Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '18

 
Kategori
Kitap
 

Stephen King Mahşer

Stephen King Mahşer
 

Mahşer


Ah şu marazi merak dedi Fran. Diğerlerini bilmiyorum ama ben Stu' nun mahkum edildiği odayı görmek istiyorum. İçinden söyleyebildi tabii. Açık açık dile getiremezdi bunu. Harold'un yapabileceklerinden korkuyordu. İçeriye girmekle de Stu' nun güvenini yıktığını düşündü. Her şeye rağmen gidip bakacaktı. Diğerlerinin peşinden sessiz adımlarla salgın merkezine girdi. İlk olarak Stu’ nun kaldığı odaya gitti. Odanın dağınıklığından, yere saçılmış ve parçalanmış eşyalardan neler yaşandığını tahmin etmek zor değildi. Her şeyi görmüştü artık, Stu' nun neler yaşadığını hayalinde canlandırdı, bu düşünceler ızdıraptı. O gece ağlamaktan gözlerinde yaş kalmadı.

Ah şu marazi merak dedi...

Ne yaptın Stephen King? Mahşer kitabı hayatımda okuyup, etkilendiğim en güzel kitaplar arasına girmeyi hak etti. Kitabın kurgusunu; düşünceden çıkarıp, yazıya dökmek bunu yaparken de kurguyu hiç bozmadan yaşatmak ayrı bir meziyet...  Kitabın kalınlığı ilk başta insani korkutsa da, okudukça içine çekiyor. Ne olacak acabalar ile dolu, bir süreç geçirdim. Sorguladım, eleştirdim, üzüldüm, güldüm, sordum kısacası her duyguyu tattım.  Ve kurgunun mükemmelliğinden dolayı ne olacağını bir türlü kestiremediğimden, elimden bırakamadım bir türlü.

Okudukça kurgunun sonuna geldiğini düşünüp, nasıl biteceğini tahmin ettim. Fakat her seferinde ters köşe yaptı yazar, beni. Sınırsız hayal gücü bu olsa gerek... Ve bir kez daha hayran oldum yazara.

Kitabı bitirdikten sonra da bir süre başucumda kaldı, vedalaşamadım bir türlü. Diğer kitaplarını da okunacaklar listeme ekledim. Uzunca bir süre etkisinde kalacağım kesin. Kalabalık ortamlara girdiğimde, aklıma Mahşer geliyor ve hastalık buluşma riskini hesaplarken buluyorum kendimi... Karakterlerin kitaba göre fazla olması da normaldi. Tabii normali de okurken birçok karakterin hatırlanabilmesi zor olanıydı. Fakat öyle dostça karşılıyorlar ki okuru, akıcı dilinden olsa gerek, kaynaşıveriyorsun karakterlerle. Ve Larry' nin Lincoln tünelinden geçişi geliyor aklına. Ve kaç kilometre olduğunu bilmeden korkusunu paylaşarak yanında yürüyorsun.  Stu' nun salgın merkezindeki çaresizliği, Fran' in hatırlanması gerekenleri, Leo' nun esrarengizliği, Kara Adam ve hatta Çöpçü... Sadece karakterler de değildi tabi. İyilik, kötülük, savaş, kehanet, korku, fantezi, gerilim, macera, hastalık, yok oluş, yeniden doğuş, yok yok... 

En güzel filmlerin de Stephen King kitaplarından çıkmasına şaşmamalı... 'Esaretin Bedeli, Yeşil Yol, Kara Kule, Medyum' ve daha neler neler... Mahşerin de ' The Stand' dizisi var tabii ama önce kitabı okumaktan yana olanlardanım.  Diziyi ya da filmi kitaptan önce izlemek bana bir şeylerin eksikliğini hissettiriyor. Çünkü yönetmenin belirlediği şekilde izliyorum. Ama kitapta ben hayal ediyorum. Kişilikler, mekan ve anlatılan her şey benim hayal gücümle ortaya çıkıyor... Birçok kitabı okuduktan sonra, filmi izlediğimde hayal kırıklığına uğramam bundan sanırım.  Hiç hayal ettiğimi bulamadım... 

 

 
Toplam blog
: 13
: 381
Kayıt tarihi
: 17.10.17
 
 

Mali Müşavir. Sayılarla arasına mesafe koyduğu zamanlarda asıl ilgi alanı şiir, kitap, psikoloji...