sorular

Kaybettim kendimi, öznesi saklanmış cümlelerimin, saklambaç oynarmışcasına yüklemiyle, elma dersem çık armut dersem çıkma...
Elma! elma! elma! büyük bir inatla susuyor özne. Büyük, kırmızı, güzel sıfatlarıyla pekiştiriyor haykırışlarını yüklem, özne ise çıkmayacağım diyor o tuhaf sessizliğiyle...
Ben nerdeyim, ben kimim, sorular soruyorum, açıklamaya başlıyorum sonra iki nokta üst üste koyup, soru işaretleri karalayabiliyorum sadece ve daha çok soru geliyor peşisıra, hayallerim nerede, neyin peşinde koşuyorum aceleyle, kimin hayatını yaşıyorum, kimin isteklerini yerine getiriyorum, benim isteklerime, benim düşlerime ne oldu, on sene önceki hayalimin bu kadar uzağına nasıl geldim...
Acaba tatmin edici cevaplarım olacak mı son noktayı koyduğum zaman?