- Kategori
- Müzik
Su gibi ezgilerin Ruhi’ si, Ruhi Su’ nun anısına

Bazı sanatçılar yaşadıkları zamanı aşar. Işıkları yıllar geçsede parlaklığını kaybetmez aksine su olur, sel olur toplumu ışıtmaya devam eder. Ezgiler sevda üstünedir, ayrılık üstüne, ezilmişlik üstüne, gurbet üstüne, doğum ve ölüm üstünedir onun türkülerinde.
Türkülerinde kocaman bir Anadolu vardır. Kalbi sazının tellerinde vurur. Anadolu haykırır, baş eğer, baş kaldırır türkülerinde. 1912 yılında Van’da doğan Ruhi Su’nun hayatı hep mücadele içinde geçmiştir. Belki o yüzdendir, hayatı olduğu gibi türkülerinde tüm çanlılığı ile yansıtması. 1942 yılında Ankara Devlet Konservatuarı Şan bölümünü bitirir ama o türkülere gönül verir, türkülerde sever onu. Çeşitli okullarda müzik öğretmenliği yapar, birçok kez tutuklanır. Türkülere ket vurulurmu? Vurulmaz tabi, yok ettiklerini sanarlar, daha bir gürleşir, fısıltılar, çığlık olur. 1980’li yıllarda hastalanır tedavi için yurtdışına çıkmasına izin verilmez 73 yaşında arkasında yüzlerce ezgi, yüz binlerce ezgili yürek bırakarak ölür. Kendi ölür ama türküler ölür mü? Ölmez kulaklarımızda, kulaklarınızda çınlar durur. Bir kere yatağından taşmaya görsün sular, coşkun sulara ket vurulurmu? Siz karar verin. Su Gibi Ezgilerin Ruhi’si, Ruhi Su’nun Anısına diye başladığım yazıma ailesinden af dileyerek son vereceğim. Onların izni olmadan bu yazıyı kaleme aldım, Ruhi Su ustanın ruhunun şad olmasını istedim. Umarım haddimi aşmamışımdır.