Sporda ayrımcılığa son!

Bu hafta planlı olmayan bir şekilde kendimi Engelli sporlarını düzenleyen Federasyon toplantıları içinde buldum... 

Daha önce ampute takımlarının ve tekerlekli sandalyeli basket takımlarının çok maçını seyrettim... NORMAL futbol ve basket maçlarını çok seven bir insan olarak o maçlardan da aynı zevki aldım... Acıma duygusunu, kendini yüceltmek
için kullanmayan ve gördüğünü algılayabilen, mücadelenin emek ve ter olduğunu bilen herkes benimle aynı duyguda buluşacaktır eminim, bu maçları seyrederken... 

O sandalye ve kanedyen üstünde koşan eksik bedenlerin oyuna saygısını, topa sevgisini koyun en güçlü oyuncularla ayrı kefelere hiç biri ötekisinden ağır basamaz.... Amatör ruhlardaki o oyun ve top sevgisi sakat bedenlerde daha
bile ağır basar... 

İşte binlerce sakatın kendini oluşturma, hayata bağlanma, yaşama sevinci olan sporları, birileri onların sırtından geçinme alanı haline getirmişler... Onların sırtından geçinen bir sürü sağlıklı beden işi sömürü aracı haline getirmiş çoktan... 

Bir ülkede spor ister bireysel, ister toplu olarak Devletin desteği ve koruması altında yapılmaktadır. Oysa bu iş sakatlara gelince farklı bir seyir izlemektedir... 

Futbol federasyonu, Basket Federasyonu, Yüzme Federasyonu, Okçuluk Federasyonu vs vs. Bunlar engelli sporları olunca elli dereden su getirerek bu görevlerini yapmaktan kaçınarak bu işi engelli sporlarını yapmakla kendini görevlendirmiş federasyona severek devretmişler gözüküyorlar... 

O engelli sporlarını yapmakla görevli federasyon da, o spor kulüpleri de çoğu sakatllıkla ilgisi olmayan insanlar tarafından yönetilmektedir... Spor yapmak sakatların kutsal hakkıdır... Herkesten daha çok kutsal bir haktır üstelik... Bu olayı sağlamak en çok Spor federasyonlarının namus borcudur... Bir an önce bu sporları kendi çatısı altına almalı ve bu insanlara gerekli desteği vermelidir...