Sporda neden bir başarı hikayemiz yok?

Sporda neden bir başarı hikayemiz yok?

Türk futbolu 2011 yılından beri büyük sancılar çekmektedir. Temmuz 2011'de başlayan şike süreci ve sonrasında yaşananlar Türk futbolunu bu günlere getirdi. Türk futbolundaki sorunlar “halının altına süpürme yöntemiyle” çözülmediği gibi halıyı da çürüttü.  Pazar akşamı Türk Telekom Arena'da yaşananlar Türk futbolunun geldiği dip noktasıdır. Salih Dursun'un hakeme kırmızı kart göstermesi futbol kuralları ve etiği anlamında doğru olmasa da “kral çıplak” deme cesaretinin temsili görüntüsü anlamında kayda değer bir görüntüdür.

Trabzonspor taraftarı için Salih Dursun ne kadar kahraman oldu ise Türk futbolunu yönetenler için bir o kadar hain olmuştur. En kısa sürede kendisinin bu camiadan dışlanacağını tahmin ediyorum. Muharrem Usta yaşananların Türk futbolu için bir dönüm noktası olmasını temenni etti. Ama hiçbir şeyin değişeceğini sanmıyorum. Şu anki futbolun aktörleri değişmeden hiçbir şey değişmez. Hakemlerin bu kadar kötü ve yeteneksiz olması futbolu yöneten kirli ellerin arayıpda bulamayacağı bir fırsattır. Deniz Ateş Bitnel sezon sonuna kadar maç almaz ama gelecek sezon maç almaya devam eder. Biz balık hafızalı millet olarak bu olayı unutur hatta ilk maçında alkışlarız. MHK tarafından hakemlere nasıl maç verildiği, kim kimin babası, oğlu, akrabası yazılı ve görsel basında yıllardır yazılıyor, konuşuluyor. Deniz Ateş Bitnel G.Saray-Trabzonspor maçını aldı ise yeteneğinden dolayı almadığını hepimiz biliyoruz! Yıllardır konuşulan bu iddialara ne federasyondan ne de MHK'dan yalanlama gelmedi. Ahbap çavuş ilişkisi türk futbolunu ve türk hakemliğini bu noktaya getirmiştir. Hakemlerimizin en büyük noksanlığının futbolu bilmemek olduğu aşikardır. Kamuoyu baskısı yüzünden en kolay olanı, üç büyükler lehine hata yapmayı tercih ediyorlar. Çünkü arkalarında kimse durmuyor. MHK Başkanı Kuddüsü Müftüoğlu'nun basın toplantısından anlaşıldığı kadarıyla federasyon MHK'yı, MHK başkanı'da Deniz Ateş Bitnel'i kamuoyunun kucağına atmıştır. Çok merak ediyorum dünkü yapılan hatalar üç büyüklere yapılsaydı hakem triosunun kaderi ne olurdu. G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş ne yaparlardı. Trabzonspor şike süreci başladığından beri doğranıyor. Pazar akşamki maç bunun en açık ve net kanıtıdır. Trabzonspor taraftarı bu haksızlığa ve adaletsizliğe F.Bahçe taraftarının yaptığı gibi TOMA yakarak mı tepki göztermesi gerekiyor.  Şu an göründüğü kadar Türk futbolunun en büyük sorunu yöneticilerdir. Trabzonspor haklı haykırışına hangi Anadolu takımı (Bursaspor ve Gaziantepspor hariç) destek verdi. Futbolun paydaşları Türkiye'deki futbol ikliminden gayet memnun görünüyorlar. Hiç kimsenin bu şahane! ortamın bozulmasını istediğini sanmıyorum. Yayın gelirlerindeki pastanın bu kadar büyük olduğu ortamda trübüne seyirci gelmemesi kimin umurunda sanıyorsunuz? Görsel ve yazılı basında birkaç kişi hariç seyircinin trübünden kaçmasına hiçbir yöneticinin tepkisini duydunuz mu? Hayır.

Son olarak; Türk futbolunu yönetenlerin oradan gitmeden hiçbir şeyin değişeceğine inanmıyorum. Ben değil kimsenin inandığını sanmıyorum. Onlar da oradan kolay gitmez. Çünkü biz “futbolu” ya da daha genel söyleyelim “sporu” önemsemiyoruz. Bizim için önemli olan bunlar aracılığıyla elde ettiğimiz kazanımlardır (para, nüfuz, şöhret, ticari imtiyazlar!). Bu sebeple de kısa süreli, bireysel başarılar dışında başarı hikayemiz yok.