Son saha ve taraftar olayları (FB-GS) (FB-TS) (R-S-AKHS)

TOPLUMSAL OLAYLAR TS-FB /FB-GS /Rize-Akhisar maçları sonrası çıkan olaylar toplumsal boyuta ulaşmıştır..

Ülkede gergin olan ortamı daha da germek için en uygun ortamlar toplu gösterilerin yapıldığı miting, konferans, panel ve sportif etkinliklerin yapıldığı stadyumlardır. Provakatif eylemler burada en kolay sahneye konulabilir ki, örneklerine çok rastlanmıştır.

Milyonlarca taraftarı olan bir kulübün başkanının tutuklu olup, adaletin gecikmesi ve yargının tutukluluğu cezaya dönüştürmesi zamanın tutuklular aleyhine kötüye kullanılması taraftarları germiştir. Tutuklu da olsa şu anda kulübün başkanıdır. Suş varsa sabit oluncaya kadar da masumiyet karinesine göre sadece sanıktır. Haklarını da sonuna kadar kullanması doğaldır. Taraflı basına sızdırılan tektaraflı yalan yanlış bilgilerle kulüp sorumlularının karalanması sonucu taraftar patlama noktasına gelmiş ve son anda kaybedilen şampiyonlu sonucu istenmeyen olaylar meydana gelmiştir.

Futbolda klasik söylemle üç sonuç olduğunu bilmeyen yok.Gelin görün ki, Kulüp yöneticileri ve teknik direktörler sonuç üzerinden söylem üreterek taraftarları koşullandırmaktadırlar. Şampiyonayı kaybetme noktasında bu tür olayların ortaya çıkacağı gün gibi aşikar olmasına karşın maç ve saha ilgili aktivistlerin (saha-kulüp yön. ve güvenlik birimleri) önceden A-B-C planları olmalıydı. Başbakana kadar uzanan bir telefon trafiği yaşanması kararın başbakan tarafından verilir olması traji bir komik skandaldır.

Burası   krallıkla yönetilen bir ülke değildir. Adı var kendi yok içişleri bakanı devre dışı, Spor Bakanı devre dışı-TFF başkanı devre dışı. Başbakan talimatı ile organizasyona müdahale ediliyor. Bu olaylardan sonra halen İçişleri Bakanı,. Gençlik ve Spor Bakanı ve TFF halen yerlerinde oturuyorlarsa ben yanlış düşünüyorum. Eğer halen hiç bir sorun çözülemiyorsa yukarıda kurum ve temsil edenler yanlıştır..Yerlerinde bir dakika kalmamlılar. İstahbarat sadece Ergenekon, Balyoz , Kck ve Pkk ile mi ilgili kuruluş.. memleketin istihbaratını ilgilendire başka konusu yok mu? Önemli maçlar öncesi taraftarların (ev sahibi ve konuk takımlar)  arasında istihbarat alma gibi bir görevi yok mu..

Polisiye önlemlerle toplumsal olaylar önlemenez.. Toplum Polisi olmak çok başka bir olgudur.. Toplama Güvenlik görevlileri ile hele hiç asayiş sağlanamaz. Biber gazı ve havaya sıkılan silahlar burnundan soluyan taraftar üzerinde aksi tesir yapmış, kaybetmenin üzerine tuz biber olmuş ve yaranı üzerine sıkılmıştır.. Polis olayları yatıştırmak önlemek bir tarafa kendi canının derdine düşmüştür.. Polislik adam dövmek, yüzüne biber gazı sıkmak boyalı su püskütmek değildir. Böyle polisiye uygulaması dünyanın hiç bir yerinde olamaz.! Yalnızca filmlerde görülür asayişin sağlandığı.

Taraftarın da, güvenlikçilerin de yaptıklar asla doğru değildir. Spor treni raydan çıkmıştır.. Kanallarda yorum yapmakta olan fındık beyinlilerin minnacik aklılları nelere yol açtıklarını bilemeyecek kadar cahildirler ve belki bilerek belki de bilmeyerek bir bakıma provakatörlük yapmaktadırlar. Hakem artıklarının maç sonrası oynanan maçların kararları üzerinde sorumsuzca ve yanlı olarak yapmalarına da son verilmelidir.. e boşuna mı

Devlet güvenlik güçlerine boşuna mı maaş ödeyip ünvan veriyor..Onları maçı izlesinler diye mi görevlendiriyor.. Taraftara müdahale mi etmeye geliyorlar yoksa kavga etmeye mi? Polis kavga etmez. Adam gibi yönetmeliklere uygun görev yapar.

Eğer ciddi olarak çözüm aranacaksa polisiye değil akademik araştırmalar sonrası saptanacak ilkelerde aranmalıdır.. Türkiye’ yi yönetenlerin sorumluluğu giderek artmaktadır.. Bu olaylar yalnızca stat ve taraftar terörü sorunu değil.Başka nedenler de aranması gerekiyor.. Bu araştırmayı yapacak olanlar ortalıkta esip gürleyenler değil bilim insanlarıdır.. Gerisi laftır....

Saygılarımla..