Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '09

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Stres

Stres
 

Günümüz toplumunun en önemli rahatsızlıklarından biri stres. Gerginliklerin toplamı anlamına gelen bu terim hemen hepimizin hayatında egemen. Bu gün bu konuda biraz bilgi tazeleyelim.

Gerginlik, korku, kaygı ve benzeri duygular adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarını tetikler. Bu hormonların görevi vücudu savaşa hazırlamaktır. Bu tür bir stresin, örneğin bir ayıyla karşı karşıya geldiğinizde veya arkadaşınızı üzerine hızla gelen bir arabanın önünden kurtarmak istediğinizde faydası büyüktür. Ama bu heyecan, strese dönüştüğü, kronikleştiği zaman (örneğin yeni bir işe başlamak, bir etkinlik organize etmek, iş yetiştirmek vb) deyimi yerindeyse hücreleriniz adeta bu hormonların içinde yüzer. Bu da kas spazmlarına, boşaltım sistemi sorunlarına, mide ve deri hastalıklarına neden olur.


Stresin Yan Etkisi: Soğuk algınlığı

Pittsburg'daki Carnegie Mellon Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan ve aynı zamanda soğuk algınlıklarını araştıran Sheldon Cohen, stres-soğuk algınlığı ilişkisini şöyle açıklıyor: "Vücudunuz stres altında daha fazla proenflamatuar sitokin (sitokin, bağışıklık sistemi hücrelerinin işlevlerini kontrol eden bir kimyasal habercidir) salgılar. Bu protein molekülleri virüslerle savaşır savaşmasına, ancak burundaki tıkanıklığı da azdırır." Profesör Cohen'in araştırmalarına bakacak olursak; aile içinde veya arkadaşlarımızla aramızdaki anlaşmazlıkların, işten çıkarılmaların, ekonomik sorunların veya bunlara benzer herhangi bir başka durumun verdiği stres bir aydan fazla süredir bizi etkiliyorsa soğuk algınlığı ve benzeri hastalıklar bünyemize çok daha kolay yerleşebilir.

Rahatlama yöntemi
Düzenli olarak spor salonuna gidin, özellikle de hayat zorlaştığında. Egzersiz, stres hormonlarını dizginler ve vücudunuzdaki seviyesini düşürür. Araştırmalar gösteriyor ki, egzersiz yapmayı alışkanlık edinen insanlarda, daha az soğuk algınlığına rastlanıyor. Öyle ki, bu insanlara virüs verilse bile hastalanmama şansları var.

Stres şişmanlatıyor…

Stres problemini yönetmede özellikle dikkatli olması gerekenlerden biri de kilo sorunu olan kişiler. Çünkü bu sorunun stres problemiyle çok yakın bir ilişkisi var. Araştırmalar geçici streslerin iştahı azaltarak ve biraz da metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybına yol açtığını, uzun süreli streslerinse kilo aldırdığını gösteriyor. Stres uzun sürdüğünde yiyeceklerle kurduğumuz duygusal ilişki sağlıklı olmaktan çıkabiliyor. Uzamış ve çözülmemiş stresler yeme ataklarına özellikle şekerli, unlu, tuzlu, yağlı besinlere karşı ilginin artmasına sebep oluyor. Kronik stres mahkûmlarının çikolata, pizza, pilav, makarna veya baklava, pasta tutkunu olmaları bundandır.

DUYGUSAL AÇLIK ÇOK YEDİRİYOR

Kısacası duygusal durumumuz yiyecek tüketimimizi derinden etkiliyor. Pek farkına varmıyorsunuz ama çoğu zaman karnınızı değil duygusal açlığınızı doyurmak için yiyorsunuz. Ayrıca besin seçimlerinizi yaparken de duygularınızın etkisi altında kalabiliyorsunuz. Yiyeceklerin görünümü (görme duygusu), kokusu (koku alma duygusu), kıvamı (dokunma duygusu) ve lezzeti (tat duygusu) yeme içme alışkanlıklarınızda etkili olabiliyor. Özetle, yeme davranışlarınızı yönetmenizde duygularınız çok önemli.

Örneğin, aşırı stresli isek bir şeyler yiyip içme ihtiyacı aratabiliyor. Depresyon, panik bozukluk gibi durumlarda da beslenme alışkanlıkları değişiklikler gösterebiliyor. Yalnızlık, öfke, hiddet, umutsuzluk, hüzün halleri de yeme ataklarına sebep olabiliyor. Kısacası "üzülünce de ye, sevinince de ye" gibi bir durum söz konusu.

Bu dönemlerde besin seçimlerinizi yaparken yiyeceklerle kuracağınız "sağlıklı ve seviyeli ilişkiler" daha da önem kazanıyor. Ne yediğinizi bilerek, düşünerek yemeniz gerekiyor.

Yiyeceklerle sağlıklı ve seviyeli bir ilişki kurmak öyle pek kolay başarılabilecek bir şey değil.

Uzmanlar strese karşı en etkili yiyeceğin elma olduğunu söylüyorlar. Ayrıca olmazsa olmaz şartlardan biri de gülmek. Gülmenin bir çok faydası daha var. Bir kaçını sıralıyarak bu yazıyı bitirelim.

1- Cinsel yaşamın daha iyi olmasını sağlar
2- Soğuk algınlığından korur
3- Şeker hastalığına karşı korur
4- Tansiyonun dengede kalmasını sağlar
5- Vücuttaki ağrıların azalmasına neden olur
6- Stresi yok eder
7- Mutlu hissettirir
8- Saldırgan ve sinirlı olmayı engeller


9- Fiziksel olarak iyi hissetmenizi sağlar
10- Sindirime yardımcı olur
11- Kötü huylu tümörlerle mücadele eder

Pazar, Temmuz 12, 2009
 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..