Suçta değişik patlamalar…

Emniyet 2010 faaliyet raporunu açıkladı: Kaçakçılık ve korsan patladı kapkaç yüzde 80 azaldı. İstatistik her şey değildir ama çok şeydir. Halkla restleşen korku imparatorluklarının istatistikleri tabii ki güvenilirlikten uzaktır. Örneğin TÜİK. Son derece geniş olanaklara sahip bir kurum olmasına rağmen açıkladığı rakamlar çoğu kez insanı acı ile gülümsetmekten öte gitmez. Yinede bir dayanak noktası olması itibari ile istatistikler önemlidir. 

“F” Tipinden hızla “FF” tipine terfi eden polisimiz 2010 faaliyet raporunu açıkladı. Satır araları ilginç tespitlere olanak tanıyor. “Sigara kaçakçılığı ile korsan CD ve kitap üretimi patladı. 44 milyon paket kaçak sigara, 23 milyon korsan CD ve kitap ele geçirildi.” Sigara satışları istatistikleri bunca yasağa, acımasız zam ve vergiye rağmen sigara satışının ciddi bir azalma göstermediğini söylüyor. Kaçak olarak ele geçirilen sigaranın en az beş mislinin de yakalanmadığını düşünürsek –ki bu mütevazı bir düşüncedir- sigara tüketimini azaltmaya yönelik önlemlerin yalnızca kaçakçılara ve halkı korkutup sindirerek yönetmeye çalışanların, totaliter rejim uygulayıcılarının işine yaramıştır. Rapora göre kaçakçılık bir önceki yıla göre üç kat artmıştır. Durum içkide de aynıdır. Raporda, “2010’un başında yüzde 30’un üzerinde bir oranla gelen zamlar sigara kaçakçılığını artırdı. Alkollü içki ve sigara kaçakçılığı için yapılan toplam baskın bir sene içerisinde 3 binden 11 bine ulaştı. Yapılan 11 bin baskında toplam 44 milyon paket kaçak sigara, 370 bin adet kaçak içki ele geçirildi” deniliyor. Toplumdaki zararlı tüketim alışkanlığının azaltılması muhakkak ki iyi bir şeydir. Ama siz bunu yasaklar ve baskı yolu ile yaparsanız başarı şansı sıfırdır. Bu iş çok uzun yıllar sabır, doğru bilgilendirme ve doğru eğitimle olur. İktidarın uyguladığı yöntemler, kendi tabanına mesaj anlamından fazla bir mana ifade etmediği gibi faşizan bir yönetimi hızla egemen kıldığının bir göstergesidir. 

Ankara emniyetinin iki uygulamasına bakın. Birinci içki denetiminde sert bir kayaya çarptılar ve soruşturma açıldı. Kanuni olmayan bu davranışlar suç kabul edilmedi. Şimdi market baskını yapıldı. Yol açılmıştır. Hele bu seçimleri de bir kazansınlar, o zaman bu günlerimizin ne kadar özgür zamanlar olduğunu anlayacağız. 

2006 yılında yaklaşık 13 bin kapkaç olayı yaşanırken 2010 yılında 2 bin 491’e düşerek yüzde 80 azalma gösterdi. Aman ne güzel değimli? Bütün kapkaççılar iş güç sahibi oldular da artık kapkaç yapmıyorlar. Bu cümleden daha mantıklısı artık kapkaç yapmanın karın doyurmadığıdır. İnsanların çantasında para yok ki, cep telefonu da para etmiyor. Yani kapkaççılık kazançlı bir iş olmaktan çıktı. 

Bunun yerine uyuşturucudaki patlama geliyor. Uyuşturucu madde üretimi 2009’a göre yaklaşık 3 kat daha fazla arttı. Üretilen bu uyuşturucular ne mi oluyor? Okulların çevrelerine göz atmak gerekiyor. İlginç olan insanların yatak odalarına kadar dinleyen, gözleyenler bu uyuşturucu imalatçılarını ve kaçakçıları nasıl yakalayamıyor? Denecektir ki, “işte yakalamışlar” Bu tür yakalamaların buz dağının görünen yüzü olduğu bilinmektedir. 

“Rapora göre 2010’daki terör olayları 2009’a göre yüzde 15 arttı. Geçen yıl bin 381 terör olayı yaşandı. Polis, terör örgütlerine bin 490 operasyon gerçekleştirdi. Soruşturmalarda 7 bin 47 zanlı gözaltına alındı. Planlı istihbarat operasyonlarında bombalı eylem hazırlığında olduğu tespit edilen teröristlerle birlikte 268 kilogram plastik patlayıcı ele geçirildi. Baskınlarda 41 uzun namlulu silah 85 tabanca 197 el bombası ve 10 bin 256 mermi yakalandı.” Deniliyor. Bu istatistik değer aslında çok önemsenmelidir. Yaklaşan seçimler nedeni ile PKK nın eylem yapmadığı, Hükümetinde binlerce şehit ailesinin ciğerine basarak terörist başı ile görüşmeler ve pazarlıklar yapmasına rağmen bu artış hiç de hayra alamet görülmüyor. 

Rapordan çıkan genel sonuç hiç de iyi yolda olmadığımızı gösteriyor. Allah sonumuzu hayır etsin… 

İzmir 2011-02-28