- Kategori
- Kişisel Gelişim
Şükretmenin önemi
O kadar önemlidir ki şükretmek. Elbette dini bir yönü vardır şükretmenin. Ancak çok daha fazlasıdır. Şükür konusunu herhangi bir dine bağlı olmayan ama Allah’a inanan ve fakat Tanrı, evrensel zeka, evren, büyük zeka gibi isimler veren bütün kişisel gelişim uzmanları bile hararetle önermektedirler.
Şükür konusunu sadece İslam dini açısından ele almak dindar olmayanları, şükretmeye uzak tutmaktadır. Ne yazık ki memleketimizdeki saçma sapan kutuplaşmaların birçok insanı birçok şeyden uzak tuttuğu gibi. İdeolojik tartışma ne yazımızın konusu ne de benim konum. Yıllardır haberler izlemiyorum, siyasetle ilgilenmiyorum. Organize İşler filmindeki Üzeyir gibi söylersem “zamanında siyaseti çok takip ettim, bir faydasını görmedim, bıraktım”.
Yine de hararetle belirtmem gerekir ki, şükür salt dini bir konu değildir. Herhangi bir dine ait değildir. Uğruna savaş falan verilmesine gerek yoktur. Gerçi hiç bir savaş aslında din için çıkmamıştır, çıkar için çıkmıştır. Yine siyasete bulaşmak üzereyiz, hemen sağından atıp solundan geçelim ki, konudan sapmayalım.
Şükür her hangi bir dine ait değildir çünkü Kur’an, İncil, Tevrat ve Zebur şükürden bahseden ayetler içerir. Bahsettiklerim elbette bize semavi din diye öğretilenler. Budizm ve başka öğretilerde de şükürün büyük yeri vardır.
Şükredenlerden olun. Kur'an'da bir çok ayette yazmaktadır. Zaten sahip olana daha fazla bolluk sunulacaktır. Ama sahip olmayanlar, onlardan sahip oldukları bile alınacaktır. Matta
Görüldüğü gibi İncil de şükür konusuna değinmektedir. Gelgelelim kafasında şükür bunun neresinde sorusu oluşanlar vardır. İşimiz değil ama İncil tefsirine girişelim. Hepimiz bir şeylere sahibiz sonuçta. En azından bu yazıyı okuyanların interneti var mesela. Bir de olmayanları düşünün, evinde ya da cep telefonunda interneti olmayanları. Belki siz hiç eksikliğini hissetmediniz. Belki kendinizi bildiniz bileli internet var, belki evde belki internet kafede. Ben sizin kuşaktan değilim. İnternet memlekete geldiğinde 1995’ti ve ben 27 yaşındaydım. Ofiste sadece bir bilgisayar internete bağlıydı o da ihracatla ilgilenen bir abladaydı. Onun kedi-köpek bakımlarına yardımcı olduğum için bazen şifreli bilgisayarını kapatmadan bana göz kırparak çıkardı da ben de “ulan neymiş bu internet” diye bakardım. Patronlar görürse gelip kapatırlardı. Sonradan internet satışı bile yaptım ya, neyse.
Şunu demeye çalışıyorum; sizin için internet şükredilecek bir şey olmayabilir, ulan zaten var diyebilirsiniz. Ama mevzu o değil işte. Büyük nimet internet. Şükredilmesi gerekir. Şükretmek için internet uçuk bir örnek aslında, lüks belki de, milyonlarca insanın çok kötü koşullarda yaşadığı düşünüldüğünde.
Memlekete bakarsan herkes şükrediyor.
-Nasılsın birader? -Çok şükür abi.
-Ablacım nasılsın? -Çok şükür kardeşim
-Naber lan, nasılsın? -Çok şükür abi, yuvarlanıp gidiyoruz.
Nereye yuvarlanıyorsun yahu? Hem çok şükür diyorsun hem de yuvarlanıp gidiyorum diyorsun. Diğerleri farklı mı sanki? Çok şükür demek adet olmuş. Hani taksilerin kapı kollarının hemen altında Bismillahirrahmanirrahim yazar ya, hani gören okusun da arabaya binerken besmele çeksin diye yazılan. Tamamen formalite.
Çünkü bizde genelde bir tevazu ifadesi olarak kullanılır çok şükür. Öyle bir tonda söyleriz ki, amannnnn idare ediyoruz işte anlamı vardır. Aslında diyor ki, "ulan aslında hayatımdan hiç memnun değilim". Büyük hata. Şükür bu kadar basite alınacak bir şey değil ki. Böyle davranmak, bu tonda söylemek şükrün bütün değerini düşürür. Hatta pozitifken negatife çevirir. Ezik bir ifade haline getirmemek gerek, şükretmek bu muameleyi hak etmiyor.
Halbuki şükür çok çok önemlidir. Dinimize göre de, çekim yasasına göre de; benzer benzeri çeker. Neye şükrederseniz o artar.
Bu yüzden gerçekten içinizden geldiği için şükredin.
Çok şükür demeyi selamlaşırken kullandığınız ruhsuz bir kalıp olmaktan çıkarın.
Şükredeceklerinizin listesini yapın. HER GÜN.
SAĞLIĞINIZA : Sabah uyanmış olmak bile şükür sebebi değil mi? CEBİNİZDEKİ PARAYA : Az mı, ya hiç olmasaydı? ANNENİZE, BABANIZA, KARDEŞLERİNİZE, ARKADAŞLARINIZA : Önemini anlatmaya gerek var mı? GÖREBİLMENİZE : Bu yazıyı okuyacak kadar bile olsa. DUYABİLMENİZE : HİSSEDEBİLMENİZE : En büyük nimetlerden biri değil mi, acıyı bile hissedebilmek hatta.
Örnekleri çoğaltmak hiç zor değil. Haydi size kolaylık sağlasın diye bir öneride bulunayım: Her gün 5 tane şükür yazın. Her gün 5 tane şükredeceğiniz şey bulursunuz herhalde değil mi? Bir defteriniz olsun, oraya inanarak aklınıza gelen her şey için şükür cümlenizi yazın. Sabun için, duş alabildiğiniz için, çöpleriniz alındığı için bile şükredebilirsiniz. Bunlar şükür duyulacak şeylerdir, siz kanıksamış olsanız bile.
AKLINIZA NE GELİRSE, ELİNİZDE OLAN HER ŞEYE ŞÜKREDİN. VE BUNU HER SABAH BİR EGZERSİZ OLARAK YAPIN.
ŞÜKRETMEYİ, BÜTÜN DUYGULARINIZI KATMANIZ GEREKEN PROFESYONEL BİR İŞ GİBİ DÜŞÜNÜN.
UNUTMAYIN, NEYE ŞÜKREDERSENİZ ELİNİZDEKİ MİKTARI ARTAR.