Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '15

 
Kategori
Kitap
 

Son Alamet

Son Alamet
 

Serhan Keserlioğlu bu romanıyla Kıyameti kopardı


Ahmet Meriç, takıntılarının uğruna kıyametin peşine düşen bir insan. Kendi halinde yaşamının içerisinde dostlarının en güzel şekilde yaşamaya çalışırken. Namazla miracını en doğru şekilde yaşamaya çalışan bir insan.

Mükemmel ötesi bir kurgu ile başladı roman. Öyle güzeldi ki hani hiç bitmesin istedim macera. Tahsin karakteri önceki meraksızlığına rağmen sonlarda öyle bir merak içerisine düştü ki, komedi filmlerinde aranan komik karakterlerden biri idi.

Şahnem o her şeyi ilmi noktada kendi halinde yaşayan bir bilim insanıydı aslında. Gel gör ki kalbinde duran aşkın sadık yanıyla teslim olan bir insandı.

 

“Kıyamet bile kopsa hiçbir buluşma geç değildir” ifadesiyle başlarken bir filmvari edayla, bazı filmlerin önünde duran “Bu filmde geçen karakter ve konular tamamıyla hayal ürünüdür” ifadesine tebessüm ettiren bir yaklaşımla “Bu romandaki anlatılanların tamamı gerçektir, sadece henüz yaşanmamıştır” ifadesiyle tesebbüm ettirerek başlıyor roman. Kapak tasarımı daha farklı bir güzellikte sanki, eski bir kapının kalp resmi o kadar bütünleşmiş ki biz insanlara bu misafir olduğumuz dünyanın kapılarının kalbe açıldığının ve yeniden dirilişin varlığını ifade eder gibi olmuş.

 

“Gerçeklerle arandaki engel sensin” diye başlıyor macera. Bölüm aralarına eklenen birbirinden güzel sözler, aforizmalar ve ifadeler o kadar güzel hale getirmiş ki romanı, hem kurana hizmet edercesine duran bir yapı almış, hem de insana öğreten bir roman olmuş. Tahsin ile aralarındaki dervişane muhabbetten birçok şey öğrenirken, Bediüzzaman Said Nursi’nin sözlerine ve eserlerinden alıntılarla açıklamalarına bakınca da bu âlemi anlama yolunda öğretici, gelecek bölüm içinde merakı arttırıcı bir hal almış. Şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, teknik terimler, ağır ifadelerle kendilerini eğitici sanan kişilere göre bir ders verici hal almış. İnsana öğreti roman nasıl oluru sorgulamadan bakarak örnek alınabilecek bir başucu eseri olmuş. Yirmi beş bölümden oluşan romanın iç açıcı ve kolay okunması için planlanan tasarım, insanın sıkışık küçük puntolu kitaplara nazaran daha rahat olmasını sağlıyor.

 

Aslında roman kıyamet ile ilgili Kur’anın hükümlerine bakarak mükemmel bir araştırma olmuş. Mizahi yapısıyla da hiç beklemediğim anda güldürürken, düşündürüen, düşündürürken öğreten bir eseri okumanın, benimde yazarlık hayatımda çok önemli bir yere sahip olan, başlangıca sözüyle vesile olan değerli bir abim olması ve espri anlayışının güzelliğini şahsen bilmemden dolayı belkide, bazı ifadeleri sanki kendinden duyar gibi oldum ve çok güldüm. Sizde en ciddi konunun ortasında Tahsinin yapısıyla gülecek, kapıdaki kuşun ötüşüyle sinir olacak, kurandan güzel ifadelerle öğrenecek ve asıl can alıcı noktası sonunda pratik bir zekânın ürünü olan aşka bağlayışla “Vay be, usta yazmış” diyeceksiniz.

Ahmet Meriç, kıyametin sırrına takvimlerden gelen ilahi mesajlarla çözme yolunda giderken, bir dergâha dönüşen roman kendini içine alıyor ve okuyanı merakıyla talep eden, okudukça ilmi bir talebeye çeviren bu romanı mutlaka ve mutluka okumalısınız.

Haftaya yeni bir kitap analizi ile görüşmek dileklerimle

 

BAKİ EVKARALI

http://www.facebook.com/bakican

http://www.facebook.com/yazarbakican

 

 
Toplam blog
: 121
: 758
Kayıt tarihi
: 13.03.14
 
 

1979 yılında Denizli'de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Serinhisar ilçesinde tamamladıktan son..