Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '12

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Soba zehirlenmesi bir başka anlamda aşk zehirlenmesi

Soba zehirlenmesi bir başka anlamda aşk zehirlenmesi
 

Soba zehirlenmesi bir başka anlamda aşk zehirlenmesi


Mevsim kış olmaya başladıgında ülkenin dört bir yanından „Soba Zehirlenmeleri“ haberlerini duyarız. Bu çagda soba zehirlenmesi öyle çok anlayışla karşılanılabilecek bir durum olmasa da o kadar sık duyunca olagan hale geliyor. Neticede soba zehirlenmelerini bir şekilde ögrenmiş oluyoruz. Peki bu „Sevgi Zehirlenmesi“ de nerden çıktı diyebilirsiniz veya sevgi de zehirlenirmiymiş canım diyerek dudak bükebilirsiniz. Evet sevgiler de zehirlenir.

Bunu söylemek çok üzücü ama toplum olarak „Taklit“ konusunda maymunlara taş çıkartacak bir hünere sahibiz. Kıyafetlerimizden, yasalarımıza, kasalarımızdan tasalarımıza hemen herşeyi batıdan taklit etmek için kıvranıp duruyoruz. Hepsini anladık da „Sevgi“ yi taklit etmeye kalkışmak hem de Batılılardan, olacak şey degil ama oluyor…

İşte 14 Şubat gününe tahsis edilen „Sevgililer Günü“ geldi çattı. Ve bizim şehirlerimizden „Taklit“ akıyor. Batılıların “Valentinstag” dedikleri bu tarihi oldugu gibi ithal ettik. Halbuki bu topraklar “sevgi” nin buram buram koktugu topraklar. Batı dillerinde “Gönül”, “Fuad” gibi kavramların karşılıgı bile yok. Ama onlar bize yine de sevgi pazarlamaya çalışıyorlar, bu kadarına da pes dogrusu… Buna dense dense sahteliginden dolayı “Sevgi Kalpazanlıgı” denilebilir.

Secüler hayatın mucidi olan batı tabi ki sevgi den sadece karşıt cinslerin birbirlerine ilgisini anlamakta ve sevginin kaynagını hayattan dışladıgı için tabir yerinde ise “Ofsayt” a düşmektedir. Tabi bu anlayışı ihraç ederken de aynı minval üzere ihraç etmektedir.

Şimdi ülkemizde “Sevgi” yada “Sevgili” denince de akla aynı batılıların anlamakta oldugu secüler yani “Hedonist”(Hazcı) yaklaşımlar gelmektedir. Bizim adına modern diyen kesimlerimiz hemen her platformda hazcılıgı özendirmeye çalışmakta ve “Evlilik aşkı öldürüyor şekerim” terannileri söyleyerek evlilik dışı ilişkileri yaygınlaştırıp adına da sevgi, aşk, tutku, karasevda gibi isimler takmaktadırlar.

Evlilik dışı olan ve adına sevgi yada aşk denen bu tür ilişkiler yani zırnık sorumluluk istemeyen, nerde akşam orda sabah, vur patlasın çal oynasın, çılgınca eglenme v.b durumlar işte sevgiyi zehirleyen şeylerdir. Gazetelerin üçüncü sayfalarında “Sevgilisini 10 yerinden bıçakladı” haberleri hiç eksik olmaz. Acaba insan sevgilisini neden bıçaklar, hiç düşündünüz mü? Yada insan sevgilisini öldürebilir mi? Eger bu sevgi denen şey kaynagından mahrum edilmişse tamamı mümkündür. Şimdi bu kavramlara kısaca bir göz atalım.

Aşk: Esasen sarmaşık ile aynı kökten gelir. Yani partnerini sarar ve sıkar hatta biraz aşırı olursa nefessiz bırakır ve öldürür. Tutku: Esasen secüler olan sevgili ilişkilerinin tamamı sevgi degil tutkudur. Zira tutku, tutuklar sevgi ise azat eder yani insanı özgürleştirir yani bireyin özünü „Gür“ leştirir. Karasevda: Bu tam bir komedi. Güya çok sevmeyi anlatan bu kavramın tam karşılıgı „Kara Kara“ anlamına gelir. Oysa „Sevgi“ hem sevenin hem de sevilenin yüzünü „Ak“ eder.

