- Kategori
- Edebiyat
Sonbahar olmak
Sonbahar da bitiyor artık. Nedense sonbahar "Eylül"dür benim için. Eylül'den sonrası kış. Bütün aylar içinde ayrı yeri olan eylül en güzelidir ayların. Yazın hararetli ve hareketli günleri artık geride kalmış, yerini hüzne ve özleme bırakmıştır. Sonbahar aynı zamanda şiir mevsimidir ve en güzel şiir Hasan Hüseyin'in şu şiiridir:
İncecikti. Gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu.
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç,
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını.
Neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum.
Öyle çok acımasız ki, öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken.
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.
O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti.
O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti.
Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz.
Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde simdi nerde simdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Hüzün, ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
"Sonbahar olmak"...
Yaprakların sararır önce... Sonra o yapraklar birer birer dökülür... Rüzgâr savurur o yaprakları çok uzak yerlere... Sadece kuru dallar kalır. Özlersin. Yalnızlık okşar tenini. Seni ısıtacak yaprakların da yoktur artık. Üşürsün... bir damla yağmur düşer... Sırılsıklam eder, ıslanırsın. Ya da Arslan Bayır’ın bir şiirindeki şu dizeler gibi
Güzel bir sonbahar günü
Yaslanmak çınara
Unutulursa yalnızlık
Gelirse mutluluk
Bu zamanda âşık olmalı insan
Vakitli ya da vakitsizce...