Şu an!

Andan her uzaklaşıp komşunun tavuğuna kıskanç gözle her baktığımızda, hayatın avuçlarımızın içinden kaçtığını görürüz. Çünkü hayatın bir yarış ve bizim de çalışarak-didinerek- en iyisine ulaşabileceğimiz düşüncesi, kapitalizmin bize kurduğu en büyük tuzaktır.

Oysa hayatımızda yapabildiğimiz en iyi anın ta kendisiyiz şu an. Daha iyisini becerebilseydik şayet becerebilirdik.

Günlerdir Lima ve Metin Hara aşkı konuşuluyor. Aşksa aşk, reklamsa reklam; ne önemi var?!

Lima çok güzel bir kadın, Hara az biçimli şirin bir kedi, hem de kızıl! Ne anlamsız şu biraz evvel yazdıklarım; Hara da, Lima da, birikimleri olan iki insan. Hatta Lima en yakın arkadaşı ve kocası tarafından kendi yatağında aldatılmış yaralı bir insan. Böyle bir insanın Hara’ya ilgi duyması kadar doğal bir şey olamaz çünkü o bir melhemci. Düşe yakın ve akıla uzak POZİTİF şeyler yazan bir adama aşık olması son derece mantıklı. Neyse; amacım bu iki insandan bahsetmek değil zaten. Onların yaşadıkları kendilerini ilgilendirir.

Dışarıda mis gibi yaz sabahı serinliği, gönül evimde ailem ve onlarla paylaştığım hayatın ta kendisi, aklımda yaşamış olduğum hayata dair olumlama, kalbimde yaşama aşkı var. Ve evet, hayat ve insanlar çok zor ama en azından ben hayatı kendim için kolaylaştırmaya çalışıyorum.

Evet, şu an, ben olumladığım için gayet güzel bir an.