Secüler aklın sevgiden anladıgı sadece çılgınca ve sorumsuzca bir cinsellik, çıplaklık ve sınırsızlık. Bu sayede kendisinin özgür oldugunu savunur. Yani sevgisini bir anlamda “Domuzlaştırır”. Domuz hayvanı bir anlamda kainatın çöpçüsü işlevi görmek suretiyle herşeyi yiyen, çokça üreyen ve habire çiftleşen (pislik dahil) bir mahluk. Domuz etinin haram olması sadece etindeki zararlı tenyalarla ilgili olmasa gerek. Zira domuz bir bakıma sınırsızlıgı yani haddini bilmezligi temsil eder. İşte sevgi konusunda da sevginin kaynagını yani Allahı ihmal ederek işe koyulanlar da haddi aştıkları için sevgileri domuzlaşıyor ve zehirlenmelere yol açıyor.

Sevgi sadece tenè hasredilirse nefrete dönüşmesi artık an meselesidir. Kaynagı Allah olmayan her sevgi yada adına her ne deniyorsa mutlaka nefrete inkılab eder ve muhatabını zehirler.

Gerçek sevgi ışıga benzer yani kaynagı vardır. Sevgisizlik ise karanlıktır. Gerçek sevgi sevgilisi için canına kıyan, kendi kozasını ören ipek böcegi gibi olmak demek degildir. Aksine gerçek sevgi sevgilisinde “Hayat” bulmak demektir. Kuràn dilinde sevgi konusunda muazzam işaretler bulunur. Ancak o konu gerçekte müstakil ve esaslı bir incelemeyi gerektiren bir konu. Bu sebeple biz burada hemen hepimizin dilinde olan şu “Muhabbet” kelimesinden özetle bahsetmek isteriz. “Hub”, “Habbe” arapça kelimeleri sevgi ve aynı zamanda “Tohum” anlamına gelir. Bütün varlıgın temeli tohum. 700 yıllık 15 metre çapında bir çınar agacını düşünün ve onun o küçücük tohumdan neşèt ettigini bir tahayyül edin bakalım. O zaman sevgi neden tohum ile aynı kelimedir daha iyi anlayabiliriz. Zira yüce Allah varlıgı sevgi ile yaratmış ve sevgi ile donatmıştır.Allah varlıgın tamamına bir sevgi “cazibesi” bahşetmiştir. Yeryüzü cisimleri çekiyorsa sevginin cazibesiyledir, yani Allahın koydugu sevgi kuralının bir tezahürüdür. Bir çocuk yetiştirmek aslında ne kadar büyük emek istiyor, hele de anneden. Eger Allah anneye verdigi o ulvi cazibeyi kaldırmış olsa insan nesli acaba kaç kuşak daha devam edebilir bir düşünün.

Allah müslümanlardan her konuda ”Denge“ ister. Sevgi konusu da böyledir. Allaha ayrılması gereken payı siz; eşinize, yavrunuza, ananıza, babanıza ayırırsanız sevgi zehirlenmesine yakalanırsınız. Mevlaya ayrılması gereken payı leyla`ya ayıranların başı beladan kurtaramaz.

Sevgi insanoglu için harcadıkça çogalan tek sermayesidir.İnsan olarak bizler var olanı severiz oysa rabbimiz sevince var eder. Bu yüzden Allah; rızık verir ama istemez, rahmet verir, merhamet istemez ama seven Allah sevilmeyi kulllarından ister. Hem de bir sıfatı „Gayur“ olan Allah herkesten çok sevilmeyi ister. Hatta kendinden daha fazla başka bir şeyin sevilmesini kendisine „Şirk“ olarak degerlendirir. Allahın kullarından istredigi tek şey sevgi dir.

Sevgi seveni de sevileni de sevdirir ve sevimli kılar. Muhabbet müebbettir. Ahirette ibadet vesair herşey bitecek ama sevgi bitmeyecektir. O yüzden muhabbet müebbettir. Bu sene sevgililer günü sevgililer sevgilisinin dünya`ya teşrif güünüyle çakıştı. Bazı taklitçi eglence merkezleri bu yüzden lütfen! Kutlamaları öne yada arkaya alacaklarmış…

Bence hiç farketmez. Nasıl olsa kişi sevdigiyle beraberdir müjdesi de sevgili efendimizden gelmiştir. Bitirirken şu kadarını söyleyelim:

„Muhabbetten Muhammed oldu Hasıl,
Muhammedsiz muhabbetten ne Hasıl?“

 
Toplam blog
: 12
: 420
Kayıt tarihi
: 12.12.11
 
 

Senelerdir basının içerisindeyim. Görülmeyenleri, görmezden gelinenleri gün ışığına çıkartmak ide..