenin ötesindeki’, ‘sıradışı’, ‘sivri’, ‘yeni’, ‘şaşırtan’, ‘yaratıcı’, …vb, düşün - sanat insanına has betimsel cümlelerle asla açıklanamaz, bu tutumun kötü oyuncularının durumu. Dağarcığında kayda değer hiçbir şey bulunmayan ama öğrenmek gibi zahmetli bir yola girmeyi de göze alamaya, ‘vasat’, hatta ‘vasatın da altında’ altyapıya sahip sıradan insanlardır burada sadece sözü edilen. Bu gibi kimseleri, gerçekte şizofren problemi yaşayan insanlarla asla karıştırmamak gerekir.

http://www.fotoritim.com/yazi/asder-baskani-cosar-sarer-ile-roportaj

(Bu düşünceler sanırım, söyleşiyi gerçekleştiren Ebru Tekerek Ertuğ ve Tekin Ertuğ’a ait.)

Yorum:

Kaş yapılırken göz çıkarılmış.

Konuya doğrudan gireyim:

Ben şizofrenim. Bunun temel nedeni, 1, 5 yaşında bilinçsiz dönemde atlattığım ölüm tehlikesi. Şizofrenim, katatoni ve melankoli eğilimli. Ev duygum asla olmadı. Anne baba sevgim asla olmadı. Kişilik özdeşleşmesini hiç yaşamadım.

Demek ki neymiş?

Şizofreni hakkında şizofrenler konuşmalıymış ve deli deli olduğunu bilebilirmiş.

Şizofreni talihsiz bir tanım. Tıpkı, ‘border line’, double binded’, ‘multiple binded’ tanımları gibi, giderek dallanıp budaklanmış ve çıkmaz yollara girmiş. Başlangıçtaki ‘erken bunama’ tanımı, yerini ‘kişilik yarılması’na bırakmış.

Ancak sorun şurada: Zihinsel şizofreni gibi, kültürel ve toplumsal ve şizofreni de var. 3 darbe ve 3 liberalizm travmasını geçiren ve bunu sürekli inkar eden Cumhuriyet toplumu, topluca şizofren oldu çıktı.

Gelelim, söyleşiyi yapanların irdelemelerine:

Öncelikle, iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.

Bu 3 paragraflık söylem, tümüyle yanlış söylem alanına giriyor. Sanatçılar şizofren olabilir. Şizofrenler naif, ayral ve toplumdışı olabilir. İmaj pazarlayanların varlığı, aynı görüngüyü paylaşanları aşağılamaz. İkisini ayırt etmek kişiye kalmış.

Aciz olan şizofrenler değil, tüm toplum; asıl bu 3 paragrafı yazanlar aciz, düşünce acizi.

Gelelim şizofrenlere:

Şizofreninin tanımının değişmiş olması, değişiyor ve değişecek olması da demek.

Örneğin; proto-feodal, feodal ve sanayisel kültürel modlardan bilgi toplumu moduna geçerken ayağı sürçenlerin durumu bir şizofrenidir, bir tür ‘kültürel kimlik yarılması’dır, sante kimliklere sığınılmasının nedeni budur, bunun bir mankenin habire imaj değiştirmesinden farkı yoktur, insanlar da internette habire ‘nickname’ ve profil değiştirirler.

Kişi toplumdan ve/ya gerçeklikten neden kopar? Enerjisi / libidosu yetmeyebilir de ondan. Burada, ya toplumsal değişim hızının yüksekliği, ya da genel libido frijiditesi geçerlidir ki biz şu anda her ikisini de birarada yaşıyoruz.

Çok fazla örtük suçumuz var, kronik kriminal bir toplum olduk, bazıları bu durumdan yaralandığını ayırsamadan aşırı yaralanıyor ve ‘normal bir yaşam’ı yürütemiyor ki bu da bir şizofreni durumudur. Örneğin, 1971 ve 1980 darbelerinden dolayı işkence gören 1 milyon kişinin ancak % 1-2’si psişik destek almıştır ya da alabilmiştir, gerisi durumunu hala inkar ediyor. Daha dayak yiyen zevceler var, ensest mağdurları var, kan davaları var.

Son soru şu: Şizofreni iyileştirilebilir mi?

Yanlış soru. Doğru soru şu:

Şizofreni iyileştirilmeli mi?

Farklılık, marjinallik, sanatçılık, kuramsal düşünce düşmanlığı, bu denli ölümcül düzeydeyken, iyileşen şizofren dış dünyada zaten öldürülmeyecek mi?

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..