- Kategori
- Kişisel Gelişim
Sorularımızın Asıl Kaynağı Biziz (miyiz) !
sorular
Aklımızdan geçen yada geçme ihtimali olan başlıca soruları ele almakla başlayalım mı (yine soru oldu) ?
Yaşam nedir?
Ne bekliyor ve istiyoruz?
Hayatın bize verdiklerinin ne kadarını yaşayabiliyoruz?
İstediklerimizin ne kadarını yapabiliyoruz?
Gerçekten de istiyor muyuz ?
Hangisi egomuzun istediği, hangisi gerçekten istediğimiz ?
Aşk nedir?
Başarının tam karşılığı nedir?
İyi ve kötü nedir?
Ne kadar kendimize kulak veriyoruz?
Bu kadar soruyla kalmam elbette daha da yazabilirim hayatımızda sormamız gereken sorular bunlarla bitmiyor peki bitmeli mi HAYIR. Sorular farkındalığımızın ve uyanmamızın en temel parçasıdır. Unutmayın her sorunun bir cevabı vardır?Sadece cevabına hazır olup, olmadığımız zamanlarımız vardır…
Bazı gerçekler duymak isteyemiceğimiz hatta kendimize bile dürüstlük sınırlarını zorlayacak boyutta olan türden olabiliyor. Herkesin bildiği bir gerçekle örnek vermem gerekirse; ilahi güç kaldıramıyacağımız dertleri,sorunları bize yaşatmaz hassas tartı ile gücümüz ve sınavımızda denge halindedir. Bu yüzden korkulacak konu ortadan kalkıyor biz bununla da baş edebiliriz.
Soruları sorduk tamam artık cevaptan korkmamak gerektiğini de biliyoruz. Şimdi cevapların sadece zor olmadığı zamanları varsayalım diyelim ki cevap geldi. Bazen yalın, basit cevaplar olabiliyor ama bu bizi tatmin edemiyor nedense illa ki zor, karmaşık olanı daha inandırıcı buluyoruz. Nedeni çoğu zaman egomuzun bizi zorlamaktan keyif almasıdır. Korkmuyoruz ya hani aksine güçlendik, korkusuz olduk evet hiç beklemediğimiz bir şey oldu çok basit bir nedenmiş ve ne kadar kolay oldu diye egomuz bizi hadi ama savaşçı maskeleri boşuna mı taktık savaşmalıyız inanmayalım daha zor bir şey olsun onu da aşmaya çalışalım derken öğrenilmiş çaresizlik ile karşılaşıyoruz. Acılar bizi beslemeye ve onları bırakamama ya başlıyoruz. Acılar bizim nefesimiz oluyor.Işığı,sevgiyi,mutluluğu göz ardı edip unutuyoruz.Öyle ki onlar bizim en yakınımız oluyor ve problemimiz çözülürse boşluğa düşeceğimizi hissedebiliyoruz.
Hayatımızın en zorlu diyaloglarından birini canlandıralım ;
E:Ben daha fazla devam edemeyeceğim ve ayrılmak istiyorum.
K:Nasıl ,neden,niçin (kalbimize batan o garip baskı )hani beni seviyordun!
E:Dürüst olmak gerekirse , inan artık sana karşı bir şeyler hissedemiyor olmamdan dolayı bitsin istiyorum .
K:Hayır asla buna inanmıyorum ,kesin başkası var doğru söyle.
E:Hayır yok demek ki sevgim uzun ömürlü olacak kadar sağlam değilmiş. Neden inanmıyorsun?
İç Ses :Sessizlik dilde ama iç sesimiz felaket senaryoları yazmaya ve en bizim istediğimiz cevabı bulana kadar durmayacaktır.