Sonunda ben de yanıldım!

Dün (18.08.2010) tarihinde bir dostumdan bir e posta aldım. Ekinde bir “tebliğ” örneği vardı. Tebliğin içeriği ise 13 Eylül 2010’ a kadar tüm devlet dairelerinde selamlaşmalarda, vatandaşın yanlış yönlendirilmemesi için “HAYIR” lı kelimesinin kullanılmasının durdurulduğu yönündeydi… Tebliğ o kadar ustaca hazırlanmış ki, tebliğlere alışık olan ben bile aldandım. Asıl aldanmamın nedeni ise bu tebliğin çok güvendiğim bir meslektaşımdan gelmesiydi.

Altı yıldır amatörce köşe yazısı yazarım. Bu güne kadar doğruluğunu araştırmadan bir tek satır yazmadım. Ama mesajı gönderen güvendiğim bir arkadaşım olunca araştırmaya gerek duymadım. Yani amatör yazı hayatımın ilk büyük hatasını yaptım.Türkiye’nin en önde gelen yazarlarının bile aldanabileceği bir ortamda benim aldanmam çok normal ancak, elbette bu bir mazeret değil. Aldanmamalıydım ve Resmi Gazete’de araştırma yapmalıydım.

Anlaşılan o ki, son aylarda yaşadığımız siyasi olaylar, oyunlar, “Evet!” oyu alabilmek için başvurulan sistemler, eylemler benim de sinirlerimi berbat etmiş. Bu sözde “tebliği” görünce “PES!” dedim, bu kadarı da olmaz… Bu iktidar döneminde o kadar anormallikler yaşadık ki bunu da normal karşıladım. Ve hiç yapmadığım bir şeyi yaptım, öfkeyle kaleme sarıldım.

Neyse ki okuyucularım beni e posta bombardımanına tuttu ve böyle bir “tebliğin” Resmi Gazete’de olmadığı konusunda uyardı. Okuyucu gerçekten de çok dikkatli. Sadece yazılarımızı okumuyor, hata yapmamızı da engelliyor. Bu nedenle olumlu olumsuz tüm eleştirilere önem veririm.

Yazının yayınlandığı tüm siteleri haberdar ettim ve yazının kaldırılmasını istedim. Bu güne kadar okuyucularımı asla yanıltmadım! Yanlış bilgi vermedim!

Bu olay, çok yakın arkadaşınız hatta ailenizden birisi bile olsa, gönderilen hiçbir bilgi ve belgeye güvenmemeyi, öncelikle şahsen araştırıp, doğruluğundan emin olmadan yayınlamamanın önemini bir kez daha göstermiştir. Ve elbette de öfkelenmemeyi!...

Ortalığın yalan haber ve bilgi kirliliğinden geçilmediği bu günlerde bu kadar titizlenmeme rağmen, bir kişiyi bile yanılttıysam gerçekten çok üzülürüm. Amacım halkımızı uyarmak, doğru bilgilendirmek.

Böyle bir olay yoktur! İlk bakışta ciddi gibi görünen, şaka yollu bir sataşmadır.

Bu nedenle; Son yazdığım “HAYIR”lı selamlaş (MA)” başlıklı yazımı yayımlayan tüm yerel basın ve haber sitelerinden ve bu yazıyı okuyan tüm okuyucularımdan özür diliyorum.

Saygılarımla.

Tülay Hergünlü

İstanbul, 19.08.2010