- Kategori
- Deneme
Son kuşlar

Biz gidelim de o zaman görün dünyayı siz. Biz dediğim yani “biz, son nesil, son kuşlarız hepimiz.”
Az kaldık fakat henüz yok değiliz. Uzun yıllar karşılaşmayınca, bizi yok sanabilirsiniz. Hani arada bir çıkınca karşınıza mutlu olursunuz, “Vay be” dersiniz "Böyle insanlar kaldı mı?". Onlar biziz.
Yokluklar içinde büyüdük biz. Kendini aşma, kendini yetiştirme çabaları içindeydik hepimiz. Büyük umutlarımız vardı. Onurlu ve namuslu kalabilme tutkusu içindeydik biz. Bizim de silahımız, dişimiz, tırnağımız, sözümüz vardı, donanımlıydık. Buna rağmen kimseyi kırmadık, öldürmedik. Yalanlar edinmedik. Yanılanlar oldu, yenildik, korktuk sananlar oldu… Oysa sadece vicdanımıza yenik düşüyorduk biz. Akıl almayınca “aptal” olduk, yerine göre “saf” olduk "salak" olduk gülümsedik geçtik gittik.
Sonradan çıktı, sonradan bozuldu her şey. Başarı için her şeyin mübah olduğu zamanlar başladı. O zamanlar budandık biz, kırıldık, savrulduk, dağıldık, kötü olmaya zorlandık, yok edilmeye çalışıldık. Savrulduk ama savrulduğumuz yerlerde de onurumuzla yaşadık. Kendimiz tok değildik yine de bölüştük, paylaştık.
Biz gidelim de o zaman görün siz dünyayı. Biz dediğim yani “biz”.
Farkında değilsiniz siz. Görünmez ellerimiz var bizim. Dünya bu kadar güzelse sebebi biziz. Ağaç dikiyoruz, çiçek, dikiyoruz, ekmek ufalıyoruz kuşlara, sevgiyle sarılıyoruz konuya komşuya. Poşet topluyoruz yollarda, deniz kıyılarında, düşünce biri koşuyoruz, ağlayınca gidip gözyaşını siliyoruz. Gülümsüyoruz insanlara. Hani o insan anlasa da, anlamasa da. Geceleri rahat, güzel uyuyoruz biz.
Biz gidelim de o zaman görün dünyayı siz. Biz dediğim yani “biz.” Nesli tükenen son kuşlarız hepimiz.