- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Sokak düğünlerine çözüm öneriyorum...
Dün Milliyet gazetesinde Abbas Güçlü'nün köşesinde ilginç bir mektup yayınlandı. Bir üniversitede Doçent olarak çalışan bir akademisyen sokak düğünleri ile alakalı bir yazı yazmış. Yazı şöyle;
"Gürültü kirliliği!
Denizli’de yaşıyorum ve tam üç yıldır vilayetle, İçişleri Bakanlığı’yla, Başbakanlık İnsan HaklarıDaire Başkanlığı’yla, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı’yla, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamlarıyla yazışıyorum. Ne yazık ki bir sonuç alamadım.
Avrupa Birliği müktesebatı kapsamında hazırlanan Gürültü’nün önlenmesi çevre yönetmeliğine göre hassas bölgeler ki bunlar meskun mahallerdir yani oturulan apartman vs yerlerdir. Gürültünün 15 desibel üzerinde olmaması gerekmektedir. Hâlbuki bu tür sokak düğünlerinde gürültü 15 dB’i kat kat geçmekte ve düğünü yapan iki ailenin mutluluğu adına çevredeki yüzlerce aile rahatsız olmakta ve uykuları kaçmaktadır.
Denizli’de vali İl Mahalli Çevre Kurulu kararıyla bu tür düğünlerin gece saat 24.00’e kadar istenildiği yerde yapılmasına izin vermektedir. Kaldı ki Türkiye’nin diğer illerinde de durum aynıdır. Tek istisna Manisa iliydi o da bakanlık genelgesiyle izin vermek zorunda kaldı.
Ses düzeyi ölçümünü il Çevre Müdürlükleri yapmak durumunda ancak sabit disko, eğlence yeri gibi yeri belli olan ve daha önceden yeri şikayetle bildirilen yerlerde kolluk kuvvetleri ile birlikte ölçüm yapmakta bu tür valinin izin verdiği sokak arası düğünlerine ise duyarsız kalmaktadır. Bu konudaki girişimlerim sonuçsuz kalmıştır.
Sonuçta devletimizin imza koymuş olduğu İnsan Hakları Beyannamesinde ‘ÇEVRE HAKKI’ denilen bir madde vardır ve bu tür sokak arası düğünlerle çevre hakkımız ihlal edilmektedir.
Sizden ricam bu tür tüm halkımızı rahtsız eden bir konuda bana haber olarak, köşe yazısı olarak destek vermeniz olacak.”
Olaya nesnel baktığımızda tabii ki bu sokak düğünlerinden rahatsız olan insanlar, hastalar, küçük bebekler olabilir ancak halkı da düşünmek ve buna göre çözümler araştırmak lazım. Bence ülkenin her yerinde her mahallede bir kaç tane düğün salonları olmalı ve bu düğün salonları yerel yönetimlere ait çalışmalı. Halka çok cüzzi ücretlerle kiralanabilmeli, tahsis edilebilmeli. O ücrette orada çalışanların masrafları için olmalı. Bu kamu düğün salonları gündüzleri de çeşitli kurslar, konferanslar, çalışmalar için kullanılmalıdır.
Böylece hem sokak düğünlerinin yarattığı çevre gürültüsü önlenmiş olacak hem de mahalleler, köyler daha çağdaş ve organize mekanlara kavuşacaktır. Nasıl camilerimiz, okullarımız, sağlık ocaklarımız her mahallede varsa, artık düğün ve konferans salonları da her mahallede, köyde olması gerekir. Buna bence siyasetçilerin mutlaka el atması ve konuyu kamuoyunun gündemine getirmesi lazım. Bu aynı zamanda ekonomiyi de büyütecek, insanlara yeni yeni iş kapıları açacaktır.