- Kategori
- Deneme
Son Dokunuş
Balkonumdan
*“Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.”
Şuraya bir imza, buraya, buraya da v.s eylem ve söylemlerin kayda geçmiş hali imza, insanı ipe verip, ipten alacak, bir anda yoksulu varsıl, varsılı yoksula çevirebilecek güç imza,
Günümüzde hayli çeşitlenmiş olsa da etkisi değişmeyen, kabul etmek, şahit olmak, onaylamak, söz almak, söz vermek yani sağlıkta, varlıkta, alımda, satımda, nikahta yani hayatımızın en özel gününde, en masum halimizle ürkek bakışlar, titrek ellerimizle kaydediyoruz aile fermanımızı, sözkonusu neyse kabul ya da reddetmektir imzalamak, o sözün, o eserin altına hiç düşünmeden imzasını atmak, minik bir dokunuş olmasına rağmen imza denen eylem, içeriği özel, manası derindir. Fertlerin kimliği, sözü, yemini, senedi karşı tarafa verilen güvencemizde son nokta imza, görünsün ya da görünmesin son dokunuştur imza, yazıyla, çizgiyle belki bambaşka bir şekilde,
Hızla gelişen teknolojiye ayak uydurarak şekilleri de gelişiyor, değişiyor, imza, ıslak imza, dijital imza, sahte imza, açık imza, gizli imza, bu benim en çok sevdiğim türdür. Mesela tablo biter öyle bir dokunur ki son fırçayla ressam, sadece O’nu anlayabilen, derinliği okuya bilenler çözebilir formülü, aklıma gelen en iyi örnek ünlü ressam Neşe Erdok, bu konuda “hiçbir şey yapmasam kedi olarak girerim tablolarıma” demişti bir rportajında, Kim ne üretirse üretsin imzasını görebilmemiz mümkün iken en kıymetli üretimi veren, insan şekillendiren öğretmenin imzasını yurdun dörtbir yanında hissederiz lakin göremeyebiliriz çoğunlukla, bu vesile ile tüm ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER gününü ayrımsız kutluyor (Kadın- erkek, Küçük-Büyük) emeklerine saygıyla selamlıyorum
BAŞ ÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün “Eserinin üzerinde imzası bulunmayan tek sanatkar Öğretmendir.” Sözü buna en etkili örnektir.
Herkesin, imzasının gururunu yaşaması, kararlarının onurunu taşıması, sahtelerinden ve taklitlerinden korunabilmesi dileğimle
* Nazım Hikmet(Kız Çocuğu1956)