Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '08

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Son Kriz ve Gerçekler(1)

Son Kriz ve Gerçekler(1)
 

..agla açlar ordusunun çocugu agla...


Son küresel kriz öylesine bir şok yarattı ki Anglikan Kilisesi'ne "Karl Marx haklıymış, kapitalist sistem insanlıgı bu hale getirdi" dedirtmeyi bile başardı.

Fransız sagcı Lider Sarkozy "çılgınlık" olarak nitelendirdigi günümüz kapitalist sisteminin "eşitsizligi yaydıgını" ve orta sınıfı bitirdigini belirterek "yeni bir kapitalist sistem kurulsun"(!) çagrısı yaptı.

Aynı şekilde Alman Ekonomi bakanı ise "yeni bir sistem kurulmalı ve bu sistem çok kutuplu olmalı" diyerek ABD merkezlilikten kurtulunması gerektigini belirtti.

Şimdi isterseniz bu tarihi dönemeçteki krizin neden böyle cümleler kurdurduguna, krizin "nasıl bir dünyada" patlak verdigine ve sonra da bu küresel "krizin altındaki nedenlere" bakalım.

"Nasıl Bir Dünya?"

*Ünlü tefecilik kurumu Merrill Lynch'in 2008 "Zenginlik Raporu"na göre ;Dünyada 1 milyon ile 30 milyon dolar arasında servete sahip kişi sayısı 10 milyon 100 bin kişi olmuş ve bunların total servet degeri ise "40, 7 trilyon dolar"a ulaşmıştır.

*Yine aynı rapora göre "Zenginlerinde En Zengini" olarak tabir edilecek diger bir grup olan ve kişisel varlıgı 30 milyon Dolar'ın üzerinde olan "Aşırı Zengin" kişi sayısı 103 bin kişi, kontrol ettikleri servetin degeri ise "14 trilyon Dolar" civarındadır.

Yani sadece bu 103 bin kişinin servetinin boyutu dünyadaki "5 milyar kişinin bir yılda paylaştıgı gelirin dörtte üçüne" eşit bir büyüklüktedir.

*Peki bu ultra zenginler nerede yaşıyor?

Bunun 11.7 trilyon Dolar'ına sahip olanlar Kuzey Amerika'da, 10, 6 trilyon Dolar sahipleri Avrupa'da, 9, 5 trilyon Dolar'ın sahipleri Asya-Pasifik'te, 6, 2 trilyon Dolar'ın sahipleri Latin Amerika da ve kalan 2.7 trilyon Dolar ise Orta Dogu ve Afrika'da bulunuyor.

*Türkiye'de ise bu ultra zengin grubuna girenlerin sayısı 2006'da 42 bin kişi iken, bu sayı 2007'de dünya ortalamalarını da aşan(%17, 5) bir biçimde 50 bin kişiye yükselmiş durumdadır.

*Ve tüm dünya ekonomisinin toplam ürettigi mal ve hizmetin degeri ise 60 trilyon Dolar.

*Dünyanın en zengin 10 milyon kişisi dünya nüfusunun %0, 15 (binde onbeş)ini oluşturuyor ve her 500 zenginin geliri, "416 milyon yoksulun gelirine denk" düşüyor.

*Dünya Bankası'nın 9 Eylül 2008 tarihli raporunda;2005 yılı itibariyle "dünyada 3 milyar 140 milyon insanın" günde 2, 5 Dolar'dan daha az bir gelirle yaşadıgı ve hatta bunun %44'ünün ise 1, 25 Dolar'ın bile altında bir gelire sahip oldugunu yazıyor.

*Yine aynı raporda %85'i beş yaş altında olmak üzere dünyada hergün 30.000 kişi açlıktan ve bulaşıcı hastalıktan ölüyor.

*Hiç kimse reel ekonomilerin %2-3 büyüdügü bir dünyada, borsacıların ve toksik kagıt üreticilerinin nasıl %130 kazandıgını ve büyüdügünü sorgulamazken 330 milyon Dolar'a yatlar, 1559 Dolar'a 12'lik şampanya kolileri, 167 bin Dolar'a iki tüfek, 5 bin Dolar'a bir takım elbise, 1, 2 milyon Dolar'a bir otomobil alanlar, seçkinler klubüne üyelik için 50 bin dolar aidat ödeyenler gününü gün etmeye devam ediyorlardı.

