Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '16

 
Kategori
Felsefe
 

Sokrat, Platon, Aristo, Eratosthenes

Sokrat, Platon, Aristo, Eratosthenes
 

google


İlk üçünün zamanında (ve daha öncesinde de) Persler, Yunanlılar’ın emperyalizminin kara karşıtı ve aynı zamanda onu besleyen düşman / barbar olarak vardı.

Orta ikisi, politik angajmana taraftardı. Hatta felsefecinin (bugünün entellektüelinin yani) krallara politik danışmanlık gibi bir misyonu olduğunu düşünürlerdi.

İlki, bağlanmamayı seçti ve politik bir suçtan dolayı, idama mahkum edildi. Kaçabilecekken kaçmadı ve öldü.

Orta ikisi, bir yerlere bağlandılar ama yanlış bağlandılar. Hiç başarılı danışman statüleri olmadı. Hatta Aristo, ilk batılı Dünya fatihi İskender ile takışmak gafletinde bulundu. Aynı zamanda onun öğretmeni / mentoru idi bir ara.

Sonra İskender ortalığı yıkıp geçti. Felsefesever kültürel başkent Atina’yı da.

Bu arada İskender henüz vitamin zamanında iken, memleketi Makedonya, düşman Persler’in istilasında yarı taraf, yarı vassal olup, yıkımdan nasibini almadığı için, diğerlerini yenebildi. O da 2 kuşakta. O da zirve-dip peşpeşe olarak.

İskender, ortalığı dağıttı ama yanına da 50 tane falan İskenderiye kurdu. Onlardan en büyüğü olan Mısır İskenderiye’si o zamanın en büyük kütüphanesine sahip oldu.

Eratosthenes de, bu kütüphanenin müdürü idi. Onun zamanında Antik Yunan kültürü çoktan bitmişti. Romalılar çıkıştaydı ve o kütüphaneyi de Romalılar yaktı zaten.

İşte Eratosthenes barış zamanında, kendini tümüyle verebilip, Dünya yarıçapını, Ay yarıçapını, Güneş yarıçapını, Dünya-Ay uzaklığını, Güneş-Dünya uzaklığını hesaplayabilecek algoritmalar tasarladı.

Bunu günümüz insanlarının belki yarısı akıl edemez. Onu yaptırabilecek ortaokul eğitimine sahipken bile.

Tabii asıl sorun, başta bilimci geçinen Aristo olmak üzere, neden önceki diğerlerinin bu işi kıvıramadığında.

Eratostehenes’in kullandığı ölçümler, üç aşağı beş yukarı taa Sümerliler zamanında bile vardı. Geometri de vardı, az da olsa ilkel de olsa cebir de.

Devam:

Eratosthenes’ten sonraki 1.800 yıl da bu bilgiler inkar edildi. Yani, yazılı olarak korunmuştu o bilgiler. Hasıraltı edildiler.

Bunun nedeni de, çok ironik olarak, İslam’daki ve Hristiyanlık’taki Aristo mantığı ve epistemolojisi idi.

Tabii, bilgiler sonra pratik nedenlerle kabul edildi. Çünkü Kristof Kolomb, Arap boylamları ile onun gittiği yoldaki boylamların arasındaki uzunluk farkı nedeniyle, taa Hindistan’a vardığını sandı. (Boylam arası, 1 derecede 111 kilometreden 0 kilometreye kadar değişir, enlemine bağlı olarak. Ki zaten enlem ve boylamı da, Eratosthenes tanımladı ilk olarak.)

Yani:

Negatif epistemik totoloji.

Tıpkı Einstein-Planck-Heisenberg triyalektik trilemması gibi.

Yerçekimi dalgaları gözlendi ama Einstein, x, y, z ve t’yi karşılıklı bağımsız parametreler olarak koyutladığı için, o dalgaların enerjisinin uzayzamana dönüşümü, şimdi ve burada inkar ediliyor ve denklemlenemiyor.

Tabii var neo-Eratosthenes’ler yine.

Ama orada Nobel jürisi var.

Akademik odaklar var.

Bilimsel yayın editörü engizitörleri var.

Top geçer adam geçmez, adam geçer top geçmez, takılıyorlar 100 küsur yıldır.

Ve biz de, 500 yıl falan daha ışıktan hızlı gidemeyeceğiz bu sayede...

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..