Soyunmak sanat mı, sanat soyunmak mı?

Her tarafımız çarpık ilişkilerle doldu. Soyunarak star olanlar, soyunan starlar, öpüşenler, yastık birlikteliğinde sevişenler ve bu işi yastıksız yapanlar. Herşey sanat içinmiş harika değll mi?

Hergün tv başında daha çok vakit geçiren bir toplum haline geldik. Yapımcılar çözdüler artık bizi nabza göre şerbeti en mükemmelinden başlarıyla veriyorlar. Meğer ne kadar da içimizde varmış baldızımızı baştan çıkarmak, amcamızın eşine yan bakmak, abla ile kardeşi hamile bırakmak. Birde gecelik ilişkilerle hamile kalmak. Ne kadar normal değil mi?

Rating rekorları kırdırıyor ;deli paralar kazandırıyoruz. Çarpık bir ilişkinin olmadığı dizi var mı. Tabi bazen sorsamda kendime neden kanalı değişmiyorum diye ama sonrasında ne farkedecek diyorum kendime diğer kanalda bir başka versiyonu var diye. Haber kanallarına bakarsak iyi bir haberi mumla arayıp cımbızla toplamak gerek.Her tarafımız üçüncü sayfa haberi normlarına dönmedimi? Medyanın bir günahı yok onlar gördüklerini ve tespit ettiklerini yazıp gösteriyorlar.Milletçe her anlamda farklılıklar yaratıyor korku filmlerinde olur diye düşündüğümüz vahşetin bin beterini gerçek hayata yansıtıyoruz.

Asıl benim aylardır aklımı meşgul eden çıplaklık, gayri ahlaki olarak nitelendirdiğim sahnelerin toplumuz üzerindeki etkileri neler diye. Empati kuruyorum ve değerlendiriyorum ama nafile.Sanatçıya soruyorsunuz sanat için yapıyorum diyor. Allah Allah sanat için soyunmak garip bir cevap değil mi? Bunun neresinde sanat. Sanat soyunmayımı gerektiriyor. O zaman revü kızları harbi sanatçı olmaz mı yada revü kızları basit kalmazmı striptizci kadınların yaptıkları sanat yanında. Daha üstadlarıda var ama söylemeye dilim yazmaya elim varmıyor.

Soyunmak sanat mı elbetteki sanat ama erkekler için. İyi soyunan sanatçı daha etkileyici değil mi? Hangi varlık vardırki dişiyi görünce tepkisiz kalır. Kaldıki düşünebilen varlık insanoğlunun aklına gelebilecek fantezi bolluğunun haddi ve hesabı yoktur. E kardeşim bulan var bulamayan var! Ayrıca erkeklerimizde teşhire başladılar vücutlarını ve genç kızlarımızın rüyalarını süslüyorlar. Sanat ahlakı bu zaten kimsenin başka yöne yorduğu yok diye düşünüp kendimle dalga geçiyorum.

Birde sanatçılarımız varki karı koca ailecek. ayrı ayrı diziler ve filmlerindeki ateşli sahnelerini birlikte izliyorlar. Bunun adıda sanat ahlakı oluyormuş. Her şey sanat içinmiş. Ya soruyorum dünyaya gelmiş geçmiş pek çok sanatçı var. Ressamından aktörüne, müzisyeninden şarkıcısına hem o kadar çok ünlenmişler ki dünyaya malolmuşlar. Hepsi soyunmuş mudur? Düşünsenize çıplak Türk sanat müziği korosu yada Rus flarmoni orkestrasını... Çok iddialı olur değil mi...?

Bir gerçeği ortaya koymakta fayda var. Bu yapılanların sanatla uzak yakın alakası yok. Herşey servet edinmek için ve insanlar sanat ahlakını bir kenara bırakıp kazanmak için her yol mübah formülünü uyguluyorlar. Peki ya kaybolan sosyal ahlakımız ve örnek olunan kitle !

Sevişme, öpüşme sahnelerimiz alenileşiyor. Birde ödül veriyoruz üstüne üstlük. Kırmızı noktalı kanallar artık noktasız olarak ailemizin, toplumumuzun heryanına bulaşmış durumda. Birilerinin müdahalesi şart... Saklı kalması gereken özelleri üstü kapalı vermenin zamanı geçiyor. Normal diye gösterilen şeylerin ailemizden herhangi birinin başına gelmeyeceği ne malum? Toplumca nasıl bir alt yapıya hazırlanıyoruz? Haya ve edep kurallarımıza ne oldu...?

Aslında müstehakız mankenlerden sanatçılarımız var ve hit yaptık onları vücutları güzel diye. Stüdyolarda teknik olarak müdahale edip seslerini güzelleştiriyorlar ama canlı dinleyenleri merak ediyorum açıkçası. Hoş duyabilirlerse playbacksiz herşey ortaya çıkacak. Birde dansözden dönme sanatçılarımız var. Babası sanatçı diye aile boyu sanatla uğraşan sanatçılarımız var. Köşeleri tutup ayak bastı ücreti toplayanlar var. Varki var yaşasın hayat, yaşasın sanat.