*Dünyada yıllık askeri harcamalar yaklaşık 1, 2 trilyon dolar civarında ve bunun sadece %1'i kadarı ile dünyada açlık ortadan kaldırılabilir ve yine sadece 6 milyar Dolar'a Üçüncü Dünya da herkese temel egitim verilerek cehaletin kökü kazınabilecekken Kriz bahane edilerek batmakta olan "Saadet Kuruluşları"na 15 gün içinde "3 trilyon Dolar"a yakın bir para pompalanabilmektedir.

*Dünyada üretilen degerlerin %86'sını nüfusun beşte biri tüketirken, kalan %14'ü ise dünya nüfusunun beşte dördü paylaşmaya çalışıp, her gün birbirini kırıp dökmektedir.

*Avrupa'nın dondurmaya bir yılda harcadıgı para 8 milyar Dolar, ABD'de kozmetige bir yılda harcanan para 8 milyar Dolar, mücevher ve takıya harcanan ise 50 milyar Dolar iken Birleşmiş Milletler ve benzer kuruluşlara tahsis edilen para 20 milyar Dolar ve bununla açlıgın-cehaletin kökü kazınsın diye insanları avutmaya devam ediyorlar.

*Bizde ise TSK denizaltı modernizasyonu için 6 milyar Dolar ödenek ayrılabiliyorken, Aktütün Karakolunun yerinin degiştirilmesi için "1 milyon" Dolar' ödenek bulamadıgını söyleyen generaller hala iş başında ve hala insanımızın sahibi olmaktan dem vurabiliyor.

İşte böylesi bir dünya da (aslına bakarsanız her gün binlerce krizin oldugu bir sırada), beklenmedik bir başka kriz çıkageldi ve Saadet Zinciri sahiplerinin üzerinde oturdugu zincir aniden kırıldı.

*"Nasıl derseniz, ol hikaye şöyle gelişti":

1980 yılından sonra dünyada Batı-Dogu dengesinin sona erip, liberal rüzgarların azgınca estigi bir atmosfer dünyaya hakim olmuş, devlet müdahaleciliginin giderek minimize edildigi ve "bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" felsefesinin pupa yelken yapıldıgı yeni dünya düzenine geçilmişti.

Öyle ki dünyada 1997 Pasifik Krizi ve 2001 finans krizleri uç verdiginde bile devlet müdahaleciligine şiddetle karşı çıkan bu güçlü liberalizm dalgası, durmak bilmez bir koşuyla 2000'li yıllara kadar dolu dizgin at koşturdu.

*2000 yılında Hedge fon diye adlandırılan sanal toksik fonlar ve onların türevleri 20, 5 trilyon dolar iken bu fonlar, sözünü ettigimiz liberal akımların gücüyle inanılmaz şekilde bir balon gibi şişerek günün birinde 122 trilyon dolar seviyesine çıktı.

*Bir "Sanal Para"bollugu yaratıldı ve buna dayalı olarak varlıklar alındı, kagıtlar türetildi, paralar harcandı.

*Daha sonra günün birinde görüldü ki, piyasada dolanan paranın büyük bölümü "üretimden kaynaklanan gerçek bir varlıga"dayalı degilmiş, bir köpükmüş!

Şirketlerin, bankaların, bir kısım finans kurumlarının, kişilerin elinde veya kasalarında karşılıgı oldugu sanılan kagıtların, senetlerin, bonoların bir degeri yokmuş!Vadesi geldiginde ödenmeyecek dandik zehirli kagıtlarmış bunlar!

*Dünyada "reel ekonominin" (yani tüm dünyada üretilmiş mal ve hizmetlerin degeri) toplam büyüklügü 60 trilyon dolar büyüklügünde iken, üretilmiş hiç bir mal ve hizmet karşılıgı olmayan bu "kagıtlar"dan suyunun suyu sıkılarak gerçek ekonomik degerin 2 katı büyüklügünde bir "köpük" üretildi.

Ve tsunami etkisiyle bütün kıyılara vuran bu "toksik kagıt" krizi saadet zincirini kırılma noktasına getirdi.

