Süleyman Demirel ve Tayyip Erdoğan

Kimse sonsuza kadar yaşamıyor. Her fani sırası gelince bu dünyayı terk ediyor. Uzun yıllar siyaset hayatımızda yer alan Süleyman Demirel’de dün gece hakkın rahmetine kavuştu. Sevabıyla, günahıyla artık ilahi adalet karşısında olacak. Allah taksiratını affetsin.

Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı seçildiğinde, yerine Başbakan olacak kişiyi partisinin seçmesini istemiş ve bu konuda bir yönlendirme yapmamıştı. Kurultay sonunda da Tansu Çiller, DYP genel başkanı ve Başbakan olmuştu.  Demirel ise Cumhurbaşkanı yeminine sadık kalmış ve tarafsızlık içerisinde bu görevini sürdürmüştü.

Görevi 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e devretmeden düzenlediği basın toplantısında Demirel, yaşamını "50 yılı aşkın kamu hizmetim, 35 yıllık siyaset hayatım, 7 yıllık Cumhurbaşkanlığım boyunca büyük Türkiye hedefi, demokrasinin ve anayasal kurumların güçlenmesi, demokratik kuralların işlemesi için mücadele ettim" sözleriyle özetlemişti.

Demirel, kendi ifadeleriyle "Atatürk'ün mekanında yedi yıldır tuttuğu demokratik cumhuriyet nöbeti" sırasında Çankaya'nın halkın evi olduğunu, kapıların toplumun tüm kesimlerine açık tutulduğunu belirtti. Anayasa'nın verdiği bütün görevleri yerine getirdiğini ve yetkileri kullandığını, bunu yaparken kesin bir tarafsızlık içinde hareket ettiğini anlatan Demirel, Anayasa'dan, demokratik ve laik cumhuriyetten yana taraf olduğunu vurgulamıştı.

28 Şubat Süreci olarak bilinen dönemde bazı çevrelerce Refahyol Hükümeti'ne karşı oluşan cephenin başaktörü olmakla itham edilirken, bazı çevrelerce de gerginliği yumuşatarak bir darbeyi engellediği öne sürüldü.  Bu süreç de şu şekilde işlemişti.

18 Haziran'da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etmiş, istifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller'e devretmek olduğunu belirtmişti.

19 Haziran'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a vermiş, 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk'la birlikte ANASOL-D Hükümeti'ni kurmuştu. Sonuç olarak Mesut Yılmaz hükümeti TBMM’den güven oyu alarak seçime kadar görevini sürdürmüştü.

Tarafsızlık konusundaki bu örnek iyi okunmalıdır.

1999 genel seçimleri öncesinde de Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel, ne toplu açılışlara katılmış, ne de eski partisi lehinde bir propaganda yapmıştır.  Bu seçimler sonunda da, DYP 85 milletvekili çıkararak ancak dördüncü parti olarak TBMM’ne girmiştir.

Erdoğan ise önceki senelerde Süleyman Demirel ile ilgili açıklamalarında ağır ifadelere yer vermişti.

Erdoğan, 17 Mayıs 2011 tarihinde o dönem AKP’nin Genel Başkanı olarak konuştuğu mitingde isim vermeden Süleyman Demirel’e “Otur. Otur da bey zannetsinler yahu. Hala rahat durmuyorsun, 87 yaşında hala ortalığı karıştırıyorsun” diye yüklenmişti.

Recep Tayyip Erdoğan, 29 Mart 2013 tarihinde ise yine isim vermeden “Çoban Süleyman” olarak bilinen Demirel’e şöyle çıkışmıştı: “Dün lakabı 'çoban' olanlar, şimdi İşçi Partisi'nin koyunu oldular.”

Demirel ise bu sözler karşısında ne diyeceği sorulduğunda “Muhatap almam” demişti.

Süleyman Demirel de artık yaşamını yitiren diğer Cumhurbaşkanları gibi tarihteki yerini almıştır.