Sporda şiddet her yerde

Yer Abdi İpekçi Spor Salonu. Galatasaray-Fenerbahçe  bayan basketbol takımları  sezonun finali oynayacaklar. Kazanan lig şampiyonu.

Anlaşmalar gereği  deplasmana gelen  Fenerbahçe takımının seyircisi yok.  Salon baştan aşağı  Galatasaray taraftarı  haliyle ve son yerine kadar dolu.  O kadar dolu ki, herkese yer bulunmuş bir tek Fenerbahçe yöneticilerine bulunamamış.

Fenerbahçe yöneticileri  salona girmek istiyorlar.  Kendilerini karşılayan hiçbir ev sahibi yönetici yok.  G.Saraylı Yöneticilerden  biri  ‘’Aziz Yıldırım salona girmesin, güvenliğinden sorumlu değiliz’’ gibi bir şeyler zırvalıyor.  Sanki gelenlerin  güvenliğini sağlamış gibi.

Ve o salonun ortasındaki en fanatik grubun ortasından geçmeye mecbur bırakılıyorlar. Görüntü korkunç. Saldırı başlıyor.  Fenerbahçe’li yöneticilere saldıran iri kıyım birisi yumruğu patlatıyor. Küfürün bini bir para.  Fenerbahçe’li yöneticiler  linçten zor kurtuluyor ama bu sefer de maç boyu üzerlerine cisimler atılıyor, bir tanesinin alnı bu cisimlerle yara alıyor!.

Rekabet bir yere kadar.  Bu vahşet. İnsanlık dışı görüntüler  insana ‘’batsın sizin spor anlayışınız’’ dedirtiyor. Spordan da rekabetten de nefret ettiriyor.

Daha 2 hafta önce Fenerbahçe’nin  şampiyonluğu ilan ettiği maçtan sonra  saldırıya uğrayan G.S Store  mağazası ‘ için anında ’bunu Fenerbahçe’li holiganlar yaptı’’ diyenler  faillerin yakalanıp Sabıkalı hırsızlar olduğu anlaşılınca sesleri kesilmişti..

Hiç olmazsa  insana bir saldırı yoktu ve zarar telafi edilebilirdi. Haksız yere bilip bilmeden doğrudan camiayı holiganlıkla, vandallıkla suçladıkları Fenerbahçe’nin  yöneticilerine  bugün yaptıkları  Vandallıktan falan öte bir insanlık suçudur.

Misafire saygı göstermemek, bir de onları şiddete maruz bırakmak bizim örf ve adetlerimizde de yok, geçmiş rekabetlerde de.

Çok kötü şeyler oluyor.   Her taraf kin, intikam kokuyor ve herkes seyrediyor. En kötüsü bu.

Şimdi  önümüzdeki sezon  G.Saray basketbol takımına 2 maç seyircisiz cezası veririler olur biter.  Oysa bu takımlar birbirleriyle oynamadıkları maçlarda zaten seyircisiz oynuyorlar!.

Galatasaray  kulübü   kin ve gerilimi  sürekli ön planda tutuyor.  Hoş olmuyor.. Gözler Abdürrahim Albayrak'ın  tutkulu ama sevecen ve saygılı yöneticiliğini arıyor.

Rekabet bu değil. Yanlış. Bunun sonu yok.  İnternetteki ‘’bugün bana, yarın sana, sen de benim sahama gelirsin’’  yorumları bunu gösteriyor.

Baştan sona mükemmel bir  basketbol oynayarak, ezeli rakibinin işini neredeyse daha ilk  periyoda bitirerek  sahadan silen, haklı bir  şampiyonluk kazanan  Galatasaray’lı bayan basketbolcuların bu başarısı bile güme gitti.

Zira televizyonlarda ne maç tartışılıyor, ne de bu başarı. Sadece gerilim ve saldırı.

Taraftarın fanatizmini  yine de bir yere kadar anlayabiliyorum ama  yöneticinin fanatiğini anlamak zor.  Rakip yöneticiyi   taraftara dövdürmek için  ona orayı mecbur edenlere  söylenecek tek söz ise

‘’Yazıklar olsun’’ dur.