*Bu zincirin ilk kırılma gürültüsü 16 mart 2008'de gelmiş ve ABD'nin en büyük bankalarından biri olan "Bear Stearns", neredeyse gazoz fiyatına hisse başına 2 dolardan toplam 236 milyon dolara JP Morgan'a satıldı.

*Gürültünün üstü örtülmeye çalışılmış ancak 8.Eylül 2008'de tsunami dalgası ortalıgı basmış ve ABD yönetimi bu kez krize giren bankası "Fannie Mae Freddie Mac'ı "kamulaştırarak kurtarmayı denedi.

*14.Eylül.2008'de 158 yıllık devasa yatırım bankası "Lehman Brodhers" 600 milyar doları batırdıgını açıklayarak iflas ederken, aynı sırada "Merrill Lynch" 50 milyar Dolar'a Bank Of America'ya satılarak batmaktan kurtarılıyordu.

(Ama Lehman Brothers'ın uyanık CEO'su şirket batmadan bir kaç gün önce kendisini emekli ediyor ve 213 milyon dolar kıdem tazminatını kendisine ödetmeyi ihmal etmiyordu)

*16.Eylül.2008 de ABD'nin en büyük sigorta devi olan "AIG"ye ABD Merkez Bankası FED 85 milyar dolar vererek kurtardı. ((Şirketin yöneticileri şirket batarken bile tatile çıkmayı ihmal etmemiş 400 bin Dolar'lık tatil faturalarını da şirkete ödetmeyi ihmal etmemişlerdir)

*21.Eylül.2008 de dünyanın en büyük "Yatırım Banka"larından "Goldman Sachs" ve
"Morgan Stanley" mevduat bankacılıgı statüsüne geçirilerek, dünyaya yatırım bankacılıgının fiilen bittigi ilan edildi.

*Arkasından 28 Eylül'de "Fortıs Bank"ın %49'u devlet tarafından satın alınarak batmaktan kurtarıldı ve bankacılık ile Belçika'daki sigortacılık faaliyetlerini ise bizim TEB'(Türk Ekonomi Bankası)in de ortagı olan BNP Paribas Bank satın aldı.

*30.Eylül'de yine dünyanın en büyük finans kuruluşlarından olan ve batma yolundaki "Dexia"ya Belçika, Fransa ve Lüxemburg 6, 4 milyar Euro yatırarak bankayı kısmen kamulaştırdılar.

*2.Ekim'de iflasa sürüklenmekte olan ve ABD'nin en büyük tasarruf ve kredi bankası "Washington Mutual"ın varlıkları JP Morgan tarafından 1, 9 milyar Dolar'a satınalınarak, yıkılmakta olan duvarın bir tuglası daha kurtarılmış oldu.

*8.Ekim'de İzlanda moratoryum(iflas) ilan edebilecegini açıkladı ve bunun üzerine Rusya ve İsveç İzlanda'ya 10 milyar dolar kredi açarak bu iflas ilanını önlemeye çalıştılar.

*13.Ekim'de ise yine batma yolculuguna çıkmış olan ingiltere'nin en büyük bankalarından olan "Royal Bank of Scotland", Lloyds TSB ve HSOS kuruluşlarına hükümet 64 milyar Dolar sermaye yardımı yapmaya karar verdi.

Tanrının adaleti mi harekete geçti diye düşünülürken, gelin görün ki bu saadet zincirinin tüm nemalarını yiyip içenleri kurtarmak için bu kez de ABD'lilerin ünlü deyişiyle "kutsal vergi mükelleflerinin" devlete ödedikleri vergilerden oluşan "Yardım Paketleri" devreye girdi.

Yine olan yoksul vatandaşa oldu ve yine onun gelirlerinden ve zaten pastanın büyük bölümünü götürenlere gelir transferi yapılmaya başlandı.

Gelin de şimdi "Adaletin bu mu dünya?"şarkısını koro halinde söylemeyin!

 
Toplam blog
: 88
: 1115
Kayıt tarihi
: 09.01.07
 
 

Ankara SBF'yi bitirdim. Öğrencilik yıllarında gazetecilik, sonrasında uzun yıllar özel sektörde ü..