Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '14

 
Kategori
Öykü
 

Suat ile Fuat'ın hikayesi

Suat ile Fuat'ın hikayesi
 

SUAT İLE FUAT'IN İKAYESİ


-Haydi! Tommiks, Teksas,Tenten, Red Kit! Ne alırsan 3 lira! Zagor, Swing, Tom Braks, Zıpzıp, Binbir Roman, Killing! Değiş tokuş 1 lira!

-Teks var mı Teks ?

-Var arkadaşım işte şurada,bak hepsine birer birer! İster al senin olsun,ister oku getir başkasını al!

Suat ile Fuat iki amcaoğlu o yaz da geçen yıl olduğu gibi çarşıda büyük bir dükkanın önüne çizgi romanları sıralamışlar,vardiyalı olarak kitapların başında durup üç beş kuruş kazanmaya çalışıyorlardı.

Sabah erkenden manifaturacı dükkanın önüne gelirler,yanlarına getirdikleri kutulardan özenle çizgi romanları çıkarır,geniş kaldırımın önüne sırayla dizerlerdi. Rengarenk çizgi romanlar okuyucuların dikkatini çeker, bazen pazarlıklar yapılır, satışlardan kazandıkları paraları da aralarında bölüşürlerdi.

Son zamanlarda işler çok iyi gidiyordu.Yeni yeni çizgi romanlar getirip ucuz fiyata sergiye teslim edenler de oluyordu.Devamlı şekilde okuyucu müşteriler gelip alışveriş yapıyorlardı.Cadde çarşının en işlek caddesiydi ve hemen göz önündeydiler.Bazen o kadar çok meraklı birikiyordu ki serginin önünde kuyruklar oluşuyordu.

Her şey Suat ve Fuat için çok iyi giderken bir gün manifaturacı dükkanına gelen kasketli bir şahsın dükkan sahibi ile bir şeyler konuşup kendilerine baktıklarını fark ettiler.Aynı olay üç dört gün sürdü.Bazen dükkan sahibi ile kasketli adam dışarıya çıkıp sergiyi gözden geçirip kendi aralarında bir şeyler mırıldanıyorlardı.

Fuat durumu anlamıştı.Suat’a:

-Hapı yuttuk oğlum! Bu adam sergiyi elimizden alacak galiba. Böyle yer de bir daha bulamayız! dedi.

Çocuklar işi amatörce yapıyorlardı. Sergi için hiç para vermiyorlardı. Anlaşılan burada iyi iş döndüğünü anlayan açıkgöz bir satıcı sergiye göz koymuştu. Manifaturacıya girmiş, iyi bir fiyat teklif etmiş, dükkanın önüne kendisinin yerleşmesini sağlamıştı.

Bir sabah kolileri dükkan önüne götürdüklerinde Kasketli Adam’ın çoktan yerlerine çizgi roman ve kitaplarını yerleştiğini gördüler.Şok olmuşlardı.

Yerlerde sadece çizgi roman değil çok sayıda kitap, dergi, fotoroman vardı. Dükkanın önüne sanki kocaman bir kitapçı yerleşmişti.

Kasketli Adam serginin yanında oturuyor,piposunu tüttürüyordu.Onları görünce pişkin pişkin:

-Çocuklar sizin kitapları da satın alabilirim.Gerçi onlar çok para etmez şeyler ama….Söyleyin bakalım kaç para istersiniz ? demesin mi(!)

Fuat çok küfürbaz çocuktu.Suat onun fena bir küfür sallayacağını anladı. Eliyle amcaoğlunu çekiştirdi. Onu oradan zar zor uzaklaştırdı.Kolileri evlerine getirip bıraktılar.

Dünya başlarına yıkılmış gibiydi.

O günden bu yana kendilerinden daha güçlü varlıkların var olduğunu biliyorlar. Büyük balığın küçük balığı yuttuğunu acı ile öğrendiler.

Altta kalanın canının çıkması pahasına parası olmayanın ne iş yapmaya ne de konuşmaya hakkı olmadığını anlamışlardı.

Suat ile Fuat, küçük yaşta etraftan gelen acayip seslerin aslında kapitalizmin ayak sesleri olduğunu ileriki yıllarda keşfedebileceklerdi.

 
Toplam blog
: 137
: 158
Kayıt tarihi
: 09.03.14
 
 

1958 yılında Söke'de doğdum. Esnaf çocuğu olarak ilk, orta ve lise eğitimimi Aydın ili Söke ilçes..