Sorular

"Babalarınızın yaptığı çadırlarda uykuya dalmayın. İlerleyen dünyaya ayak uydurun..." Mazzini

Son günlerde -sanırım okuduklarım dolayısıyla da- aklıma takılan birkaç soru var.

1. Atatürk 1938 yılında, fiziksel olarak aramızdan ayrıldı. 77 yıl önce vefat eden bir kişi ve O'nun devrimleri, düşünceleri, idealleriyle kurduğu devlet ve millet, yine o milletin içinden çıkan bazılarını neden hala bu kadar rahatsız eder?

2. Atatürk'ün bir ışık kaynağı olduğunu ve ışığa rağmen, hiçbir karanlığın sonsuza dek sürdürülemeyeceğini anlamak bu kadar zor mu?

3. Okumak, çok zor bir eylem mi? Neden hep "Taraflı Okuma" yaparız?

Binlerce elektronik kitap, dergi, makalenin ücretsiz okunabildiği bir çağda, bu deryadan neden yararlanmaz, ya da sadece kişisel görüşlerimize uyan yapıtları okuruz?

Aslı Dinçman

26 Mart 2015

Şahin ÖZŞAHİN, Abdülkadir Güler, Erdal Ceyhan bu blog'u önerdi.

Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

kategoriden rastgele blog getir

Yorumlar (3)

Evet, resmin altındaki söz üzerine bir haylı kafa yormuştuk. Eve dönünce ben de bir hayli üzerinde çalışmama rağmen,(Bak virgülü unutmadım)"Babalarınızın yaptığı çadırlar..." Çadır üzerine epey kafa patlattım olmadı. Onun üzerine yoruma katmadım. Bir daha ki buluşmamızda tekrar üzerinde çalışırız.

Şahin ÖZŞAHİN

27.03.2015 19:42

Cevap :: Olur dayım. Ben şöyle düşünüyorum: Bu sözde imalı anlatım var. "Çadır", derme çatmalığı, "uykuya dalma" ise, bilinçsizce yaşamayı simgeliyor. Son tümcede de zaten ne yapmamız gerektiği açıkça yazılmış. Yine konuşuruz beraber olunca. Sevgiler... 28.03.2015 18:39

Kıymetli yeğenim, bazen seninle bir araya gelip çok şey konuştuğumuz oluyor. M.b. de okuduğum ” Sorular” yazına gelince. İnsanların doğasında öğrenmek, doğuştan var olduğu halde, küçük yaşta yanlış yönlendirilmek sonucu, gerçekleri kabul etmeme yolunu seçiyorlar, herhalde!.. Bu arada yazım hatalarıma çak dikkat ediyorum ama ne kadar özen göstersem, sizin gözünüzden hiç bir şey kaçmıyor doğrusu. Eleştirileriniz yazım dünyama ışık tutuyor bilesiniz. Sevgiler, güzellikler diliyorum.

Şahin ÖZŞAHİN

27.03.2015 10:59

Cevap :: Dayım ("Dayı" sözcüğünün sonundaki o "m" harfi ne çok şey ifade ediyor değil mi?), bence biz halen "EZBER TOPLUMU" olmaktan kurtulamadık. Aslında "Sorular" başlığını, sorgulamayı ve öğrenmeyi öğrenmemize katkısı olsun diye attım. Her zaman söylerim; anlatımın çok hoşuma gidiyor. Yazım yanlışların, tez canlılıktan... Herkes yapıyor, hepimiz yapıyoruz, yapabiliriz... Onları da dayı-yeğen hem hoşça zaman geçiriyor, hem de düzeltiveriyoruz. Tabii ki, dilimize özen göstermek açısından, dikkatli olmak en güzeli... Gelgelelim, resim altındaki özlü söze yorum yazmamışsın; hani dün akşam konuşmuştuk. O yorumunu da bekliyorum. İyi ki dayımsın... 27.03.2015 12:40

Ah Sayın Dinçman, herkesin kafası sizin kadar çalışsa...

Erdal Ceyhan

26.03.2015 14:49

Cevap :: Sayın Erdal Ceyhan, teşekkürler öncelikle. Aslında tabii ki bu vb. sorularımın yanıtları hepimizce malum... Büyük Atatürk, idealindeki eğitim devrimini tamamlayacak kadar yaşayabilseydi, ya da O'ndan sonraki yöneticiler, LİDER olabilselerdi, bu soruların hiçbirini düşünüyor ve sonuçlarına katlanıyor olmazdık. Saygılar... 26.03.2015 18:36